Altından kaçış devam ediyor
Kriz dönemlerinin ‘güvenli limanı’ altına olan ilgi azaldı
Global kriz sonrası yıldızı parlayan altın, son dönemde yatırımcılardan ilgi görmüyor. Dünya Altın Konseyi tarafından yayınlanan ‘Altın Talebi Trendleri’ raporunda, global altın talebinin gerilediği vurgulandı.
Milliyet'in haberine göre, dünyada mücevharata yönelik talep bu yılın ilk çeyreğinde, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 3 artarak 570.7 tona çıktı. Ancak, fiziksel külçe altın talebi yüzde 39 oranında düşerek 283 tona geriledi. Raporda, fiziki altın telebinin son dört yılın en düşük seviyesinde olduğu vurgulandı. Raporda, bu yıl en fazla altın talep eden ülkenin Çin olduğu vurgulanırken, merkez bankalarından da talep geldiği belirtildi.
Rezervde ABD önde
Bu arada, dünya ‘altın rezervi ligi’nde ABD 8 bin 133 tonla ilk sıradaki yerini koruyor. Geçen yıl bu listede 519.7 tonluk altın rezerviyle 12’nci sırada bulunan Türkiye’nin 13’ncü sıraya gerilediği görülüyor. Türkiye’nin toplam altın rezervi 483.5 tona geriledi. Bu rakam Türkiye’nin toplam rezervinin yüzde 16’sına karşılık geliyor.
2008 yılında başlayan global krizin etkisiyle ‘güvenli liman’ olarak görülen altının yıldızı parlamış, altın fiyatları Eylül 2011’de 1.920 dolarla tarihi seviyeye çıkmıştı. Ancak, geçen yıl altın fiyatları yüzde 30 değer kaybı ile yatırımcısını hayal kırıklığına uğratmıştı.
Yüzde 7.4 primli
Bu yıla nispeten iyi başlayan altın fiyatları uluslararası piyasalarda 14 Mart’ta 1.381 dolara kadar yükseldi. Ancak, daha sonra sert değer kaybı yaşadı. Altının onsu şu anda 1.294 dolar seviyelerinde işlem görüyor.
Altının onsu yılbaşından bu yana yaklaşık yüzde 7.4 prim yapmış durumda. Uluslararası altın fiyatlarının bu yıl yükseliş kaydetmesinde özellikle Ukrayna ile Rusya arasında yaşanan siyasi gerginliklerin etkisi oldu.
Analistler, altın fiyatları için temkinli olsa da 1.277 dolar ve 1.305 dolar seviyelerinin kritik olduğuna vurgu yapıyor.
Altın fiyatları iç piyasada ise uluslararası gelişmeleri izliyor. Öte yandan, bu yıl ilk çeyrekte talepteki gerilemede TL’nin değer kaybının yanı sıra politik gelişmelerin etkisi olduğu vurgulanıyor. Özellikle yaz aylarının yaklaşmasıyla düğün sezonuyla birlikte takı talebinin içeride devam etmesi bekleniyor. Yatırımcıların talebini ise siyasi, jeopolitik ve ekonomik gelişmeler belirleyecek.
‘Altında aşağıda 1.277 dolar yukarıda 1.305 dolar önemli’
Yeliz Karabulut / ALB Menkul Araştırma Müdürü
“Bu yılın ilk çeyreğinde altın talebinin düşüşünde en önemli etken Hindistan’daki altın ithalatına vergi uygulaması ile birlikte, ülkenin altın yatırımlarının yüzde 54 düşüşle 45 ton olması etkili oldu. Öte yandan, altın fonlarındaki çıkışta da yavaşlama görüldü.
Ancak, talepteki düşüşlerin fiyatların üzerinde pek etkili olmadığı gözüküyor. Fiyat hareketlerine baktığımızda altında güvenli liman efektinin çalıştığı (Ukrayna gelişmeleri) ve bununla birlikte 1.277 dip bölgesinden toparlayarak 1.300’lü seviyeleri tekrar test ettiği görüldü.
Burada Ukrayna gelişmelerinin sıcak çatışmaya dönüşmemesi ve halinde altında yükselişi destekleyen pek etken bulunmamakla birlikte; Hindistan’ın altın ithalatına uyguladğı verginin azaltılması ise altında tekrar bir yükseliş hareketi getirebilir. Diğer yandan, ABD verilerinin 2. çeyrekte iyi gelmesi halinde enflasyonun yüzde 2’de çıpalanması halinde altında satış baskısının devam etmesi beklenebilir. Teknik olarak altında bir sıkışma görülüyor. Aşağıda 1.277 yukarıda ise 1.305 seviyesi önemli.
Dünya Altın Konseyi raporunda Türkiye’de altın talebinin gerilediği belirtilmekte, bunda temel etkenin ise politik istikrarsızlık ve TL‘nin değer kaybı olduğu söylenmekte. TL’de tekrardan bir değer kaybının olması ile birlikte Türkiye’de altın talebinin geçtiğimiz yıla göre gevşemeye devam etmesi beklenebilir.”
‘Takıya olan talep arttı’
Özcan Halaç İstanbul Altın Rafinerisi Yönetim Kurulu Bşk.
“Yatırımcı global krizden dolayı altına yöneliyordu. Ancak, son 1-1.5 yıldır altın fiyatlarının düşmesi, işçiliğinin az olması ve global krizin varlığının hafiflemesi nedeniyle altına yatırım algısı değişti.
Yatırımlık altın talebi düşmeye başladı. Bu durum harcama algısına dönüştü. Takı ve mücevher tarzındaki altında ise hareketlilik başladı. Son dönemde yatırımcı talebinin takıya yöneldiğini söyleyebiliriz.”