<
BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaPara PiyasaAltında düşüş riski devam eder mi?----

Altında düşüş riski devam eder mi?

Altında düşüş riski devam eder mi?
09 Mayıs 2013 - 09:32 www.finansingundemi.com

İsabetli tahminler yapan Notus'tan uyarı geldi

Altında isabetli tahminler yapan Notus Portföy Genel Müdürü Murat Sağman, “Elinde altın olan tutsun. Altının onsu 1.500 doları geçemezse satış düşünülebilir. 1.300 dolar kritik” dedi.
Notus Portföy Yönetici Ortağı ve Genel Müdürü Murat Sağman, altında kritik seviyenin 1.500 dolar olduğunu belirterek, “Şu anda altını olanlar altını tutsunlar. Eğer ons fiyatı 1500 doları deneyip geçemezse o zaman satışı düşünebilirler” dedi.
Altının düşmenin en büyük sebebinin gelişmiş merkez bankaların altın satması ve altın satacaklarına yönelik beklentiler olduğunun altını çizen Sağman, geçen ay bu beklentiyi geçen Güney Kıbrıs’ın tetiklediğini belirtti. Sağman sözlerini şöyle sürdürdü:
En çok altın ABD’de
“Dünyanın en fazla altın rezervine sahip olan ülkesi ABD, sahip olduğu 8 bin 133 tonluk rezervi ile altın miktarı ülkenin toplam rezervlerinin yüzde 76’sını oluştururuyor. Borçluluk oranları yüksek olan ülkelerden İtalya sahip olduğu 2 bin 450 tonluk altın rezervi ile altın miktarının ülkenin toplam rezervleri içerisinde payı yüzde 72 seviyesinde. Fransa ise 2 bin 435 ton altın rezervine sahip. Ülkenin altın miktarı ülkenin toplam rezervlerinin yüzde 71’ine denk. Portekiz 382 ton, Yunanistan’da ise 112 tonluk rezerv var. Bu borçlu ülkeler borç krizinin derinleşmesiyle yakında ya da gelecekte ellerindeki altın rezervlerini satmak durumunda olabilmeleri altının düşüşünü getirdi. Ayrıca altının enflasyona göre koruma olduğunu varsayarak enflasyonun bir türlü gelmemesi de satışı tetikledi.”
Altının son günlerde 1.450-1.500 dolar bandında işlem gördüğünü hatırlatan Sağman, altının onsunun 1.500 doları geçmediği sürece yönünün aşağı olduğunu ve 1.300 dolar seviyelerinin en kritik destek noktası olarak öne çıktığını kaydetti.
Çin alırsa artar
Sağman, “Ancak altın bir süre 1.400-1.500 dolar bandında kalabilir. Borçlu ülke ler satışa geçtiğinde, Çin, Hindistan, Rusya gibi ülkeler rezervlerini çeşitlendirmek amacıyla için alımlarını arttıracaklar. Bu gelişme altını yukarıya itebilecek” diye konuştu.
Parayı nereye yatırmalı?
Düşük faiz ortamında paradan para kazanmanın zorlaştığını söyleyen Murat Sağman, yatırımcılara şu öneride bulundu: “Mevduatın net getirisi yüzde 5.80-6 arası ile yüzde 6.3 olan enflasyonun altını indi. Tahvil ve bonoda faizler ancak enflasyonun seviyesinde. Reel getiri olması için enflasyonun düşmesi lazım. Türkiye’de yerlilerin toplam finansal portföyün yüzde 80’i mevduatta olduğunu düşünürsek burada alternatifler gerekiyor. Özel sektör tahvilleri mevduattan daha yüksek faiz veriyor. Ancak bu tahvilleri çıkartan şirketleri iyi analiz etmeli. Portföylerde en azından yüzde 10-15 oranında hisse bulunması gerekir. Hisselere yapılacak yatırım uzun vade bir ortaklık gibi düşünülmeli. Ayrıca bazı hisse senetlerin yıllık temettü getirisi faizden daha yüksek. Bu hisselere bakılabilir. Portföyün yüzde 10’u dolar veya altın olabilir. Herhangi negatif bir durumda ikisinden biri veya ikisi de yükselecektir.”
Borsada 95 bin puan seviyesi görülebilir
Hem yurtdışı borsaların iyi olması hem de ikinci not artırımı beklentisinin Borsa İstanbul’u zirvelere taşıdığına dikkat çeken Murat Sağman, “Borsa İstanbul’daki rallinin en önemli nedeni yeni bir not artışı olacağı görüşleri. Biz de Haziran sonuna kadar Moody’s tarafından not artırımı bekliyoruz. Barış sürecinin ileride ekonomide de faydasının piyasalar tarafından şimdiden satın alınması da borsaya olumlu yansıyor” dedi.
Sağman, yabancı borsalardaki bahar havasının nedeni olarak düşük Faiz ortamı ve merkez bankalarının parasal genişleme politikasına devam etmelerini gösteriyor.
Borsanın yıl içinde 95 bin seviyelerini görebileceğini söyleyen Sağman, “Yılı 90-95 bin seviyelerinde kapatabilir. Faiz beklentimiz yüzde 5 civarı” dedi.
İşte piyasaların önündeki riskler
- Bu yıl Türkiyeye ikinci bir not artırımın gelmemesi
- Türkiye’de cari açıkta ve enflasyonda ani bir yükselme
- Ortadoğu’da olabilecek negatif jeopolitik gelişmeler
- ABD’de Çin’de büyümelerin yavaşlaması
ETİKETLER :
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)