<
BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaFinans KulisAlmanya’nın en büyük altyapı projesinde yolsuzluk skandalı----

Almanya’nın en büyük altyapı projesinde yolsuzluk skandalı

Almanya’nın en büyük altyapı projesinde yolsuzluk skandalı
26 Kasım 2021 - 12:01 www.finansingundemi.com

Maliyetleri nedeniyle Avrupa’nın en büyük altyapı projelerinden birisine dönüşen Stuttgart 21 projesi iki muhbirin iddiasına göre üst düzey yöneticilerin rüşvet ve gelir kapısı haline geldi

FINANSGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ

Almanya’nın devlete ait demiryolu şirketi Deutsche Bahn’ın iki çalışanı, bazı üst düzey personellerin Avrupa’nın en büyük altyapı projelerinden birinde şirket fonlarını kötüye kullandığını iddia etti. Financial Times’ın (FT) haberine göre, iddialarla ilgili soruşturma başlatılırken çalışanlardan birinin işine son verildi. Haberde iddiayı dile getiren ikinci şirket çalışanının ise intikam korkusu nedeniyle sustuğu iddia ediliyor.

Söz konusu yolsuzluk iddiaların konusu olan proje Almanya’nın en pahalı ve en tartışmalı altyapı projesi olan Stuttgart’taki yeni yeraltı tren istasyonu planıyla ilgiliydi. Stuttgart 21 olarak bilinen karmaşık plan Alman hükümeti, AB, Baden-Württemberg eyaleti ve Stuttgart şehri tarafından finanse ediliyor. Proje 2017'den beridir şimdilerde Deutsche Bahn yöneticisi olan ve bir dönem Angela Merkel'in özel kalem müdürlüğünü yapan Ronald Pofalla tarafından denetleniyor.

Stuttgart 21, gecikmeler ve bütçe aşımları ile ün salan bir proje. Söz konusu plan Berlin havaalanı ve Hamburg'daki Elbe Filarmoni Salonu'yla birlikte Almanya’nın kötü şöhretli projeleri arasında yer alıyor.

Finansgundem.com’un derlediği bilgilere göre projeye ilk başlandığında 2,5 milyar euro harcama yapılması beklenen proje için harcanması beklenen miktar 8,2 milyar euro’ya kadar ulaştı. 2016 yılında Almanya’nın sayıştay makamı harcamaların 10 milyar euro’yu geçebileceği konusunda uyarmış ve Merkel hükümetinin gözetimindeki ‘ciddi eksiklikler’ konusunda uyarmıştı.

FT’ye göre, 2016 Deutsche Bahn'ın şirket için uyum departmanı, maliyetlerdeki artışın önemli bir kısmının kötü yönetim ve yolsuzluk şüphesinden kaynaklandığına dair ardı ardına gelen uyarılara göz yumdu.

Muhbirlerden biri suistimaller nedeniyle Deutsche Bahn’a 600 milyon euro’luk gereksiz maliyete maruz kaldığını iddia etti. Her iki muhbir de bazı üst düzey yöneticilerin proje içerisinde gerekli olmayan işler yaptığını ve bu yöneticilerin rüşvet aldığından şüphelendiklerini iddia etti. Habere göre iki muhbirden biri Temmuz 2016’da “Grubun denetiminin hızlı ve kararlı bir şekilde hareket etmesi gerekiyor! Uyum departmanının bu davranıştan kimlerin kişisel kazanç elde ettiğini değerlendirmesi gerekir” ifadelerine yer verilen bir not paylaşmış.

Deutsche Bahn, İngiltere merkezli otobüs operatörü Arriva'nın da sahibi olan yıllık gelirleri 40 milyar euro olan bir devlet şirketi. Halka açık olmayan şirket, Almanya'daki kötü hizmet standartları, sık sık yaşanan gecikmeler ve iptal edilen trenler seferleri nedeniyle sürekli olarak ateş altında. Şirket 2020 yılında 5,7 milyar euro net zarar ve 37 milyar euro net borç bildirdi.

Baden-Württemberg eyaletinin başkenti olan Stuttgart, Almanya'nın altıncı büyük şehridir ve otomobil üreticileri Daimler ve Porsche'ye ev sahipliği yapmaktadır. Ancak dar bir vadide yer alan ve tepelerle çevrili olan şehrin terminali aşırı yoğun hale geldiği için eleştiriliyor. Stuttgart 21 projesinin 2025’te tamamlanmasıyla birlikte metro istasyonu, 28 tünel ve 117 kilometrelik yüksek hızlı pistlerle birlikte Stuttgart ve Ulm şehirleri arasındaki seyahat süresine yarıya indirmesi bekleniyor.

Ancak ilk olarak 1994 yılında önerilen proje şiddetli protestolarla karşı karşıya kalmıştı. Yerel halk, listelenen istasyon binasının kısmen yıkılmasına, şehir merkezindeki bir parkta ağaçların kesilmesine, yüksek maliyetlere ve yıllarca süren inşaat çalışmalarına karşı çıktı. 2010 yılında polis, protestoculara karşı tazyikli su kullanarak müdahale etmiş ve bir protestocunun kalıcı görme hasarına maruz kalmasına neden olmuştu.

FT’nin haberini dayandırdığı iki muhbir projenin mühendisleri arasında bulunuyor. Muhbirlerden biri 1997 yılında Deutsche Bahn’a katılan son derece deneyimli bir ekip lideri ve maliyet tahsisatı uzmanı. Projeye 2013 yılında katılan diğer muhbirinse soruşturmalar sonucu işine son verildi.

Şikayetlerde belirtilen gereksiz işlemelere örnek olarak, orijinal ana planın bir parçası olmayan bir elektrik trafo merkezi gösterildi. Mühendislerden biri, sadece 30.000 euro karşılığında alternatif bir çözüm mevcut olmasına rağmen, inşaatı için 2,5 milyon euro'luk bir sözleşmenin kabul edilmesi için üstleri tarafından baskı gördüğünü iddia ediyor. Muhbirlerin iddialarına göre söz konusu olayda mühendisler pozisyonlarını korudu ve daha pahalı seçeneği saf dışı bırakıldı.

Muhbirler, Deutsche Bahn'daki bazı üst düzey yöneticilerin, Alman yasalarına göre diğer ortakların karşılaması gereken maliyetleri geri almak amacıyla yasal yükümlülüklerini göz ardı ettiğini iddia etti. Komşu metro istasyonlarının maliyetlerin genellikle yerel belediye tarafından paylaşıldığı bölgelere kaydırılması örnek olarak gösterildi. Muhbirler bu davranışın şirket ortaklarının gereksiz harcamalarını tespit etme ihtimalini engelleme girişimi olduğundan şüpheleniyor.

Muhbirlerden birisi 600 milyon euroluk ek maliyetin engellenmesi için uyum departmanına başvurduktan bir yıl sonra hasta olduğunu işyerine geç bildirdiği gerekçesiyle 2016 yılında kovulduğunu belirtiyor. Hatalı bir şekilde kovulduğu gerekçesiyle dava açan muhbir 2017 yılında davayı kazanarak işe geri alınıyor. Bir yıl sonra ise, muhbir farklı iddialar içeren suistimaller nedeniyle tekrar kovuldu.

Muhbir ikinci kovulma hadisesine ilişkin de yargıçlardan defalarca hukuka aykırı olduğuna dair karar alındığını belirtiyor. Ancak Stuttgartlı bir yargıç, Deutsche Bahn'ın iş sözleşmesini feshetme talebini onaylayarak, karşılıklı güvenin yok edildiğini savundu. Devlet demiryolu şirketi işten atılma kararının iddialarla kesinlikle alakasının olmadığını iddia ediyor.

İkinci muhbirinse Temmuz ayında yapılan bir toplantının ardından şikayetlerini geri çektiği bildiriliyor. FT haberinde işaret edilen iddialara göre şirketin intikam arayışından endişelenen muhbir bu sebeple suçlamalarından vazgeçmiş olabilir. Ancak devlet firmasından yapılan açıklamalarda “iyi niyetle hareket eden muhbirlerin korunmasının büyük önem taşıdığı” belirtiliyor.

Almanya'da ithalat fiyatları, ekimde 41 yılın en hızlı yükselişi kaydetti

 

Yasaklı sera gazları İngiltere'ye kaçak yollarla sokuluyor!

 

İsmi yolsuzluğa bulaşan AB'li liderler!

 

YORUMLAR (1)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
  • Bir Bilen 28 Kasım 2021 22:17

    Alman vatandaşları terbiyeli Alman kurdu gibi yetiştirilirler. Devlette rüşvet olabileceğine inanmazlar. İçeriyi bilenler ise Alman devetinde rüşvetsiz hiç bir işin yürümeyeceğini bilirler.