Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...
Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
---|
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.
Yavuz Donat'ın Ali Şen ile yaptığı söyleşini ikinci bölümü:
Ali Şen bu süreci sakin ve sağduyulu bir şekilde atlatmanın yönetimin işi olduğunu belirtiyor: "Taraftar öfkelidir, galeyana gelebilir. Yönetimin yatıştırması gerekir. Tribüne oynamakla olmaz"
Dün başladık, bugün Ali Şen ile Bayram Sohbeti'ne devam... Konuştuğumuz konu çok... Başlangıcı, Fener yönetiminin, Türkiye Futbol Federasyonu'na yaptığı "bizi Bank Asya Ligi'ne düşürün" başvurusuyla yapalım.
- Sayın Ali Şen... Ne diyorsunuz?
- Ciddiyetle uzaktan yakından ilgisi olmayan bir başvuru.
- Neden?
- Fenerbahçe Yönetim Kurulu'nun büyük kongrenin kararı olmadan, TFF'ye "bizi şu lige düşür" deme hakkı yoktur.
Ali Şen:
Taraftar öfkelidir... Galeyana da gelebilir.
O hiddetle "bize haksızlık yapıldı... Bank Asya Ligi'nde oynayalım" diyebilir. Ama Fenerbahçe'nin bir de Genel Kurulu var... Genel Kurul'un seçtiği Yönetim Kurulu var... Ve bu Yönetim Kurulu'nun da kulübü tüzüğe göre yürütme sorumluluğu var.
Öfkeli taraftarı yatıştırmak, yine Fener Yönetim işi... Ve bu iş de tribünlere oynamakla olmaz...Yoksa kendinizi de küçük düşürürsünüz.
GERİDE KALDILAR
Dün yazmıştık... Şike bombası patlayıp da futbol dünyası karışınca, Fenerbahçe Başkanı tutuklanınca, Ali Şen'in "İkinci Başkan" Nihat Özdemir'e gönderdiği "iki mesaj." Yolladığı mesajlar yanıtsız kalınca, Ali Şen telefonu çevirmiş... Nihat Özdemir'i aramış:- Nihat bu olay çok önemli... Çok titiz çalışmanız lazım... Yoksa koskoca Fenerbahçe zor durumlara girer. Nihat Özdemir "siz merak etmeyin" demiş: - Gerekenleri yapıyoruz. Şimdi söz Ali Şen'de:
Nihat'a da söyledim...Yönetim Kurulu, Fenerbahçe tarihinde hiçbir dönemde yaşamadığı bir olayla karşı karşıya.
Kriz yönetilemedi... Kimse krizi yönettiğini söylemeye kalkmasın.
Yönetim Kurulu, taraftarlarımızı doğru bilgilerle aydınlatmalıydı... Bu da yapılmadı. Yönetim gelişmelerin gerisinde kaldı. Sohbetin bu noktasında kapı açıldı... Çiftlik çalışanları içeri girmek istediler. Ali Şen kızdı: - Size söylemedim mi?.. Burada çok önemli bir şey konuşuyoruz... İçeri kimse girmeyecek. Gelenler "Başkanım" dediler: - Çiftliğin önü taraftarlarla dolu... Sizi görmek istiyorlar.Ali Şen "hayır" dedi: - Taraftarın sakinleşmesi lazım... Hepsine şeker tutun... İçecek bir şeyler verin... Yatıştırın. Ali Şen "doktor değilim ama bir şeyi de çok iyi bilirim" dedi:
Hastalığa önce doğru teşhis konulur.
Sonra da o teşhisin gerektirdiği ilaç verilir.
Fenerbahçe olayına gelirsek... Hastalık başka yerde, fakat verilen ilaç başka bir hastalıkla ilgili.
Dünya çapındaki Fenerbahçe'nin karşılaştığı bu çok acı olaya önce soğukkanlılıkla, doğru teşhis koyacaksın.
Sonra o teşhisin gerektirdiği bir yol haritası çizeceksin.
Ve ölçerek, biçerek, akil adamlara danışarak, herkesin tecrübesinden yararlanarak çözüme ilerleyeceksin.
AYDINLAR'A ÖFKE DUYMAYIN, İYİ BİR FENERLİ
Şimdi konumuz Türkiye Futbol Federasyonu... Federasyon'un "eğrisi-doğrusu" nedir? Ali Şen dedi ki "önce Mehmet Ali Aydınlar ile ilgili söyleyeceklerim var." Ve söyledi:
Mehmet Ali Aydınlar ile beraber çalıştım.
Kulübün en zor şartlarında birlikte elimizi taşın altına koyduk.
Çok düzgün Fenerbahçeli'dir... Çok iyi insandır.
Zekidir, çalışkandır, üreticidir.
Ben onu Fener'e Maliye Bakanı yaptım.
Eğer voleybolda dünya kupası finaline gittiysek, bunda Mehmet Ali Aydınlar'ın katkısı büyüktür.
Taraftarımız bunları unutmasın.
Öfke duyulacak kişi Mehmet Ali Aydınlar değil.
***
Dedik ki "şimdi Federasyon konusuna girelim... Kriz sürecinde Federasyon'un performansı nasıldı?" Ali Şen "dost acı söyler" diye söze başladı:
TFF, krizi yönetemedi.
Son söylediğini ilk başta söylemeliydi. Tabii Federasyon'un da işi zordu... Göreve yeni geldiler ve 3 gün sonra saatli bombayı kucaklarında buldular.
Ama kriz yönetimi de şarttı... Federasyon "Mahkemenin vereceği karara saygılıyız... Ama ligi de geciktiremeyiz... 5 Ağustos'ta Süper Lig başlayacak" deseydi bu gürültü olmazdı. Ali Şen "UEFA yönetmeliği Madde 50'yi" gösterdi:
Lig başlardı... Hiçbir engel yoktu. Ama bu demek değil ki, kulüpler mahkemede suçlu bulunursa, ceza verilmeyecek... O iş ayrı, bu iş ayrı... Ceza arkadan gelir... Tabii ortada suç varsa.
UEFA KEYFİ KARAR VERMEZ
Ali Şen'le konuşmamız sık sık kesildi... Araya telefonlar girdi. Gerçi Ali Şen "telefon bağlanmasın" diye sıkı sıkı tembih etmişti ama... "Öyle telefonlar" geliyordu ki, Ali Baba konuşmak zorunda kalıyordu. Örneğin "UEFA'dan" aranıyordu. Ali Şen özellikle rica etti: - Kiminle konuştuğumu biliyorsun... Konuşmaları dinledin... Sakın isim yazma... Konuşmanın içeriği de sende kalsın. Ali Şen'le sohbete ara veriyoruz... TV izliyoruz. TV'de spor programı var... Konu Fenerbahçe... Herkes farklı bir şey söylüyor. Ali Şen kendi kendine konuşmaya başlıyor: - Konuşanlar UEFA yönetmeliğini, UEFA'nın kararlarına esas olan hukuki altyapıyı bilmiyorlar mı?.. Ötekilerden vazgeçtik, Fener yönetimi de mi bilmiyor? UEFA yönetmeliği... Madde 2.04...G fıkrası: .. Bu fıkra "50 maddeye" atıf yapıyor... Ali Şen'le "belgelere" bakıyoruz... Şunlar yazılı: Maçı doğrudan veya dolaylı etkileyecek bir olaya karışan kulüp çalışanı, yöneticisi, hocası, sporcusu varsa, hangi cezaların uygulanacağı açık açık yazılı. Ali Şen:
UEFA, kendi hukuku ile bağlıdır... Keyfi karar veremez.
Kulüpler arasında ayırım yapamaz. Kurallara göre hareket eder.
UEFA ne yapıyorsa 24 Nisan 2007'de yürürlüğe giren mevzuata göre yapıyor.
Eğer bir maçın sonucunu etkileyecek bir organizasyonun varlığına UEFA inanırsa, o takımı turnuvalara girmekten men eder.
Böyle bir durumda ceza 1 sezon içindir. UEFA hiçbir ülkenin mahkeme veya tahkim kararına uymak mecburiyetinde değildir.
UEFA gerekli gördüğü takdirde resen karar verme yetkisine sahiptir.
ULUSLARARASI TAHKİME HEMEN GİDİLMELİYDİ
Sohbetin bir yerinde Ali Şen ayağa kalktı. "Şimdi sana çok önemli bir şey anlatacağım." Sonra "çıldırmamak elde değil" diye ekledi. İşte Ali Şen'in birkaç kez "çok önemli" diye vurgu yaparak anlattıkları:
UEFA Yönetmeliği, Madde 2.06'ya göre... UEFA önüne gelen dosyayı inceler... İlgili ülkenin federasyon kararlarına bakar.
İlgili ülke federasyonunun verdiği kararların objektifliğinden emin değilse, UEFA Disiplin Kurulu toplanır ve istediği kararı/ cezayı verir. Bu "karara/ cezaya" Fenerbahçe'nin itiraz hakkı yok mu? Ve "itiraz mercii" neresi. İşte "Ali Şen'i çileden çıkaran konu" da bu. Dinlemeye devam edelim:
UEFA kararını beğenmeyen, bu kararla zarara uğradığını düşünen kulüp, tahkime gider.
Ama gideceği tahkim, kendi ülkesindeki tahkim kurulu değildir.
Kararı UEFA verdiğine göre, itiraz mercii UEFA'nın tahkim kuruludur. (Fenerbahçe önceki gün Uluslarası Tahkim Kurulu CAS'a başvurmayı akıl etti.) UEFA'nın kullandığı yetkilerin "sınırları" nelerdir. UEFA kararlarının, ülkeler açısından "bağlayıcılığı" ile ilgili hukuki mevzuat nedir? Sorularımıza Ali Şen'in verdiği yanıt: - UEFA'nın elinde bir yetki belgesi var... UEFA, bu yetki belgesine dayanarak çalışıyor... Uluslararası bağlayıcılığı olan bu belgeye imza atan ülkelerden biri de Türkiye... Olay o kadar açık ki...
GELİŞMELER SORUŞTURMAYA BAĞLI
İsmi lazım değil, Beşiktaş camiasından da Ali Şen'i arayanlar oldu. Ve sohbetimiz bir ara Beşiktaş konusuna kaydı. Ali Şen dedi ki "Beşiktaş da bizim gözbebeğimiz... Beşiktaş yönetimini bir konuda uyarmak istiyorum."
***
İşte Ali Şen'in "Beşiktaş'a dair" söyledikleri:
Önce bir soru: Asbaşkan ile Teknik Direktör tutuklu... Öyleyse Beşiktaş neden Avrupa Liginde?
Hemen yanıt vereyim: UEFA 2/11'e göre, mevcut soruşturma Beşiktaş'ın Avrupa'daki yarışmalara katılmasına engel değil... UEFA'nın yorumu böyle.
Fakat... İşin bir de püf noktası var.
Soruşturma sırasında Beşiktaş aleyhine yeni bulgular ortaya çıkarsa, yine UEFA 2/11'inci maddeye göre, Beşiktaş yarışma dışına çıkarılabilir.
Hatta çok ağır disiplin cezaları uygulayabilir... İşte UEFA yönetmeliği... Bunu açık açık yazıyor.
UEFA YÖNETMELİĞİNE GÖRE DAVET
Konumuz şampiyonlar ligi. UEFA, Fenerbahçe'ye kırmızı ışık yaktı... Ve Fener'in yerine Trabzonspor'a "buyur gel" dedi. Taraftar "bu işe" tepkili mi tepkili. Ali Şen "UEFA yönetmeliklerini" önümüze serdi:
Madde 2/10... UEFA'nın bu hakkı var.
Şampiyonaya
gidemeyenin yerine, ondan sonra gelen takımı davet edebilir.
Yine UEFA yönetmeliğine göre Trabzonspor Başkanı'nın gözaltına alınmış olması, ifadesine başvurulması kulübe cezayı gerektirmez.
Ama Trabzonspor için konu kapanmış da değil. Ali Şen'e sorduk: - Neden?.. Bundan sonra Trabzonspor'a ne olabilir ki - Yargı süreci devam ediyor... Mahkeme Trabzonspor Başkanı'nı suçlu bulacak olursa, UEFA yeniden toplanır... Ve Trabzonspor dosyasını yeniden açabilir... Karar verebilir... Bak oku... Ne yazıyor. Ali Şen'in bize "oku" diye uzattığı "madde", UEFA yönetmeliği "2/11" maddesi. Maddede "Ali Şen'in söyledikleri" yazıyor. Sabah
birak o kadar cok biliyordun niye bu kadar bekledin istanbula bizzat gidip gorusseydin senin bunlari bilipte beklemen cok buyuk FENERBAHCELI oldugunu gosteriyor.birde hala aciklama yapiyorsun koskoca fenerbahcede bunlari bilecek kimse yokmu elbette vardir
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansgundem.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansgundem.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.