Ali Canyürek: Kriz, sistemin önemini artırdı
EGM Genel Müdürü Ali Canyürek, Bireysel Emeklilik Sisteminin işleyişini düzenleyen mevzuatta, geçen yıl önemli değişiklikler yapıldığını, hak ediş, hesap birleştirme gibi yeni uygulamalara ek olarak cayma, bilgilendirme gibi konularda da katılımcı haklarını gözeten değişiklikler olduğunu...
Yapılanların uygulamada karşılaşılan problemlere çözüm getirmenin yanı sıra, sistemin gelişimi için de zemin hazırlama amaçlı olduğunu bildiren Canyürek, sonrasında, şirketlerin hızlı bir şekilde altyapı uyum süreçlerini tamamladıklarını ifade etti.
Canyürek Bireysel Emeklilik Sisteminde, düzenleyicilerle şirketler arasındaki iletişimin etkin işlediğini, doğru gözetim ve problemlerin zamanında tespitiyle de büyümenin önündeki engellerin kaldırıldığını sözlerine ekledi.
KATILIMCI FONLAR DA RİSK SEVMİYOR
Bu yıl sabit getirili menkul kıymetlerde azalan reel getiriler görüldüğünü belirten Canyürek sözlerine şöyle devam etti: Bireysel Emeklilik Sistemi katılımcısı da riski sevmiyor çoğu Türk yatırımcısı gibi. Emeklilik fon portföyünün neredeyse yüzde 90ı sabit getirili menkul kıymetlerden oluşuyor. Kaldıraç etkili alternatif piyasalar, risk-getiri arasındaki doğru orantıyı sevmeyen katılımcılar için hazırlanacak anapara garantili ürünler, giderek daha çok konuşulacak olan emtia fonları kendine yer bulabilir sistemde bu dönemde. Emeklilik fonları düzenleyicisi SPKnın da bu gereksinmeleri dikkate alacağını düşünüyoruz. Bu tür süreçlerde şirketlerin kuvvetli talepleri ve ürünün satacağına dair inançları da etkili. Vade yapısı, içerik gibi değerlendirilmesi gereken parametreler söz konusu. Sistemin özelliklerine uyarlanmış doğru alternatif ürünler geliştirmek de şirketlere düşüyor sonuçta.
Sistemin bilinirliğinin ve bilinç düzeyinin artırılmasının, finansal eğitim yönündeki tüm çabaların tüm dünyada olduğu gibi bizim için de her dönemde sistemin gelişimine katkı demek olduğunun altını çizen Canyürek, ülkemizdeki genç nüfus potansiyeli ve nüfus içinde sistemin penetrasyonu dikkate alındığında belki de diğer ülkelerden de fazla olduğunun altını çizdi.
TUTUCU YATIRIMLAR VE YENİ GİRİŞLER ETKİLİ
Sistemin krize rağmen, göreceli performans olarak büyüdüğü görüşünde olan Canyürek, OECD ülkelerinde 5 trilyon dolar düzeyinde kayıplar yaşanırken biz büyümeye devam ettik. Bu büyümede, katılımcılar tarafından yapılan tutucu yatırım tercihlerinin yanı sıra, yeni girişlerin etkisi de yadsınmamalı. Krizin bireylerin alım gücünde yarattığı etkiden Bireysel Emeklilik Sisteminin muaf olduğunu söylemek gerçekçi olmaz; özellikle de gönüllü bir tasarruf sistemi olduğu düşünülürse. Ancak bu etki, hızı kesmek değil, yavaşlatmakla sınırlı kaldı dedi. Burada önemli noktanın sisteme olan ilginin azalmaması olduğunu söyleyen Canyürek, Bu tür kriz ortamları, bireylerin farkındalık düzeyini artırıyor. Emeklilik döneminde ikinci bir gelir elde etmenin ve tasarruf yapmanın öneminin altı çiziliyor bir anlamda. Doğru zamanlama ile yapılan BES ortak tanıtım kampanyası da unutulmamalı şeklinde konuştu.
Sistemin beklentilere paralel büyüdüğünü de söyleyen Canyürek, sözlerini şöyle tamamladı: Şimdiden yıl sonu hedeflerine yaklaştık. Yine de gidilecek çok yol var. Gelecek yıl iki oyuncu daha katılabilir sisteme. Artan şirket sayısı, artan rekabeti de beraberinde getiriyor. Rekabet sonucu gider kesintileri düşerken fon performanslarında şirketler arası yarış da hızlanıyor. Bundan en çok katılımcı faydalanıyor. Orta vadede figk kalemi dışındaki kesintileri azalmasını beklemek makul. Sigortacı Gazetesi