AKP 2013'te seçim ekonomisi uyguladığı görülüyor
CHP'den ekonomik görünüm raporu: "Büyümenin yüzde 23’ü kamunun yatırım harcamalarından, yüzde 16’sı kamunun nihai tüketim harcamalarından oluşuyor"
CHP tarafından hazırlanan 88. Ekonomik Görünüm Raporu'nda, "Büyümenin yüzde 23’ü kamunun yatırım harcamalarından, yüzde 16’sı kamunun nihai tüketim harcamalarından kaynaklanıyor. Rakamlar, AKP’nin 2013’te ciddi bir seçim ekonomisi uyguladığını gösteriyor" ifadelerine yer verildi.
CHP Genel Merkezi tarafından CHP Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak’ın koordinasyonunda hazırlanan ve 2013 büyüme rakamlarının değerlendirildiği "88. Ekonomik Görünüm Raporu'na" ilişkin açıklama yapıldı.
Raporda, 11 yıllık AK Parti döneminde büyümenin sürekli gerilediği belirtilerek, "AKP’nin ilk iktidar olduğu 58 ve 59. Hükümet döneminde ortalama büyüme yüzde 6,9 iken, ikinci dönemi olan 60. Hükümet döneminde yüzde 3,3’e, üçüncü dönemi olan 61. Hükümet döneminin ilk iki yılında ise yüzde 3,1’e düştü" ifadeleri kullanıldı.
Geçen yıl büyümenin motorunun kamu yatırımları ve şişen iç talep olduğuna dikkat çekilen raporda, yurtiçi talebin 2013’te büyümeye 6,4 puan (yüzde 158) katkı yaptığı, net ihracatın büyümeyi 2,3 puan (yüzde 58) aşağı çektiği belirtildi.
2013 büyümesinde asıl dikkat çeken gelişmenin "kamu tüketim ve yatırım harcamalarından" büyümeye gelen ciddi katkı olduğunun ifade edildiği raporda, “2013’te yüzde 4’lük büyümenin yüzde 23’ü kamunun yatırım harcamalarından, yüzde 16’sı ise kamunun nihai tüketim harcamalarından kaynaklanmıştır. Bir diğer ifade ile yüzde 4’lük büyümenin 1,5 puanı kamu kesimi tüketim ve yatırım harcamalarından gelmiştir. Rakamlar, AKP’nin 2013’te ciddi bir seçim ekonomisi uyguladığını göstermektedir" ifadelerine yer verildi.
Açıklamada, "CHP’nin hazırladığı rapora göre, büyümenin yüzde 23’ü kamunun yatırım harcamalarından, yüzde 16’sı kamunun nihai tüketim harcamalarından kaynaklanıyor. Rakamlar, AKP’nin 2013’te ciddi bir seçim ekonomisi uyguladığını gösteriyor" görüşü yer aldı.
"Birinci Nesil reformlar güçlendirilmeli"
Türkiye ekonomisinin kişi başına milli gelirde son 5 yıldır 10 bin dolar tuzağından çıkamadığının savunulduğu raporda, "2008’de 10 bin 444 dolar olan kişi başına milli gelir, 2013’te 10 bin 782 dolar seviyesine çıkabildi. Bu sürede kişi başına gelirdeki artış da 338 dolarda kaldı" bilgileri kaydedildi.
Büyümeyi etkileyen yatırım harcamalarda aslan payının kamudan geldiği belirtilirken, özel sektörün yatırım harcamalarının büyümeye katkısının ise yüzde 0,1’le sınırlı kaldığı ifade edildi. Raporda, “2013’te özel kesimin yatırım iştahı kaçmış, buna karşın ailelerin borçla şişirilen tüketim iştahı büyümeyi desteklemiştir. 2013’te kamu harcamaları ve iç talebe yaslanarak sağlanan büyümenin 2014’te sürmesi zor görünüyor. Mevsim ve gün etkilerinden arındırılmış rakamlara göre büyüme 2013’ün ikinci yarısından başlayarak giderek hız kaybediyor" görüşüne yer verildi.
Türkiye’nin genel seçimlere kadar yapması gerekenler şöyle sıralandı:
"Hukuka güven yeniden sağlanmalı, döviz kurunda istikrar sağlanmalı, toplumsal ve siyasi gerilime son verilmeli, Kobilere kredi kolaylığı sağlanmalı, devletin özel sektörü borçları ödenmeli, işgücü ve enerji maliyetleri düşürülmeli, organize sanayi bölgeleri geliştirilmeli, teşvikler bir basamak ileri alınmalı, mesleki eğitim sağlanmalı."
CHP’nin raporunda, genel seçim sonrasında yapılması gerekenler ise şöyle anlatıldı:
"Genel seçimlerin hemen ardından daha önceden gerçekleştirilmiş ama bu hükümetin ciddi şekilde yıprattığı "Birinci Nesil" reformların güçlendirilmesi gerekmektedir. Diğer taraftan rekabet gücünün artırılması için “İkinci Nesil” reformların da gerçekleştirilmesi şarttır. İşgücü piyasasından ürün piyasalarına kadar uzanan bir alanın bu kapsamda yeniden ele alınması gerekmektedir. Herkese dokunan bir büyüme için “Üçüncü Nesil” reformlara da ihtiyaç vardır. Sosyal destek sistemlerinin otomatikleştirilmesi, ekonomide paydaşların karar alma süreçlerine daha yoğun katılımının sağlanması da bu alanda yer almaktadır. Bunlar yapılırsa Türkiye’nin önünde büyük fırsatlar vardır. Bu reformlarla Türkiye ilk 10 ekonomi arasına girebilir, büyük Türkiye gerçekleşebilir."