Akdoğan'dan ilginç Sarıgül benzetmesi
Başbakan Erdoğan'ın Siyasi Başdanışmanı Yalçın Akdoğan, Sarıgül'ün süperman olmadığını söyledi
Başbakan Erdoğan'ın Siyasi Başdanışmanı Yalçın Akdoğan, CHP'de İstanbul için önemli bir isim krizi yaşandığını söyledi. Sarıgül'ün aday gösterilmesi halinde, CHP'ye çok fazla katkı sağlayacağına inanmadığını anlatan Akdoğan, Öcalan'ın geleceğini tartışmak sürecin önünü tıkayacaktır şeklinde konuştu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Siyasi Başdanışmanı AK Parti Ankara Milletvekili Yalçın Akdoğan, Yakın Plan'da gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Akdoğan, Başbakan Erdoğan'ın Diyabakır'da yaptığı konuşmayla gündeme gelen 'genel af' tartışmalarına değindi.
Bu yönde herhangi bir çalışma olmadığının altını çizen Akdoğan, çözüm sürecine yönelik tehlikeye dikkati çekti, "Bu tür tartışmalar vatandaşın algısını bozacak tartışmalardır. Öcalan'ın geleceğini konuşmak süreci takar" dedi. Akdoğan şöyle konuştu:
"Öcalan şu ana kadarki verdiği mesajarda 'ben çıkacak mıyım, benim durumum ne olacak' şeklinde bir tema var mıydı? Kendisi bile böyle bir mesaj vermiyor. Bu da elbette bir hassasiyet. Böyle konularda toplumsal algı da önemlidir. Daha şu anda mesafe alınmamışken, iç içe geçmiş bir sorun var önümüzde.
Bunlar psikolojik eşiktir, vatandaşın algısını bozacak tartışmalardır. Aftır, Öcalan'ın durumudur vs... Bu tür konularla önemli bir süreci kilitlemek, tıkamak yanlış olur. Öcalan'ın da böyle bir konuşması yok. Böyle bir konuşmayı yapmayı da biz şu anda uygun görmüyoruz. Şu an için böyle bir şey söz konusu değil.
DERSHANE TARTIŞMALARI
"Dershane konusunun dallanıp budaklanmasını doğru bulmuyorum. Tartışma farklı bir noktaya evrilmeye başladı. Özellikle Twitter'a baktığımızda çok sağlıklı bir tartışma zemini olmaktan çıktığını görüyorum. Bu yeni bir hadise değil. AK Parti'nin en önemli karakteri reformcu olması. Bir dönüşüm süreci var, çok sofistike bir süreç devam ediyor. Başbakanımız da bunun dönüşümün bir parçası olduğunu söylüyor.
Konu oldu bittiye getirilmeye çalışılan bir konu değil. Meselenin hükümet-cemaat parantezine sıkıştırılarak değerlendirilmesini doğru bulmuyorum. Bu bağlamından ciddi bir şekilde saptı. Burada hükümet planlı bir şekilde, daha önceden söylendiği gibi, bir dönüşüm projesi uygulamaktadır. Bununun restleşmeye veya meydan okumaya çekilmesi doğru olmaz.
Gülen hareketi denilen oluşuma bugüne kadar biz yakın durduk hem Türkiye'de hem yurtdışında. Hocaefendiye kişisel olarak da saygı duyan bir insanım. Gülen hareketi Türkiye'ye gerçekten çok önemli hizmetlerde bulunmuştur. Yurtdışında da kendilerine destek olmaya çalıştık. Bununun susturma hareketi olarak algılanması bizi üzüyor. Kimseyi susturma gibi bir gayemiz yok. Hükümetin daha önceden açıkladığı politikasını uygulama kararlılığı vardır.
Bunun siyasi bir amacı olsa, seçime giderken hükümet böyle bir adım atar mı? Ülkenin hayrına olan şeyler yapılmaya çalışılıyor. Oy kaybına yönelik düşünmek sizi yanlış yollara sevk edebilir. Halkın umumi için doğru bildiklerimizi yapmakla mükellefiz. Bunun neticesinde oyunuz artabilir, azalabilir, bunlar geçici şeylerdir.
SARIGÜL'E ŞANS VERMEDİ
CHP en büyük yüklenmeyi geçen seçimlerde yaptı İstanbul'a. En iddialı olduğu seçimdi ancak açık ara farkla AK Parti kazandı. Yani bütün faktörler, ittifaklar, konsorsiyumlar bir araya gelmişti, elinden gelen her şeyi yapmıştı CHP ve o oyu alabildi.
Burada aday bunun üzerine ne koyabilir. Süperman olmayacağına göre ve ikiye katlayamayacağına göre çok ciddi bir fark olacağı kanaatinde değilim ben. Sarıgül'ün, CHP'ye Kılıçdaroğlu'ndan daha fazla bir getirisi olacağını düşünmüyorum ben CHP'ye. Arada şu anda ciddi makas açıklığı var.
Mustafa Sarıgül veya Gürsel Tekin'in AK Parti'yi kaygılandırabilecek isimler değil. CHP'nin genel olarak ciddi bir isim krizi yaşadığını düşünüyorum. Bu yüzden AK Parti şanslı diye düşünüyorum."