Akdeniz ve Ege'de deprem olmazsa...

Eskişehir Anadolu Üniversitesi Doğal Afetler ve Yer Bilimleri Araştırma Birimi Koordinatörü Prof. Dr. Berkan Ecevitoğlu, Akdeniz ve Ege'de yeni depremler olmazsa, Kuzey Anadolu Fay Hattı'nda depremlerin artmaya başlayacağını söyledi.
Prof. Dr. Berkan Ecevitoğlu, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, Kızıldeniz'de bulunan fay hattının açıldığını ve bu fayın dönüşü sırasında Türkiye'nin altına girdiğini belirtti. Meydana gelen durumla bir sıkıştırma oluştuğunu ifade eden Ecevitoğlu, ''Sıkışmayla birlikte Van ve Bitlis depremleri meydana geldi. Kuzey Anadolu Fay Hattı sağ yönlü, Doğu Anadolu Fay Hattı ise sol yönlü bir fay. Bundan dolayı son hareketle Türkiye, Batı yönüne doğru kayıyor. Bunun dışında ayrıca Afrika da Kuzey yönüne gidiyor ve Akdeniz daralıyor. Akdeniz ise Kıbrıs ve Ege yayından Türkiye'nin altına giriyor. Bu sebeple bu bölgelerde sık sık depremler oluyor. Türkiye'yi etkileyen olay bu'' dedi.
Ayrıca İran'da meydana gelen 4.0 büyüklüğündeki depremin ardından bölgede yeni bir ada oluştuğunu açıklayan Ecevitoğlu, burada meydana gelen olası bir depremin Türkiye'yi etkilediğini ve bu bölgede hareket başlıyorsa tam 3 ay sonra da ülkemizde de başladığını kaydetti. Ecevitoğlu, ''Bu bilimsel olarak önemli bir çıkarım. Çünkü buradan ön kestirim yapabiliyoruz. Biz depremlerin öncesini buradan görebiliyorsak, biz burada tedbir alırız'' diye konuştu.
1 Mayıs 2012 tarihinde yaşanan İzmir Foça açıklarında 5.0 büyüklüğündeki deprem sonrası Afrika'daki kaymayı fark ettiklerini ve bu deprem sonrasında bölgede deprem sayısında bir artış meydana geldiğini söyleyen Prof. Dr. Berkan Ecevitoğlu, ''İzmir'de meydana gelen 5.0'lık depremin öncesinde bölgede depremler çok seyrekti. Ancak depremden 11 gün sonra bir hareketlenme başladı. Önceden 47 günde 1 deprem olurken, şu an burada 14 günde bir deprem oluyor. Güney'den Afrika'nın kayması bu etkiyi oluşturuyor. Bu fayın Doğu kısmı da aktif. Yani fay tamamen aktif. Demek ki bu fayın 40 kilometresi de çalışabilir ve 6.8'lik bir deprem meydana gelebilir'' şeklinde konuştu.
''AKDENİZ VE EGE'DE YENİ DEPREMLER OLMAZSA, KUZEY ANADOLU FAY HATTI'NDA DEPREMLER ARTMAYA BAŞLAYACAK''
İzmir Foça açıklarında yaşanan 5.0'lık depremin bir işaret depremi olduğunu öne süren Prof. Dr. Ecevitoğlu, ''Bu depremden itibaren hem Kuzey Anadolu Fay Hattı, hem de Doğu Anadolu Fay Hattı'nda belli bir yükselme varken, Ege ve Akdeniz'de müthiş bir yükselme var. Çok hızlı başladı ve yavaş yavaş hız kesti. Bu bölgelerde İzmir depremi yoğunluğunun 2.1 katı artış var. Bunun nedeni ise Afrika'nın Güneyden Kuzey'e doğru sıkıştırmasından kaynaklanıyor. Bu da 1 Mayıs 2012'den itibaren hız kazandı. Bu artış boyunca Afrika sıkıştırınca Akdeniz daralıyor. Bu itme Anadolu'yu Kuzeye doğru ittiği için bu bölgeyi sıkıştırıyor ve deprem sayısı azalıyor. İtme nedeniyle Kuzey Anadolu Fay Hattı'ndaki depremler azaldı. Bu güzel gibi görünse de Afrika ilelebet itecek değil, bir süre sonra gevşeyecek ve biriken gerilim ortadan kalkacak. Bu durumda Kuzey Anadolu Fay Hattı'nda depremler ortaya çıkacak. Baskı azalınca Kuzey Anadolu Fay Hattı'ndaki kilit ortadan kalkıyor. Yani bu bölgede deprem üretmesini bekliyoruz. Deprem yoğunluğu bu bölgede 5.5'e ulaştı. Doğu Anadolu Fay Hattı'nda herhangi bir hareketlenme yok. Akdeniz ve Ege'de yeni depremler olmazsa, Kuzey Anadolu Fay Hattı'nda depremler artmaya başlayacak'' diye ifade etti.
İstanbul'u da yakından etkileyen Kuzey Anadolu Fay Hattı'nda beklenen olası depremin, deprem bilimciler tarafından 30 ila 40 yıl arasında gerçekleşmesini planladıklarını, ancak Afrika'nın sıkıştırması sonrasında bu sürenin kısaldığını açıklayan Ecevitoğlu, ''Bu sıkıştırma benim istatistiki hesaplarıma göre 90 yıl sonra olacak bir depremi, 60 yıl geriye çekti ve 30 yıla getirdi. Kuzey Anadolu Fay Hattı'nda 30-40 yıl deniyordu, fakat bu kilit boşalırsa çok daha deprem meydana gelebilir, can ve mal kaybına sebep olabilir. Buna binaen Saroz'da 5.3 depremi oldu. Marmara Denizi 17 Ağustos depreminden sonra 5 üzeri depremler üretebilir oldu. 6 ya da üstü bir deprem de üretebilir. Bu fayın bulunduğu bölgeler kıyılara çok yakın'' dedi.