Akbank Zirvesi Türk ekonomisi için ne dedi

KAYHAN ÖZTÜRK - FINANSGUNDEM.COM/ADANA
 
Akbank'ın iç tasarrufları artırmak amacıyla 2012 yılında hem ürün ve hizmet hem de kurumsal sosyal sorumluluk tarafında başlattığı "Tasarruf Seferberliği- Ekonominin Kahramanı Çocuklar"  kapsamında Adana’da öğrencilerle bir araya gelen Akbank’ın üst yönetimi  gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Türk ekonomisinin hızla ‘U’ dönüşü yapabilecek ‘kas’ı kuvvetli bir ekonomi olduğunu vurgulayan Akbank Yönetim Kurulu Başkanı Suzan Sabancı Dinçer, Moody’s’in görünümü negatife düşürmesini abartmamak gerektiğini söyledi.

Suzan Sabancı Dinçer, FED’in tahvil alımlarını azalttığı, biri Mart ayında tamamlanan, önünde daha 2 seçim olan bir ekonominin faaliyetlerinin etkilenmesinin normal olduğunu belirterek, “Bu dönem geçici. Ekonominin hızlanacağını ve yatırımların bundan sonra bir miktar artacağını düşünüyorum. Önümüz açık. Piyasalarda da rüzgarın pozitif olduğunu görüyoruz” diye konuştu. Sabancı Dinçer, yerel seçimlerin bir belirsizlik getirdiğini bunun da atlatıldığını ifade ederek bireysel kredilerin daha yavaş ticari kredilerin daha hızlı büyümesini beklediklerini anlattı.
 
Sabancı Dinçer, son 10 yılda hep düşüş trendinde görülen faiz oranlarının son 8-9 aydır yeniden yükseliş trendinde olduğunu belirterek, “Hem kurda hem faizde zikzak çizmeden yeniden yola devam etmek gerekiyor” dedi ve ekledi: “Hangi ülkeye bakarsanız bakın 3 seçimin olduğu bir ülkede ekonomik faaliyetlerin etkilenmemesi mümkün değil. Türkiye’nin hep kuvvetli bir kası vardır. Bu dönem gelip geçici… Çok aşırı negatif olarak almayı uygun görmüyorum. Türkiye’de ekonomide bu dönemi atlattıktan sonra hızlanacağımızı düşünüyorum. Seçimden sonra kur toparladı faiz düştü. Ekonomik olarak önümüzün tekrar açık olduğunu düşünüyoruz.”

Akbank Genel Müdürü Hakan Binbaşgil de Türk ekonomisinin çok önemli bir sınavdan geçtiğini belirterek,  "Türkiye ekonomisi eskisi gibi kırılgan değil. Bizim reformlarımıza devam etmemiz lazım. İyi yönetimimizi devam ettirmemiz lazım” diye konuştu.
 
TASARRUF SEFERBERLİĞİ
Akbank'ın iç tasarrufları artırmak amacıyla 2012 yılında başlattığı "Tasarruf Seferberliği" ikinci yılını tamamladı. Akbank Yönetim Kurulu Başkanı Suzan Sabancı Dinçer,  Akbank Genel Müdürü Hakan Binbaşgil ve Akbank Bireysel Bankacılıktan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Galip Tözge ile Akbank'ın marka yüzleri Kıvanç Tatlıtuğ ve İlker Ayrık, Tasarruf Seferberliği'nin üçüncü yılını Akbank'ın doğum yeri olan Adana'da, “Ekonominin Kahramanı Çocuklar” Projesi kapsamında ilkokul öğrencilerine tasarruf dersi vererek başlattı.

Akbank’ın tüm çalışanlarıyla ülke çapında yaygın hale getirdiği “Akbank Ekonominin Kahramanı Çocuklar” Projesi kapsamında, Suzan Sabancı Dinçer ve Kıvanç Tatlıtuğ, Tatlıtuğ’un mezun olduğu Özel Çağ Koleji’nde, Hakan Binbaşgil ve İlker Ayrık da Bilfen Koleji'nde çocuklara tasarruf dersleri verdiler. Derslerde çocuklara harçlıklarını nasıl doğru bir şekilde kullanabilecekleri konusunda bilgi veren Suzan Sabancı Dinçer, Hakan Binbaşgil, Kıvanç Tatlıtuğ ve İlker Ayrık, derslere katılan çocuklara kumbara hediye edip “Ekonominin Kahramanı Çocuklar Sertifikaları”nı paylaştılar.
 
TASARRUF ORANI ÇOK DÜŞÜK
Eğitimin ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Suzan Sabancı Dinçer gündeme ilişkin yaptığı değerlendirmede Türkiye’de tasarruf oranlarının çok düşük olduğunu belirterek “Türkiye ekonomisinin ana kırılganlıklardan biri olan cari açığı kapatmamız lazım. İşte bu bağlamda en önemli ilaç iç tasarrufların artırılmasıdır. Düşük tasarruf oranı, sürdürülebilir bir büyüme performansı yakalamamızın önündeki en büyük engellerden biri” ifadelerini kullandı.

“Büyümenin finansmanında bir taraftan iç tasarruf oranını geliştirirken, diğer taraftan doğrudan dış yatırımlar ve verimliliği artırmamız da gerekmektedir” diyen Sabancı Dinçer,  “Bu doğrultuda gerçekleştirilecek yapısal reformlar ülkemizin orta gelir tuzağına düşmemesi bakımından da büyük önem taşımaktadır” yorumunu yaptı. 

Türkiye’de tasarrufların artmasında şirketlerin karlılık yaratmasının, dolayısıyla da öz kaynak biriktirmesinin önemine değinen Sabancı Dinçer, ayrıca enerji ve katma değerli ihracata dönük yatırımların devam etmesinin de şart olduğunu aktardı.  Sabancı Dinçer, “Enerji fiyatları enflasyonu direkt etkilediği için enerji konusuna mutlaka yapılması gerekenler var. Ekonomik reformlara devam edilmeli. Yabancı yatırımcıyı da çekmek gerekiyor” diye konuştu.
 
FAİZLER DENGEDE OLMALI
Türkiye’nin ekonomisinde büyüme dinamiklerinin ‘sürdürülebilir’ seviyelere oturmasının önemine de değinen  Sabancı Dinçer, bunun içinde faizlerin belli bir dengede olması gerektiğine işaret etti.

Sabancı Dinçer, “Makul bir reel faizle hem tasarrufu teşvik ederiz hem de TL için faydalı olur. Kur stabil giderse, büyümeyi yüzde 2.5-3, enflasyonu yüzde 8’ler civarında bekliyorsak yüzde 11’ler civarında bir nominal faizi konuşabiliriz. Mevduat faizlerinin de yüzde 10’lar civarında devam edeceğini öngörüyoruz” açıklamasında bulundu.

Son günlerde kamuoyunun gündemine gelen rant vergisi ile ilgili sorular üzerine de Sabancı Dinçer, “Konut likit bir varlık değil. Sonuçta konutta bir yatırım aracıdır. Bu tip kararlarda tek bir taraftan bakmak size gerçek resmi vermeyebilir. Alınan kararların bir kısmı Türkiye ekonomisinin sağlıklı büyümesi için alınan kararlar. Bütün resme bakmak gerekir” dedi.
 
'SAHİCİ' TESTİ GEÇTİK
Akbank Genel Müdürü Hakan Binbaşgil de “Türkiye ekonomisi çok önemli bir sınavdan geçti. Fed’in mayıs açıklamasından sonra bütün gelişmekte olan ülkelerde volatilite yaşandı. Bunun üzerine Türkiye’de seçim eklendi. Ekonomi eskisi gibi kırılgan değil. Türkiye son 10 yılda bir transformasyon geçirdi. Bundan 10 sene önce olsaydı herhalde çok sıkıntılı dönemlerden geçerdik. Bundan daha sahici bir test yok. Türkiye ekonomisi eskisi gibi kırılgan değil. Bizim reformlarımıza devam etmemiz lazım. İyi yönetimimizi devam ettirmemiz lazım” değerlendirmesinde bulundu.
 
FAİZİN SİHRİNDEN FAYDALANMIYORUZ
Akbank Genel Müdür Yardımcısı Galip Tözge de insanların hayatlarını zorlaştırmadan para biriktirmek istediğini söyleyerek “İnsanlar hayatlarına yön verirken sıralamayı ‘evleneyim, ev sahibi olayım, arabam olsun ve en son tasarruf yapayım diye kurguluyor. Oysa bu sıralamayla gittiğinde zamanın ve faizin sihrinden faydalanmıyor. Çünkü ne kadar erken başlarsanız o kadar iyi. Hayatlarına dokunmadan yapacakları tasarruflara yoğunlaştık. 200 bine yakın müşterimiz her ay küçük miktarlarla düzenli birikim yapıyor” dedi.
 
TASARRUFU KALEM KUTUSUNDAN ÖĞRENDİ
Akbank’ın reklam yüzü Kıvanç Tatlıtuğ, kendi okuduğu okulda, Akbank Yönetim Kurulu Başkanı Suzan Sabancı Dinçer ile çocuklara tasarrufu anlatırken, bir amaç için para biriktirmeyi çok özendiği bir kalem kutusu almak isterken öğrendiğini söyledi. Tatlıtuğ, “Harçlığımla bir tane gazoz, iki tane tost alıp kokulu kalemlere de para ayırabiliyordum. Tasarruf etmeyi ilk olarak bizim evin aşağısındaki kırtasiyede satılan kalem kutusunu almak için para biriktirirken öğrendim” dedi. Tasarrufun çocukken öğrenilmesi gereken bir alışkanlık olduğunu ve bu konuda ebeveynlere çok iş düştüğünü de kaydeden Tatlıtuğ, tasarruf etmeye hala devam ettiğini de anlattı.
İlker Ayrık ise “İsrafın kötü bir şey olduğunu öğrenerek büyüdük. Bize her zaman lüzumsuzsa söndür, lüzumsuzsa alma diye öğretildi. Aldığımızın harçlığın belli bir kısmını bir kenara koyulmasını öğrenerek büyüdük. 15 tane kazağı üst üste giyemezsin” dedi.
 
BİR ŞİŞE DEĞİL BİR BARDAK GAZOZ!
Tasarruf bilincinin küçük yaşlarda verilmesinin önemini vurgulayan Akbank Yönetim Kurulu Başkanı Suzan Sabancı Dinçer, konuya ilişkin kendi hayatından örnekler vererek anlattı. “Sabah yataktan zıplayarak kalkmanız için hedeflerinizin olması lazım” diyen Dinçer, kendi ailesinin de çok küçük yaştan itibaren tasarruf bilinci aşıladığını anlattı. Suzan Sabancı Dinçer, 13 yaşında eğitim almak için İngiltere’de yatılı okulda ilk önce çok tuhaf gelen kuralların daha sonra kendisini şanslı görmesine neden olduğunu aktardı. Suzan Sabancı Dinçer, “İngilizler ekonomi konusunda çok sıkıdırlar. İstanbul’da Şişli Terakki’de okurken ailemin verdiği harçlıkla 1 gazoz ile tost alabiliyordum. Ama İngiltere’de yatılı okulda aileniz harçlığı okula veriyor ve okul idaresi size harçlığınızı veriyor. Okul idaresinin verdiği harçlıkla değil bir şişe gazoz ancak bir bardak gazoz alabiliyorduk” dedi.
 
18 BİN 'EKONOMİNİN KAHRAMANI' YARATACAĞIZ
Tasarruf seferberliğinin üçüncü yılına Adana’da start verdiklerine dikkat çeken Akbank Genel Müdürü Hakan Binbaşgil, “Akbank Ekonominin Kahramanı Çocuklar Projesi kapsamında geçtiğimiz iki yılda 15 bin öğrenciye ulaştık. Projemizi sadece büyük illerde değil Türkiye’nin geneline yaygın şekilde yürütüyoruz. Gönüllüler arasında benim de bulunduğum ve görev aldığım bu projede daha çok çocuğa ulaşabilmek için projemizi İstanbul’un yanı sıra 14 ilde daha uygulamaya başladık. Bugün de bu sebeple Adana’dayız. Proje kapsamında Türkiye genelinde 200’e yakın Akbanklı Gönüllü’müz eğitimler veriyor. Projenin Akbanklı gönüllülerimiz tarafından yürütülüyor olması da bizim için çok değerli. 2014 yılı sonunda amacımız en az 18 bin ’Ekonominin Kahramanı’ daha yaratmak' açıklamasını yaptık. Projenin devamlı geliştirildiğini de aktaran Binbaşgil, “Bir ülkenin tasarruf oranının artması için çok zengin olması gerekmiyor” dedi.