Akat: Türk malları, ABD'de Çin mallarına alternatif olabilir

Türk-Amerikan İş Adamları Derneği (TABA-AmCham) Genel Başkanı Ali Osman Akat, ABD'nin Çin'den aldığı ancak iki ülke arasındaki ticaret savaşları ve yeni tip koronavirüs salgını nedeniyle tedarik süreci aksayabileceği belirtilen bazı ürünler için Türk firmalarının pazara girebileceğini belirterek, "Türk sanayicileri ve ihracatçılarının hızlı refleks göstererek bu imkanı değerlendirmesini önemli görüyorum." dedi.

Akat, ticaretinin yaklaşık 3'te 1'inin ABD tarafından gerçekleştirildiğini, Türk iş insanlarının da bu pazarda daha aktif ve girişimci olması gerektiğini söyledi.

Ülkelerde ticari anlamda büyümenin öncelikli koşulunun birlik ve beraberlik içinde hareket etmek olduğunu dile getiren Akat, Türk iş insanlarının da ortaklıklar kurarak ya da iş dünyası çatı kuruluşlarıyla hareket ederek ABD pazarından daha fazla pay alabileceğini bildirdi.

Akat, bunun, ülkeler arasındaki siyasi değişimlerden etkilenmemek için de önemli olduğuna dikkati çekerek, "Türk markaları ABD pazarında ne kadar büyürse bu durum ülkeye daha çok vergi ve istihdam kazandıracak, dolayısıyla o pazarda daha çok söz sahibi olabilecektir." diye konuştu.

ABD ile ticaret yapmak isteyenlerin TABA-AmCham ile irtibata geçebileceklerini belirten Akat, bu ülkedeki Türk ticaret müşavirlerine de danışılabileceğini ifade etti.

Akat, internet aracılığıyla Türk ürünlerinin dev elektronik perakende satış sitelerinden de pazarlanabileceğine işaret ederek, "Şirketlerin yurt dışına açılmaları için dış ticaret yeteneklerini artırmaları gerekiyor. Özellikle bu pazarlarda üretim için maliyet analizlerini iyi yapmaları gerekiyor." dedi.

"Virüs taşınabileceği algısı Çin ürünlerine talebi azalttı"

Özellikle Çin'deki yeni tip koronovirüs salgını nedeniyle bu ülkenin ABD pazarında tedarik sorunları yaşayabileceğini belirten Akat, Türk iş insanlarının bu anlamda pazar boşluklarını tespit ederek hızlı bir şekilde aksiyon alması gerektiğini söyledi.

Ali Osman Akat, şöyle konuştu:

"ABD'nin Çin'den aldığı ancak iki ülke arasındaki ticaret savaşları ve özellikle koronavirüs salgını nedeniyle tedariki aksayabilecek kimya, mobilya, oyuncak, plastik, tekstil, ayakkabı, deri, lastik, seramik gibi sektör ve ürünler, Türk markalarının pazara girişi ve tutunması için önemli bir kanal oluşturabilir. Çin'den ithal edilen ürünlerde bu virüsün taşınabileceği algısı nedeniyle bu ülke mallarına karşı direnç oluşmaya başladı, bu da siparişlere yansıyor. Hatta kendi şirketim Lactone'un faaliyet alanı olan kozmetik sektöründe son 15 günde siparişlerimiz neredeyse 4 kat arttı. Sadece ABD değil, Avrupa'dan gelen siparişlerde de artış oldu. Çin'den alınan kozmetik ürünleri Türkiye'den talep edilmeye başlandı. Bu kadar kısa sürede böyle bir etki göstermesi bize önümüzdeki günlerde Çin ithalatının diğer ülkelere daha fazla kayacağı sinyallerini veriyor. Bu anlamda Türk sanayicileri ve ihracatçılarının da hızlı refleks göstererek bu imkanı değerlendirmesini, ABD pazarına girişleri ve burada güçlenmeleri için önemli görüyorum"

"Virüsün tedavisi bulunsa bile algının etkisi devam eder"

Akat, Türk üreticilerinin üretim planlamalarını bu konjonktüre göre yapması gerektiğini ifade ederek, hızlı sipariş artışı durumunda talepleri karşılamak için kapasite kullanımlarını ve ham madde tedariklerini yönetebilmenin önemli olduğunu dile getirdi.

Çin'den yayılan yeni tip koronavirüsün tedavisi bulunsa bile oluşan algının etkisinin en az bir sene devam edebileceğini vurgulayan Akat, bu kadar sürede Türk ürünlerinin ABD pazarında tanıtımının ve pazarlamasının yapılabileceğini söyledi.

Akat, Türkiye ile ABD arasında 100 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefinin bulunduğuna işaret ederek, Çin'deki bu açığın söz konusu hedefin yakalanmasında bir basamak olabileceğini belirtti.

"İhracatta vergi teşviki bekliyoruz"

Çin'de yaşanan felakete ilişkin üzüntülerini ifade eden Akat, birçok ülkede felaketlerin yaşandığını ancak ticaret, üretim ve istihdamın devam etmesi gerektiğini anlattı.

Akat, yeni pazarlara açılmak ve fırsatları değerlendirmek için cesaretin şart olduğunu vurgulayarak, "Biz Türk insanında olan cesareti başka hiçbir toplumda görmüyoruz. Sanayicilerimizin biraz finansal desteğe ihtiyacı var. Ayrıca ihracata yönelik vergisel teşviklerin de artırılması gerekiyor. İhracata yönelik kurumlar vergisinde özel indirimler bekliyoruz. Söz konusu destekler ABD pazarında rekabetçiliğimizi artıracaktır." dedi.