AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik: Aynen iade ediyoruz

Rum lider Anastasiadis ülke televizyonlarından yayınlanan Paskalya konuşmasında adeta Türkiye'ye nefret kusan açıklamalarda bulundu. Anastasiadis, KKTC'nin Cenevre’deki gayri resmi Kıbrıs konferansında Türkiye'yi 'Osmanlı İmparatorluğu hayaliyle hareket eden küstahlar' olarak tanımlarken Türk tarafının hiçbir talebini kabul etmeyeceklerini söyledi.

AK Parti Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısı sonrası açıklama yapan Ömer Çelik, Rum liderin sözlerine sert tepki gösterdi ve ''Türkiye Cumhuriyeti ve KKTC'ye yaptığı bu saygısızlığı aynen iade ediyoruz'' dedi.
 
AK Partili Çelik’in açıklamalarından satır başları şu şekilde:

Cenevre’de Kıbrıs toplantısı gerçekleştirildi. KKTC’nin eşit şartlar tezi ortaya konuldu. Rum tarafı sürekli olarak masaya oturalım. KKTC’nin ve Türkiye’nin kazanımlarını törpüleyelim yaklaşımı var. Bu uzun yıllardan beri devam ediyor.  Rum tarafının uzun zamandır yürüttüğü taktik var. 'Sürekli olarak masaya oturalım, uzlaşmadan uzak duralım. Türkiye'nin hak ve menfaatlerini örseleyelim, bunu Türkiye ve KKTC kabul etmediği zaman AB'ye şikayet edelim' diye yaklaşımları var. Bu kısır döngü devam ediliyor, sürekli aynı yere geliyor. 

BU SAYGISIZLIĞI AYNEN İADE EDİYORUZ

Anastiyadis'in paskalya bayramı vesilesiyle yaptığı açıklama müzakere zeminini tahrip ettiğini ortaya açık konuyor. Bir kişinin böyle bozuk ağızla konuşması zihniyetinin ne kadar bozuk olduğunu ortaya koyuyor. Avrupalı faşistlerin diliyle konuşan bir kişi olduğunu görüyoruz. Yapmaya çalıştıkları şey KKTC'yi yok etmek, hak ve menfaatlerini gasp etmek, Türk kesimini o egemen devlete yamanmış bir kurgu olduğunu biliyoruz. Aşırı ve maksimalist talepleri kabul görmediği için, KKTC eşit egemenlik hakkını talep ettiği için büyük bir çılgınlık içinde bu konuşmaları yapıyor. Türkiye Cumhuriyeti ve KKTC'ye yaptığı bu saygısızlığı aynen iade ediyoruz.

Sadece müzakere yapmak için müzakere yapmak gibi yaklaşıma Türkiye uzak duruyor. Müzakere zeminini yok eden Anastasiadis’tir.  Anastasiadis büyük çılgınlık içinde açıklamalar yapıyor. Aslında şimdi yine çıkmış KKTC ve Türkiye’yi AB’ye şikayet edeceğini söylüyor. AB’nin bu konu üzerinde siyasi söylemlerini yenilemesi lazım. Bu şekilde bir şikayet mekanizmasın çalışması AB’nin geleceği içinde düşündürücüdür. AB’nin vizyonsuzluk karşısında Miçotakis’e armağan ettiği bir durumdur. Müzakereden kaçan kesim Rum tarafıdır. Ada’daki gerçeklere uygun bir müzakere yapılmalıdır. 

KKTC’NİN TANINMASI

Uluslararası eşit vizyona, statüye sahip bir devlet olarak Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti tabii ki tanınmalıdır.

TERÖR OPERASYONLARI

23 Nisan’da yeni bir aşamaya geçildi. Metina ve Avaşin bölgesinde operasyonlar devam etmektedir. Bine yakın terör yapılanması hedef alındı. TSK tarihi mekanlara ve sivillere karşı hassa hareket etmektedir. Türkiye Irak’ın toprak bütünlüğüne saygılıdır. Milli güvenliğimiz için operasyonlar devam edecek,

ADANA’DA ATIK İDDİASI

İşkenceye sıfır tolerans diyorsak, doğaya karşı da bunu savunuyoruz. Doğaya yapılan işkence insana karşı yapılmaktadır. AB’nin çöpünün Çukurova bölgesine döküldüğü yönünde yayınlar gördük. 26 işletmeye men cezası verildi. Bu ihanetlere karşı da mücadele edilecektir.

GÖÇMEN MESELESİ

Ege ve Akdeniz’deki geri itmeler ile ilgili açıklamalar yaptık. Bütün dünya televizyonlarında yayınlana görüntüler karşısında liderler haberimiz yok dedi. Fronteks’in geri itmelerde rolü karşısında AB parlamentosunda bütçede onay verilmedi. Fronteks ahlaken başarısız olmuştur. Ret kararı yetmez ciddi bir soruşturmadan geçmesi gerekiyor.

LİBYA

Cumhurbaşkanımızın Libya’nın toprak bütünlüğü konusundaki hassasiyeti çok yüksek. Mısır’la aramızdaki meseleleri konuşmak için bir ekip oluşturuldu. Hem Akdeniz hem de siyasi diyalog konusunda görüşmeler olacak. Senkronize olarak düşünmemek lazım, iki ayrı konu. Libya ile ilgili yürüyen işler var ve kritik aşamalar geçiliyor. Mısır'la ise aramızdaki meseleleri konuşmak ile ilgili yeni mekanizmalar oluşturmaya çalışıyoruz.

1915 OLAYLARI

(ABD’nin tutumu) Hiç kimsenin elinde bunu soykırım olarak ele alacak hukuki ve tarihi bir dayanak yok. 1915’in şartlarında yaşanan olaylarla ilgili Türkiye özgüvenli bir şekilde davranmıştır. Bu konuda en güçlü bir şekilde hareket edilmiştir. Türkiye Cumhuriyeti devletinin eksik yaptığı bir şey yoktur. AB’de de dile getiriyoruz. Bu ülkelerin geçmişinde mazlum ülkelere karşı cari açık var, Türkiye’ye iftira atıyorlar.