Afrika'da huzurun adresi Senegal

200 bin kilometrekareye yakın toprağı, 13 milyonluk nüfusuyla Senegal, Batı Afrika'nın mutlaka görülmesi gereken, yoksulluğa ve açlığa rağmen insanların mutlu bir şekilde yaşamlarını sürdürdükleri farklı bir ülke. THY'nin, haftanın üç günü Senegal'in başkenti Dakar'a uçuşu var. Yolculuk yedi saat sürüyor. Dakar 2.5 milyonluk nüfusuyla hatırı sayılır bir başkent Afrika'da. Türkiye Büyükelçiliği, kentin en güzel bölgesinde, güzel bir villada hizmet veriyor. Senegal'de yatırım yapmak isteyen Türk işadamları ilk olarak Büyükelçi Ali Kaya'nın kapısını çalıyor. Uzun yıllar Fransız sömürgesi olan Senegal, 1963 yılında bağımsızlığına kavuşmuş. Ülkenin tarihini anlatacak değilim. Ancak nüfusun yüzde 95'inin Müslüman olduğu Senegal'in kurucusu Sedar Senghor, bir Hıristiyan! Saygın bir lider olarak bütün Senegal halkının sevgisini kazanmış. Acılarla dolu Afrika kıtasının en huzurlu ülkelerinden biri olan Senegal'in huzuru yakalama macerası tam da burada başlıyor. Ülkesinin demografik ve dini yapısını iyi bilen Senghor, ülkede etkin olan dini akımların ve tarikatların desteğini alarak yeni Senegal'i kurmuş. Ülkede tam bir demokrasi hakim. Herkes birbirine saygılı. Özgürlüğün tadını alabildiğine çıkartıyorlar. SABAHA KADAR YAŞAYAN BİR KENT Dakar'ı gezerken özgür ve birbirine saygılı insanların yaşadığı bir ülkenin ne demek olduğunu daha iyi anlıyor insan. Dakar, gecenin ilerleyen saatlerine hatta sabaha kadar hareketli bir başkent. Dakar'da gezerken birbirinden ilginç görüntülere tanıklık ediyoruz. Parklar ve sahiller çok canlı. Güneşin batmasıyla birlikte insanlar çoluk çocuk sahillere akın ediyor. Rengarenk yerel giysiler giymiş Senegalliler kalabalıklar halinde vakit geçiriyor. Sohbet edenler, yemek yiyenler, dans edenler, zikir çekenler... Hepsi yanyana. Evet! Yanlış duymadınız. Hoşgörü ortamında yüzlerce insan günün farklı saatlerinde, farklı yerlerde, birbirlerine müdahale etmeden bir arada mutlu olabiliyor. Dakar'ın göbeğinde cumartesi gecesi bir parkta yüzlerce insan zikir töreni düzenlerken biraz ileride büyük bir kulüpte ülkenin en popüler sanatçısı Yusu, Afrika davulları eşliğinde müthiş bir performansla insanları saatlerce eğlendiriyor. Afrika'da birçok ülkeye hakim olan Sufizm ve tarikat geleneği, Senegal'da fazlasıyla hissettiriyor kendini. Yüzde 95'i bulan Müslüman nüfustan herkes bir yerlere bağlı. Öyle gizli kapaklı değil. Bağlı oldukları tarikatların sembollerini rahat bir şekilde taşıyabiliyorlar. Feribotlarda, meydanlarda, kısacası her yerde bağlı oldukları tarikatın şeyhinin posterlerini taşımaktan çekinmiyorlar. Hatta işi daha ileri götürüp şeyhinin resmini ya da bağlı olduğu tarikatın adını kartvizitine yazanlar bile var! Devleti yönetenler de halkın bu hassasiyetinin farkında. Dini önderlere saygıda kimse kusur etmiyor. KADINLAR BAKIMLI VE ÖZGÜR Sünni tarikatların egemenliğindeki ülkede kıyafet serbest. Okullarda, kamusal alanlarda herhangi bir kısıtlama veya yasak söz konusu değil. Senegal'in en özgür insanları da kadınlar. Rengarenk yerel kıyafetler içerisinde oldukça bakımlı ve alımlı duruyorlar. Kentin fakir mahallelerinde bile kadınlar güzel giysilerinden ve günlük bakımlarından taviz vermiyor. Dini duyguların kendini her yerde hissettirdiği bir ortamda, kadınlar oldukça rahat. Bir Senegalli, bizi şaşırtan tabloyu şöyle anlatıyor: "Ezan okunduğunda, camiler tıklım tıklım olur. Herkes gelir camiye. Kadınlar da tabii. Şu gördüğünüz birbirinden bakımlı ve şık kıyafetli hanımlar başlarını örter, namazlarını kılarlar. İbadet bitince de açarlar," diyor. Hayatın her alanına nüfuz etmişler. Birçok alanda başarılarıyla ve girişimci ruhlarıyla biliniyorlar. Dakar'a özgü sandığımız bu güzel tablonun ülkenin genelinde hakim olduğunu öğrenince daha da mutlu oluyoruz. Bu arada, nüfusun yüzde 5'i Anemist ve Hıristiyanlardan oluşuyor. Onlar da oldukça özgür. Eğitimde sağlıkta, günlük yaşamda herkesin talebine göre düzenlemeler yapılmış. KÖLE ADASI GORE Senegal'deki ikinci günümüzde Dakar'ın hemen açıklarındaki Gore adasına geçiyoruz. Gore, Senegal'in hatta Afrika'nın tarihinde önemli bir yere sahip. Her yıl binlerce turist ağırlıyor. Yüzyıllar boyunca Batı ve Orta Afrika'dan toplanan binlerce insan bu adadaki merkezde toplandıktan sonra gemilerle Amerika'ya ve Avrupa'ya para karşılığında gönderilmiş. Afrika'nın en büyük köle pazarı bu adada kurulmuş. Gore'nin köle adası olmadığını iddia edenler de var ama Senegalliler, adanın köle adası olarak anılmasından rahatsız değiller. Kumsallarında çocukların neşeyle yüzdüğü Gore'de lezzetli balıkların ve deniz ürünlerinin tadılabileceği restoranlar mevcut. Dinginlik arayan Fransızlar tarafından çalıştırılan restoranlarda bir yandan yemek yerken bir yandan da adaya yanaşan feribotları keyifle izliyorsunuz. Adanın hemen girişindeki Köleler Evi, müzeye dönüştürülmüş. Rehberler köle hikayelerini detaylarıyla anlatıyorlar: "Dönüşü olmayan yolculuğa açılan kapı!" İki katlı Köleler Evi'nin alt katındaki bu kapı denize açılıyor. Hücrelerde tutulan köleler bu kapıdan kayıklara bindirilerek açıkta bekleyen köle gemilerine götürülüyormuş. Giden bir daha dönmüyormuş. Köle adasında hastalanan ya da isyan çıkartan köleler adanın öbür yanındaki uçurumdan aşağı atılarak cezalandırılıyormuş. Senegal'i anlatırkan TİKA'nın bu ülkede yaptığı sağlık ve eğitim alanındaki faaliyetleri de unutmamak gerekiyor... Okyanusta denize girdik safaride zürafa sevdik Batı Afrika'nın en uç bölgesindeki Senegal, Atlantik Okyanusu kıyısındaki uzun sahilleri ve sıcak iklimiyle Batılı turistlerin ilgi odağı. Senegal'e son yıllarda Türkiye'den de ilgi artmış. Başkent Dakar'a çok yakın bir mesafedeki safari alanı mutlaka görülmesi gereken yerlerden biri. Safariye çıkıp vahşi doğada birbirinden ilginç hayvanları gördükten sonra rahatlamak için kendinizi Atlantik'in serin sularına bırakın. Paris-Dakar Rallisi'nin yapıldığı okyanus kıyısındaki çölde arazi kamyonlarıyla yapacağınız yolculuk adrenalin tutkunları için birebir. Bizden hatırlatması! Türk Koleji, Senegal'in en başarılı okulu Birçok ülkede eğitim hizmeti veren Türk okulları, Senegal'de de oldukça etkin. Bir avuç eğitim gönüllüsünün "Senegal'de de okulumuz olsun" duygusuyla 13 yıl önce başlattığı çalışma güzel sonuçlar vermiş. Yavuz Selim Eğitim Kurumları'na bağlı Türk okullarının sayısı Senegal'de kısa sürede altıya çıkmış. Bu okullarda 1200 öğrenci eğitim görüyor. Üniversiteye öğrenci kazandırmada Amerikan ve Fransız liseleriyle yarışır hale gelen Türk Koleji'nin öğrencileri arasında Senegalli devlet yöneticilerinin çocukları ağırlıkta. Türk okullarının gördüğü itibar okullarda görev yapan öğretmenleri ve idarecileri daha da heyecanlandırmış. Fransızca, İngilizce ve Türkçe eğitim verilen okulların yanı sıra kentin en güzel yerinde, deniz kenarında bir de kültür merkezi açmışlar. SABAH Cumartesi