<
BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaPara PiyasaAdnan Polat neden holdingi ikiye böldü----

Adnan Polat neden holdingi ikiye böldü

Adnan Polat neden holdingi ikiye böldü
28 Temmuz 2015 - 16:31 www.finansingundemi.com

İşadamı Adnan Polat, İbrahim Polat Holding'ten ayrılarak Polat Holding'i kurdu. Polat bu karanın nedenini açıkladı

Polat Ailesi'nin sahibi olduğu İbrahim Polat Holding'ten bir holding daha çıktı. Adnan Polat, İbrahim Polat Holding'ten ayrılarak Polat Holding'i kurdu. Ailesi ile görüş ayrılığının olmadığım belirten Polat, "Kimi işleri ayırdık. Enerji ve inşaatta daha hızlı hareket etmek istiyoruz. Bu sektörleri ben üstlendim" diyor. Polat Holding, enerji ve inşaatta 1.8 milyar dolarlık yatırıma imza atacak.

Seramik, turizm, gayrimenkul ve enerji sektöründe faaliyet gösteren İbrahim Polat Holding, ikiye bölündü. 1982'de holdingleşen İbrahim Polat Holding'teki başkanlık görevini bırakan Adnan Polat, kentsel dönüşüm ve rüzgar enerjisinde milyar dolarlık yatırımlar için Kasım 2013'te Polat Holding'i kurdu. Polat Holding yönetiminde Adnan Polat dışında çocukları Kerim Polat ve Eda Polat Gkinosatis da bulunuyor.

İbrahim Polat Holding'in yönetiminde ise Adnan Polat’ın babası İbrahim Polat ve kardeşi Murat Polat yola devam ediyorlar. Yeni yatırım planlarını Ekonomist'e anlatan Adnan Polat, "Aramızda herhangi bir anlaşmazlık söz konusu değil. Hızlı karar almak için böyle bir iş bölümüne gittik" diyor.

Rüzgar enerjisinde Avrupa'nın en büyüğü olmak için önümüzdeki beş yılda 1 milyar dolar yatırım yapacaklarını belirten Polat, İstanbul'da 800 milyon dolar yatırımla inşa ettikleri 'Piyalepaşa İstanbul' projesiyle de Türkiye'de 'alışveriş sokağı' adında yeni bir trend yaratmayı hedeflediklerini söylüyor.
 
Polat Ailesi olarak 'İbrahim Polat Holding' ve 'Polat Holding' olmak üzere iki holding yönetiyorsunuz. Neden böyle bir ayrışma tercih ettiniz?

İbrahim Polat Holding'i babam ve kardeşlerim, Polat Holding'i ise ben yönetiyorum. Grup olarak böyle bir iş bölümüne gittik. Yoksa aramızda herhangi bir anlaşmazlık söz konusu değil.
 
Neden böyle bir karar alındı? Yeni holdinge neden gerek duyuldu?

Bu şekilde işlerimizde çok da hızlı karar alıp adım atabiliyoruz. Ben inşaat ve enerji işlerimize yoğunlaşıyorum, babam ve kardeşlerim ise seramik ve turizme yoğunlaşıyor. Hatta son dönemlerde artık Mecidiyeköy'deki binamıza sığamıyoruz. Bu¬nun için Kağıthane'de yeni bir yer yaptırıyoruz. Yılsonuna kadar Polat Holding'i büyük oranda bu yeni binaya taşıyacağız. Benim her iki binamızda da ofisim olacak.
 
Kentsel dönüşümde Piyalepaşa İstanbul ile çok önemli bir projeye imza atıyorsunuz. Projenin büyüklüğü ve maliyeti ne olacak?

İstanbul'un en eski semtlerinden birinde, kentin en merkezi yerinde 450 bin metrekare inşaat alanında projemizi yürütüyoruz. Haziran 2018'de bittiğinde 120 bin metrekare konut, 45 bin metrekare ofis ve 34 bin metrekarelik otel alanı olacak. 950 daire ve 190 rezidans yer alacak. Ayrıca 4 bin araçlık bir otopark inşa ediyoruz. En önemlisi ise 550 metre uzunluğundaki Alışveriş Sokağı' ile bu tür projelerde yeni bir trend yaratacağımızı düşünüyoruz, İstiklal Caddesi genişliğinde bir sokak olacak. Yılda 9,5 milyon ziyaretçi çekeceğini hesap ediyoruz. Proje toplamda 800 milyon dolara mal olacak. Biz Polat Tower'i yaptıktan sonra da akıllı bina ve rezidans kavramları ilk kez hayatımıza girdi. Bundan sonra da AVM’ler yerine AVS'ler (alışveriş sokağı) dönemi başlayacak.
 
Enerji sektöründe de Soma RES ile önemli bir yatırıma imza attınız. Bu alanda yeni yatırımlarınız olacak mı?

Şu anda 650 megavatlık kurulu gücümüzle rüzgar enerjisinde sektör lideri konumundayız. Toplamda 4 bin megavatlık kurulu gücün yüzde 16,5'i bize ait. Haziran'da tamamladığımız ve Eylül ayında açılışını yapacağımız Soma RES, 240 megavat ile şu anda Türkiye'nin tek noktadaki en büyük rüzgar enerjisi santrali oldu. Kapasite artışı için EPDK'ya başvurduk, izin verilirse Avrupa'nın en büyük rüzgar enerjisi santrali olacak.
 
Türkiye, rüzgar enerjisinde 2023'te 20 bin megavatlık kurulu güce ulaşmayı hedefliyor. Sizce bu hedefi gerçekleştirmek mümkün mü?

Şu haliyle mümkün değil. Çünkü şu anki yarışma modeli yatırım yapılmasına imkan vermiyor. Güneş ve rüzgar enerjisinde devlete kim kilovat/saat başına daha fazla katkı vermeyi taahhüt ederse, santral kurma iznin o alıyor. Ancak verilen bu rakamlar fizibilite yapılmadan, izni almak için ortaya atılmış rakamlar olduğu için, iş yatırım yapmaya gelince şirketler duruyor. Mevcut yönetmeliklere göre şirkete verilen yetki de iptal edilemediği için 7-8 yıl atıl kalıyor enerji yatırımları. Bir kısmı da yatırımı yapamayacağını görünce lisansını satmaya başlıyor. Bu sefer lisans ticareti başlıyor.
 
Peki bu sorunun ortadan kaldırılması için sizce nasıl bir yol izlenmeli?

Devlet bu alanda yatırım yapacak ciddi yatırımcıyı önceden belirlemeli. Önyeterlilik kriterleri çok ağır koyulursa, yatırımcı önceden belli yatırımları yapıp belli araştırmaları yapıp ondan sonra lisans alma hakkı kazanır. Devletin buradaki hedefi yalnızca 'buradan ne kadar para alabilirim' olmamalı. Şu an rüzgarda 20 bin megavatlık gücümüz olsaydı, devletin kasasına bu şirketlerden yılda 1 milyar dolar girecekti. Ama daha da önemlisi ülkenin yıllık doğalgaz ithalatı faturası 5 milyar dolar düşecek. Buna güneş enerjisi eklenirse kazanç 10 milyar dolara çıkacak. Devlet olaya böyle bakmalı. Ancak bu şekilde giderse değil 2023, 2043'e kadar da bu hedefi yakalayamayız.
 
Siz enerjiye önümüzdeki dönem ne kadar yatırım yapmayı planlıyorsunuz?


Bugüne kadar 1 milyar dolar enerji yatırımı yaptık. Lisans alabilirsek önümüzdeki 5 yılda Polat Enerji olarak yalnızca rüzgar enerjisine 1 milyar dolar daha yatırım yapmayı hedefliyoruz. Güneş enerjisinde de yatırım planlarımız var ama bu yarışma usulüyle pek yapılabilir gözükmüyor. Birçok yabancı şirket Türkiye'de önünü göremediği için yatırım yapmak istemesine rağmen yapmıyor. Mesela Almanya şu an rüzgarda 36 bin megavatta, biz ise 4 bin megavattayız. Almanya'da bu sektörde 600 bin kişi çalışıyor. Güneş enerjisinde onlar da biz de sıfırdık. Şu anda onlar güneşte 40 bin megavattalar, biz daha 4-5 megavattayız. Üstelik doğru düzgün güneş bile yok Almanya'da. Bence hükümetin yatırımları hızlandırmak için politikasını, felsefesini değiştirmesi lazım.
 
BENDEN SİYASETÇİ OLMAZ"

Siz 99'da CHP'den İstanbul Belediye Başkanlığı'na adaylığınızı koymuştunuz. Önümüzdeki dönemde tekrar siyasete girmek gibi bir planınız var mı?


Yok benden siyasetçi olmaz. Siyasetçilerde sabır var. Son söyleyeceklerini sonda söylüyorlar. Ben sabırsızım, son söyleyeceğimi baştan söylüyorum. Onun için benden siyasetçi olmaz. Ben işadamı kimliğimle Türkiye'ye daha faydalı olabildiğimi düşünüyorum. Seramik sektörüne girdiğimizde toplam üretim 2 milyon metrekare bile değildi; şu an 400 milyon metrekare. Federasyonumuzu kurduk, ihracatta milyar dolar sınırını aştık. Yine rüzgar tribünlerini ülkeye getirtmek amacıyla 10 yıl uğraştık kanun çıkarabilmek için. Dolayısıyla işadamı olarak daha fazla katkım olur bu ülkeye diye düşünüyorum. (ARAM EKİM DURAN/EKONOMİST DERGİSİ)
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)