Acentelerle gelecek paylaşacak!
Yaşanan kaos ortamından en fazla etkilenen kesimin acenteler olduğunu kaydeden HDI Sigorta Genel Müdürü Enis Talaşman, Acentelerimizle olan iletişimlerimizi daha da arttırıp, onlara en iyi ve hızlı çözümleri üreten, vizyon kazandıran, onlarla geleceği planlayan bir şirket olmak temel önceliğimiz...
Acentelerimizle geleceği paylaşmak istiyoruz
HDI Sigorta Genel Müdürü Enis Talaşman, 2009 yılı 6 aylık rakamlarını değerlendirdiği konuşmasında, prim üretimlerindeki düşüşlerin 2008in Haziran ayında başladığını söyledi.
Talaşman, Otomobil satışlarının düşmesi burada ciddi bir etkendi. Türkiyedeki şirketlerin büyük bölümünde yönetsel anlamda değişiklikler yaşandı. Şirketlerin iç dengelerinde yeniden yapılanmalar oldu. Birçok faktör üst üste gelince de prim üretimlerinde ciddi kayıplar yaşandı. Bu süreç hala devam ediyor dedi. 2009un ilk 3 ayında araç satışlarında ciddi bir düşüş olduğunu ancak ÖTV indirimleriyle otomotiv sektörünün geçtiğimiz yılki araç satışlarını yakaladığını ifade eden Talaşman şunları söyledi: Sigortacılar krizin psikolojik etkisinden ciddi derecede etkilendiği için gerekli reaksiyonları ortaya koyamadı. Geçtiğimiz yıl ilk defa başlayan anlaşmalı tutanak uygulamaları hasar frekanslarında ciddi bir artış yarattı. Anadoluda yapılan trafik sigortacılığı geçmişte karlıyken, Anadoluda primlerin düşmesi sebebiyle artık karlı olmaktan uzaklaştı. Tabloya genel olarak baktığımızda çok güzel bir fotoğraf görülmüyor. Tüm sektör sonuçlardan olumsuz etkilendi, dip görüldü ve fiyatlar yukarı çıkma trendi içine hızla girmeye başladı. Belki 2009da fiyatlar gerekli yerlere gelemeyecek ama 2010dan itibaren tüm şirketler gerekli olan düzenlemeleri yapmak zorunda kalacaklar. Diğer taraftan, Hazinenin zincir merdiven uygulamaları şirketler için sürpriz sonuçlar yarattı. Bu konuda yapılan düzenlemelere baktığımızda, artık eski fiyatlama algısıyla hareket etmek pek mümkün olmayacak. Türkiyede sigortacılığın yeniden yapılandığı bir döneme doğru hızlı bir gidiş var.
HERKES GEREKEN DERSİ ALDI
Oto sigortalarında bu sene sonunda da zararın artarak devam edeceğini belirten Talaşman konuşmasında şu ifadelere yer verdi: Bazen işlerin düzelmesi için dibe vurması gerekiyor. Gerçekten Türk sigortacılığı bu dönemde dibe vurdu. 2010 yılında bu sene yazılan poliçelerin efekti devam edecek. Dolayısıyla asıl etkiyi 2011de göreceğimizi düşünüyorum. Sert bir dibe vurma yaşadık ama gelecek çok daha farklı olacak. Tüm sigortacıların da bu umudu koruması gerektiğini düşünüyorum Bütün meslektaşlarımız sorumluluk bilinciyle, kendi sektörlerine, sigortalılarına, aracılarına ve sermayedarlarına saygı anlamında yapmaları gerekenleri yapacaklar ve gerekli önlemleri alacaklar. Hep beraber bu kötü rekabet ortamını daha olumlu bir duruma çevireceğimizi düşünüyorum. Herkesin gereken dersi aldığını sanıyorum.
Büyük şirketlere de bazı görevler düştüğüne dikkat çeken Enis Talaşman, Her sektörde liderler ve pazar yapıcılar sorumluluk içerisinde davranmalı. Küçük şirketler elenir, büyük şirketler onların da pazar payını alır gibi bir senaryo olasılık dışı. Elenen şirketlerden daha fazlası Türk pazarına yine girecektir. Kriz bitecek ve Türk pazarı canlanacak. Ben önümüzdeki dönemde Avrupa sigortacılığında da birtakım değişimler olacağını düşünüyorum. O değişimin de Türk pazarında etkileri olacaktır. Sektörün de önümüzdeki dönemde gereken sorumluluk duygusuyla davranmak zorunda kalacağına inanıyorum şeklinde konuştu.
SUİSTİMALLER İÇİN CAYDIRICI ÖNLEMLER ALINMASI ŞART
Kaza tespit tutanağı uygulaması ve suistimaller hakkındaki görüşlerini de paylaşan Talaşman, sisteme çok hızlı bir şekilde uyum sağlandığını kaydetti. Mutabakat oranları son derece yüksek. Türkiye KTT uygulamasında çok çağdaş ve güzel bir modeli ortaya koydu. Hayatı zorlaştıran değil, kolaylaştıran çözümlerin ortaya konulması gerekiyor. Trafikte saatlerce polis beklemeyi Türk insanı hak etmiyor diyen Talaşman, sektörün suistimalleri önleme konusunda caydırıcı düzenlemeleri hayata geçirmesi gerektiğine dikkat çekti. Talaşman, Suistimallerin faturasını sigorta şirketleri ödüyor gibi görünüyor ancak sigorta şirketleri ticari kuruluşlardır. Prim hesaplaması yapılırken, hasarın üzerine genel giderler konularak primlere ulaşılır. Hasarın çoğalması poliçe primlerinin yükselmesine neden olur, bu da müşterilere yansır. O nedenle yeni önlemler alınması gerekiyor dedi.
BÜYÜMEYİ ZAMANA YAYMAK İSTİYORUZ
2009 yılının ilk yarısında HDI Sigortanın yüzde 14lük büyüme kaydettiğini ifade eden Talaşman, büyümekle ilgili her türlü zemin ve fırsatın olduğunu söyledi. Talaşman konuşmasını şöyle sürdürdü: Ancak yaşanan böyle bir dönem içinde büyümek ne kadar doğru diye sürekli sorguluyoruz. HDI Sigorta var olan acentelerine yeni acenteler ekleyerek sektörün üzerinde bir büyüme oranı yakaladı. İstesek daha da fazla büyüyebilirdik ama zeminin buna uygun olması gerekiyor. Fiyatların dip yaptığı bir ortamda büyümektense, organizasyonumuzu, alt yapımızı, IT süreçlerimizi, insan kaynaklarımızı yapılandırarak 2010dan itibaren pazarın çok daha aktif oyuncularından biri olmaya hazırlanıyoruz. Temel hedefimizi bu sene büyümek olarak değil, sektörün yüzde 10 üzerinde büyümek olarak koyuyoruz. Biz büyümeyi zamana yayarak yapmak istiyoruz. Merdivenin basamaklarını teker teker çıkmak lazım. Hızlı çıkan, bunun bedelini öder. Temkinli olmamız gerektiğini düşünüyoruz ve büyümeyle ilgili ana stratejilerimizi de 2010dan itibaren hayata geçirmeyi planlıyoruz.
ACENTELERİMİZLE GELECEĞİ PAYLAŞMAK İSTİYORUZ
Yaşanan kaos ortamından en fazla etkilenen kesimin acenteler olduğunu kaydeden HDI Sigorta Genel Müdürü Enis Talaşman, Sektörün kriz ortamındaki fiyat rekabeti ister istemez acenteleri etkiledi. Acenteler eski gelirlerini yakalamak için yüzde 33 daha fazla poliçe satmak zorunda kaldı dedi. Acenteliğin çok özveri isteyen bir iş olduğunu ve inanılmaz bir rekabet yaşandığını vurgulayan Talaşman, şöyle devam etti: Bu rekabet ortamı bütün tüketicileri ciddi anlamda fiyat odaklı bir hale getirdi. Acenteler her yeni poliçe sattıklarında ne sürpriz çıkacağının kaygısıyla yaşıyor. Ama yapı hızla değişiyor. Acenteler de kendilerini yenilemek durumundalar. Burada şirket yöneticilerine çok ciddi görevler düşüyor. Acenteleri gerçek anlamda bir iş ortağı olarak görerek, açıkça her konuyu paylaşmaları ve geleceği planlamaları gerekiyor. Önümüzdeki dönemde acentelerimizle daha sık birlikte olup geleceği paylaşmak istiyoruz.
ACENTELERİN
ÇALIŞMAKTAN EN MUTLU OLDUĞU ŞİRKET OLACAĞIZ
HDIın, Türkiye ile ilgili politikasını ortaya koyarken bireysel, küçük ve orta boyutlu işleri hedeflediğini söyleyen Talaşman, şöyle devam etti: Biz 2010da bu yelpazeyi biraz daha genişletip, oto dışı alanlarda da başarılı olmak istiyoruz. Ürün yelpazemizi ve kapasitemizi arttırıp sigortacılığın her alanında acentelerin çözüm ortağı olan bir anlayışla, onların her türlü ihtiyacını karşılayabileceği bir şirket olmak istiyoruz. Şu anda acente sayımız 760 civarında. Sene sonunda bu rakamın 1000e ulaşacağını düşünüyoruz. Bu aşamada acentelerin tek bir şirketle çalışması mümkün değil. Bundan sonra önemli olanın, süratli, açık iletişime dayalı ve hızlı bir çalışma temposu olduğunu düşünüyoruz. Bu noktada acentelerimizle olan iletişimlerimizi daha da arttırıp, onlara en iyi ve hızlı çözümleri üreten, vizyon kazandıran, acenteleriyle geleceği planlayan bir şirket olmak temel önceliğimiz. 2010dan itibaren temel hedefimiz acentelerimizin çalışmaktan en çok mutlu oldukları şirket olmak olacak. Bu alanda varımızı yoğumuzu ortaya koyacağız.