BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri
AKBNK 49,54 -3,43 257.608.000.000,00
ALBRK 6,50 2,52 16.250.000.000,00
GARAN 102,80 -1,81 431.760.000.000,00
HALKB 19,68 -1,30 141.396.431.866,56
ICBCT 12,39 -0,48 10.655.400.000,00
ISCTR 10,66 -3,62 266.499.680.200,00
SKBNK 5,07 -1,93 12.675.000.000,00
TSKB 10,49 -1,78 29.372.000.000,00
VAKBN 20,40 -2,11 202.284.799.069,20
YKBNK 22,16 -3,57 187.186.656.453,44

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaSigorta - BES ve HayatAcente mi internet mi?----

Acente mi internet mi?

Acente mi internet mi?
16 Mayıs 2012 - 12:40 www.finansingundemi.com

Sektörde internetin önemi artsa da 2023’te 60 milyar liraya ulaşması beklenen üretimin acenteleri de büyüteceği vurgulanndı

Sektörün geleceği, Sigortacı Gazetesi’nin düzenlediği “Sigortacılığın Geleceğinde Dağıtım Kanalları” başlıklı panelde masaya yatırıldı. Panelde, alternatif dağıtım kanalları gelişecek olsa da 2023’te 60 milyar liraya ulaşması beklenen üretimin acenteleri de büyüteceği vurgulandı.
Sigortacılığın geleceği, Sigortacı Gazetesi’nin düzenlediği ve sektörün tüm kesimlerinin temsil edildiği bir panelde tartışıldı. ‘Sigorta Sektörünün Geleceğinde Dağıtım Kanalları’ başlıklı paneli düzenleyen gazetemizin sahibi Metin Öztürk, panelden çıkacak sonuçların sektörün geleceği için olumlu adımlar atılmasına vesile olacağına inandığını söyledi. Toplantının açılış konuşmasını yapan Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği (TSRŞB) Başkanı Mustafa Su, farklı dağıtım kanalları gelişse de iyi yetişmiş, bilgili acentelere olan ihtiyacın hiçbir zaman azalmayacağını söyledi. Mustafa Su, en büyük arzusunun, sigortacılık sektörünün GSMH’dan aldığı payın ve kişi başına üretilen prim tutarının gelişmiş ülkeler seviyesine ulaşması olduğunu belirtti.
PASTA BÜYÜYECEK AMA SÜRÜMDEN KAZANILACAK
Panelin başkanlığını üstlenen Hazine Müsteşarlığı Sigortacılık Genel Müdürü Dr. Ahmet Genç devletin sektöre yaklaşımının pozitif olduğunu ve büyüyecek sigortacılıkta acentelerin gene en büyük payı almaya devam edeceğini ifade etti. Devlet kağıtlarının şu an yüzde 8-9 dolaylarında getirisi olduğunu söyleyen Dr. Ahmet Genç, “Bu durum ölçek ekonomileri gerçeğini önümüze koyuyor. Bu gerçekle yalnız acenteler karşı karşıya değil. Sigorta şirketleri de bu durumda. Yani şu anda 58 sigorta şirketinin ölçek ekonomisini gözetmesi gerekiyor. Kâr marjları daralıyor. Yani enflasyon yüzde 70’ken, faizler yüzde 90’ken sorun yok. Mevcut durumda sürümden kazanmanız gerekiyor, acı ama gerçek bu” dedi.
Gelecek dönemlerde tamamen telefonla satış yapan sigorta şirketleri kurulacağını belirten Axa Holding Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Cemal Ererdi; yeni kanalların, rekabet ve maliyet etkisinin ve konsolidasyonun gelecekte dağıtım kanallarına yön vereceğini ve piyasayı değiştireceğini vurguladı.
Bankaların sigorta aracılığı faaliyetlerinde hakim gücü kötüye kullandıklarını vurgulayan TÜSAF Başkanı Hüseyin Kasap, “Sigortalıları, sigorta poliçelerinin kendileri aracılığıyla yapılması hususunda zorluyorlar. Bu kapsamda, sigortalılara ‘cayma hakkı’ verilmesi büyük önem taşımaktadır” dedi.
Acente tanımlamasında ve istatistiklerde hep birlikte yer almalarına rağmen, aslında sadece acentelerin zarar gördüğünü söyleyen SAB Başkanı Ayşe Kılıç, birçok oluşum tarafından profesyonel acentelerin iş yapma imkânlarının ortadan kaldırıldığını, pazar paylarının hızla azaldığını belirtti.
Dernek olarak pazar paylarını yüzde 20’ye yükseltmeyi ve teknik kârlılıklarını korumayı amaçladıklarını ifade eden Sigorta ve Reasürans Brokerleri Derneği Başkanı Basri Batıkarayel, broker sayısını Avrupa ülkelerindeki sayıya taşıyarak, farklı ürün ve hizmetleri sektöre aktarmak istediklerini dile getirdi.
PANELDE ÖNE ÇIKAN KONULAR
Plaza sigortacılığı- Anlaşmalı servis acente olmasın: servisi olan otomotiv firmalarının acentelik yapması sorun teşkil ediyor. Bu tür anlaşmalı servislerin acente olması istenmiyor. Bu şekilde hasarın kontrol edilemeyeceği düşünülüyor.
Cayma hakkı- Dünyanın her yerinde dağıtım kanalı olarak işlev gören bankaların acentelik yapmasına karşı çıkılmıyor. Ancak bankalar, acenteler gibi satış öncesi ve sonrası hizmet verme konusunda yetersiz kalıyor. Müşteriye cayma hakkı verilmesinin üzerinde duruluyor. Bu uygulama gelirse, bankaların sigortacılık hizmetini daha iyi vereceği düşünülüyor.
Bilgilendirme formu komisyonu- Yasal düzenlemeyle getirilen bilgilendirme formundaki aksaklıklar da masaya yatırılırken, Sigortacılık Genel Müdürü Dr. Ahmet Genç, TSRŞB’nin ve acente derneklerinin en kısa zamanda biraraya gelerek bir komisyon kurmalarını ve mutabık kaldığı önerileri en geç 15 gün içinde Hazine’ye ulaştırmalarını istedi.
Prodüktörlük- Bu konu hâlâ tartışma konusu. Panelde prodüktörlük konusunun yanlış anlaşıldığı ve esasında faydalı olabilecek bir model olduğu da konuşuldu. Prodüktörün acenteye rakip bir dağıtım kanalı olmadığı vurgulanırken, acente bünyesinde çalışacak prodüktörlerin sektörün büyümesine katkı sağlayabileceği belirtildi. Böylelikle üniversite öğrencisi, yeni mezun ya da çalışma hayatı tecrübesi olan ev kadınlarının sektörü katkı sağlayacağı düşünülüyor.
Acentelerin finans ürünlerini satması- Acentelerin finans ürünlerini satabileceği de toplantıda konuşulan bir diğer konuydu. Sigorta acentelerinin kredi kartı ve tüketici kredisi pazarlamasından gelir elde edebileceği ve kanunda yazılı olan acentelerin tek iş yapma zorunluluğunun bu duruma engel olmayacağı Dr. Ahmet Genç tarafından belirtildi.
BES’teki en son teşviklerin sigortacılığın diğer alanlarında da yaygınlaştırılacağı, sorumluluk sigortalarının potansiyelinin henüz harekete geçmediği ve bu potansiyelin karşılığını bulacağı söylendi.
Tüm bunlara ilaveten, sigortacılığın geleceğinde farklı dağıtım kanallarına yer olsa da, acenteliğin öneminin azalmayacağı vurgulandı. Ayrıca, Türkiye Cumhuriyeti’nin 100’üncü yılı olan 2023’te sigorta sektörünün 60 milyar liralık bir büyüklüğe ulaşacağı ve acentelerin kazancının da bu büyüklüğe paralel olarak artacağının altı çizildi.
HAZİNE MÜSTEŞARLIĞI SİGORTACILIK GENEL MÜDÜRÜ DR. AHMET GENÇ:
Acı ama gerçek; kâr etmek için sürümden KAZANACAKSINIZ
Sigortacılığın geleceğinde dağıtım kanallarının tartışıldığı panele moderatör olarak katılan ve paneli yöneten Dr. Ahmet Genç, panelde gelecekle ilgili görüşlerini ve kaygılarını aktardı. Genç, “Sektörde bir şirketin ayakta kalması için sürümden kazanması gerekiyor. Acı ama, gerçek bu” dedi.
Sigortacılığın geleceğinde dağıtım kanallarının tartışıldığı panele moderatör olarak katılan ve paneli yöneten Dr. Ahmet Genç, panelde sektörün bugününü değerlendirdikten sonra gelecekle ilgili görüşlerini aktardı. Dr. Ahmet Genç, “Bundan 5-10 sene öncesine göre enflasyon ve faizler daha düşük. Devlet kâğıtları da şu an yüzde 8-9. Dolayısıyla bu durum ölçek ekonomilerin gerçeğini önümüze koyuyor. Bu gerçekle yalnız acenteler karşı karşıya değil. Sigorta şirketleri de bu durumda. Yani şuanda 58 sigorta şirketinin ölçek ekonomisini gözetmesi gerekiyor. Artık kâr marjları daralıyor. Yani enflasyon yüzde 70’ken faizler yüzde 90’ken sorun yok. Mevcut durum ülke için çok iyi ama bundan böyle sürümden kazanmanız gerekiyor, acı gerçek bu. Son yıllarda şikâyetlerin artmasının genel sebebi de bu. Yani genel bir rüzgâr esiyor, acenteler hep diyor ki sigorta şirketi suçlu, bizim komisyonumuzu kısıyorlar. Sigorta şirketi de bunu yapmak zorunda, çünkü kendisinin de kazanması gerekiyor. Bu dönüşümü iyi yönetmek zorundayız. Bu tür girişimlerde de kamu gücüyle falan bir şey yapamazsınız. Ekonomi kendi gücünü icra eder” dedi.
Panelin konuşmacılarından Hüseyin Kasap’ın bilgilendirme yönetmeliğine getirdiği eleştirilere Dr. Ahmet Genç şu şekilde cevap verdi: “Sayın Başkan burada, SAB da burada, TÜSAF da burada. Birer ikişer nasıl bir araya geliyorsanız gelin, yönetmeliğin nasıl değişmesi gerekiyorsa bize en fazla iki hafta içerisinde bilgilendirme yönetmeliğinin neresinde değişiklik yapılması gerekiyorsa, komisyon mutabakat halinde göndersin bize, biz de en kısa zamanda bu yönetmeliği düzeltelim.”
ACENTELER YÖNETMELİĞİNİ BAKANLAR KURULU İMZALADI
Hazine Müsteşarlığı Genel Müdürü Dr. Ahmet Genç, paneli genel çerçeve itibarı ile toparlayarak aslında bir miktar problemlerin dile getirildiği bir toplantı olduğunu, fakat sigortacılığın geleceğinin konuşulduğu bir toplantı olması istediğini belirtti. Genç, “Acenteler yönetmeliği geciktiği için bu problemler bir netliğe ulaşamıyor. Bu yönetmelik her zaman söylediğim gibi en kısa zamanda çıkacak diyoruz ve çıkmıyor. Bu defa biz de çıkacağını umut ediyoruz. Bakanlar Kurulu imzaladı yönetmeliği. Önceki günlerde yapılan açıklama çerçevesinde 1,5 aydır biz bu işlerle uğraşıyoruz. Acenteler yönetmeliği bitmişti aslında ama üst makamlara arz edemedik bu nedenlerle. Şimdi bugünü ve hep yakın geleceği konuşuyoruz doğal olarak” dedi.
BES HAYAT VE SAĞLIKTA GELECEK VAR
Hükümetin sektöre yaklaşımından da söz eden Genç, “Hükümet bireysel emekliliğe ciddi bir teşvik ve destek verme eğiliminde. Bunun tasarısını da hazırladı. Başbakan yardımcısı da bunu açıkladı. Buna paralel olarak o tasarıda hayat ve sağlık sigortacılığıyla ilgili bir takım hükümler de var. Ve daha da önemlisi vergilendirme ayağında artık getiriden vergi alınma söz konusu. Yani birikimler üzerinden vergi alınmayacak. En başta BES olmak üzere hayat ve sağlık sigortacılığı teşvik ediliyor. Böyle olunca aracılar bakımından bizim tavsiyemiz; pozisyonunuzu buna göre alın, bu alanlarda müşteri sayısı artacak” dedi.
GELECEKTE İNSANLAR EVLERİNDEN ÇALIŞACAKLAR
Dr. Genç, gelecekte evden çalışmanın yaygınlaşacağının da altını çizerek, “Çünkü internet ve bilgi işlem teknolojisi gelişiyor. Bugüne baktığımız zaman da devlet kurumlarında çok hızlı bir şekilde bilgi işlem alt yapıları gelişiyor. Mesela devlet memurları fiziki bir iş yapmadıkları takdirde evden oturarak bile iş yapabilir hale gelecekler günün birinde” şeklinde ifadelerde bulundu.
Dr. Ahmet Genç, sigorta acentesi açabilmek için gereken 7.500 lira sermayeyle ilgili olarak da, “Mahalle bakkalı açmak için bile para koymak gerekiyor, yani her iş için bir sermaye gerekli. Dolayısıyla bu iki şeyi ayırmak gerekir. 7.500 lira meselesine kişisel olarak ben de karşıydım. Bugün hukuk müşavirleri görüş veriyor, müessesleşmek açısından zaten sermaye olması gerekli. Bana sorarsınız bu parayla gençlerin önünün kapatılması gibi bir şey yok. Teknik personel olarak alın, yetiştirin. Hangi işi kurarsanız sermaye gerekir. Ben 7.500 lirayı savunmuyorum ve bunu her zaman söylüyorum, resmi yazı da yazdım bu yanlıştır diye. Ama bu şekilde uygulanıyor” dedi. Dr. Ahmet Genç deprem tarifesine uymayan şirket olursa ceza verildiğini, ancak bunun için somut olarak Hazine’ye bilgi veya belge gönderilmesi gerektiğini söyledi. Genç, “Bunun ötesinde, bize ulaşmayan bir şey için biz nasıl bir yaptırım uygulayacağız! Sizin bildiğiniz, gördüğünüz varsa bildireceksiniz. Bize ulaşmaz veya denetim sırasında ortaya çıkmazsa biz de bir şey yapamıyoruz” dedi.
KÜÇÜK ŞİRKETLER PİYASADAN SİLİNMESİN
Sigorta şirketinin aktüeryal uygulamalara göre hesap yapmadığı zaman zarar edeceğinin altını çizen Genç şunları kaydetti: “Ve ondan sonra da sermaye yeterliliği açığı çıkar yılın sonunda. Patron da bu açığı sermaye koyarak kapatmak zorunda. Patron eğer buna katlanıyorsa işin bu noktasında sorun yoktur. Hazine der ki, şu kadar zaman veriyorum sana, bu açığı kapat, kapatmazsan ben senin şirketini kapatırım. İşin bu noktasında da aşırı rekabetin tüm pazarı ele geçirmesi gibi durumlar varsa, o noktalara da dikkat edilmesi gerekir. Nitekim bizim son yıllarda trafikte serbest tarife olmasına rağmen yukarıya doğru fiyat tabanı koymamızın bir nedeni de o. Büyük şirketler pazarı ele geçirmesin, küçük şirketleri piyasadan tamamen silmesin diye. Bizim amacımız bu.”
SİGORTACILAR GELECEKTE DENETİMCİ OLACAK
Sigortacılığın geleceğinin tartışılmasını isteyen Dr. Ahmet Genç sigortacılara “Jacques Attali - Geleceğin Kısa Tarihi” adlı bir kitap tavsiyesinde bulundu. Kitaptan ve kendi görüşlerinden biraz bahseden Genç sözlerine şu şekilde devam etti: “O kitapta sigortacılığın geleceğini de güzel bir şekilde anlatıyor. O kitap sigortacıların gelecekte birçok alanda denetimci olacaklarını, devletin yaptığı denetim ve disipline etme işlerini sigortacıların üstleneceklerini söylüyor. Kitap ayrıca mikro sigortaların çok gelişeceğini çünkü 50 sene sonra bile fakirlerin olacağını belirtiyor. Benim tahminime göreyse; katostrofik riskler artık her yerde. Depremler, seller, tsunamiler falan hayatın bir parçası artık. Ve bunların altından ne sigortacılar, ne devletler ne de vatandaşlar kalkamayabilir. Dolayısıyla kamu- özel sektör iş birliği havuzları da olmaya devam edecek bence. Bir başka konu da Türkiye sigortacılık sektöründe kendi iradesiyle havuzlar kurma veya koasüransı yaygınlaştırma yoluna girmesi lazım.”
MÜTÜEL SİGORTALAR
Ayşe Kılıç’ın mütüellerle ilgili düşüncelerine Dr. Ahmet Genç şu şekilde cevap verdi: “Mütüellerin geçmişi eski, biz bu konuda geç kalmış durumdayız. Bizim mütüellerde uygulamadığımız tek şey piyasaya girerken ödenen giriş sermayesi. Piyasa girdiğinin hemen ertesinde zaten sermaye yeterliliği düzenine, teknik karşılıklar düzenine ve diğer bütün düzenlemelere tâbisin. Yalnızca piyasaya giriş sermayesi açısından kooperatif kurallarına tâbi oluyorsun. Yoksa şöyle bir şey düşünülebilir mi, bunlar girecek, sermaye yeterliliği açığı var, bu açığı kapatmayacak. Böyle bir ayrıcalık olamaz, yok da zaten. Yani o noktada endişeler var ama yalnızca bir sermaye koyarak giriliyor piyasaya. Bunlar sermaye koyarak girmiyor kooperatif olduğu için. Diyelim piyasaya 1 Ocak 2012’de girdi, en uzun vade 31 Aralık 2012’ye kadar. O tarihe kadar açık devam edebilir. 31 Aralık 2012 tarihli göstergelerine göre açık çıkarsa, o açığı kapatmak zorunda. Haziran ayında piyasaya girdi, 6 aylık faaliyetleri için gene sermaye yeterliliği düzenlemesine tâbi, teknik karşılık düzenlemesine de tâbi. Yalnızca giriş sermayesi uygulamasında biraz farklılaşma var. Dışarıya açılmak isterse gene o zaman anonim şirket uygulamasına tâbi, yani onlar gibi sermaye koymak zorunda. Dolayısıyla bunlarında bilinmesinde fayda var.”
BÜTÜN KANALLARDA İŞLER ARTACAK
Dr. ahmet Genç zorunlu sigorta denetimine de değinerek, “O konuda da yavaş yavaş bir takım hamleler, uygulamalar geliştirmeye çalışıyoruz. Bu denetleme elektronik ortamda veya işyerine giderek tutanak tutulması ve uyarıda bulunması şeklinde olabilir. Bir de bu sene zaten tanıtım ve bilinçlendirme stratejisi yürütüyoruz, dolayısıyla sigortacılığın her alanında sıçramalar bekliyoruz. Umut ederiz ki tahminlerimiz yanlış çıkmaz. Tabii bu çalışmalarımız sonucunda bütün kanallar açısından iş artırmasına yol açacak. Yani sizin bütün işten aldığınız pay sabit bile kalsa, işin toplamı artacağı için bu kadar da çok şikâyet olmayacak. Bütün mesele işi artırmamız. Yani bizim sigorta piyasasını daraltıcı davranışlardan kaçınmamız gerekiyor ve piyasayı genişletici davranışlara da teşvik etmemiz lazım. Bu amaçlar doğrultusunda hareket etmemiz gerekiyor” dedi.
TSRŞB BAŞKANI VE ANADOLU SİGORTA GENEL MÜDÜRÜ MUSTAFA SU:
Acentelere duyulan ihtiyaç ortadan kalkmaz
TSRŞB Başkanı olarak en büyük arzusunun, kişi başına üretilen prim tutarının gelişmiş ülkeler seviyesine ulaşması olduğunu söyleyen Mustafa Su, önümüzdeki dönemlerde ortaya çıkacak diğer kanalların; iyi yetişmiş, bilgili danışmanlara sahip acentelere duyulan ihtiyacı hiçbir şekilde ortadan kaldırmayacağını vurguladı.
TSRŞB Başkanı ve Anadolu Sigorta Genel Müdürü Mustafa Su 2011 yılında üretilen primlerin hayat ve hayat dışı sigorta şirketleri itibariyle üretildiği kanalları değerlendi. Su, “Hayat Dışı Dallarda faaliyet gösteren sigorta şirketlerince üretilen 14 milyar TL tutarındaki primin yüzde 68’inin sigorta acenteleri, yüzde 11’inin sigorta brokerları, yüzde 14’ünün bankalar üzerinden yazılmış olduğunu ve kalan yüzde 7’sinin ise sigorta şirketlerinin direkt işlerinden oluştuğunu görüyoruz. Hayat branşında ise 3 milyar TL tutarındaki primin yüzde 66’sının bankalar, yüzde 17’sinin sigorta acenteleri, yüzde 5’inin sigorta brokerları tarafından üretildiği, mütebaki yüzde 12’nin ise sigorta şirketlerinin direkt işleri olduğu hesaplanıyor. Netice olarak; Hayat ve Hayat Dışı toplamda üretilen 17 milyar TL dolayındaki primin, yüzde 59’u sigorta acentelerince, yüzde 23’ü bankalarca, yüzde 10’u sigorta brokerlarınca ve yüzde 8’i ise sigorta şirketlerince doğrudan üretiliyor” dedi.
ÜRETİM ARTIŞI ACENTE SAYISINI DA ARTIRACAK
2011 yılı üretimleri baz alındığında, 16 bini aşkın sigorta acentesi ağının sigorta sektörü toplam üretiminin yüzde 60 civarındaki bölümünü tek başına ürettiğini söyleyen Mustafa Su, prim üretimine bağlı olarak söz konusu acente sayısının Türkiye için yeterli olduğu öne sürülebilse de, yakın gelecekte sektörde yaşanması muhtemel gelişmelere paralel olarak prim üretiminin ve buna bağlı olarak da acente sayısının artacağını düşündüğünü belirtti. Su, “Bugün itibariyle, gerek acente ve gerekse banka acentesi sayısının diğer bazı ülkelerle karşılaştırılması neticesinde, her bin kişiye düşen kanal sayısı açısından Türkiye’nin

ETİKETLER :
YORUMLAR (1)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
  • çok bilen adam17 Mayıs 2012 20:05

    Yazık birbuçuk metre analiz yazılmış, yorum yapan yok..Eh toplumun hali maalum pasiflora durumu.. Ben acenteden vaz geç mem ..Hele banka..Yarın o şubedeki eleman başka şubeye geçerse vay haliniz..İnternet hiçççç güvenli bir metod değil..Karşımda insan görmek istiyorum..Şirketlerin işine gelir tabi..Az adam istihtam az maaliyet..hepsi birbirinden beterler..