Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...
Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
---|
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.
İhracatın yarıya yakınını AB’ye yapan Türkiye, ithalatının ise yüzde 38.9’unu 27 üyeli AB’den gerçekleştiriyor. Buna karşılık ŞİÖ’yü oluşturan 6 ülkeye yapılan ihracat toplam içinde yüzde 4’ün altında kalırken, bu ülkelerden yapılan ithalat ise yüzde 22 seviyelerinde seyrediyor. Hükümetin FETÖ ile mücadele kapsamında uygulamaya koyduğu OHAL önlemlerine ilişkin AB’den gelen eleştirilere, Cumhurbaşkanlığı düzeyinde rest çekilmesi, yeni bir tartışma başlattı. Zaman zaman birkaç puan değişse de gerek AB, gerekse AB para birimi euronun Türkiye’nin dış ticaretindeki ağırlığı giderek artıyor. 2016 yılı Eylül sonu itibarıyla ihracatın yüzde 48.57’sini euro cinsinden yapan Türkiye, ithalatın ise yüzde 35’ini euro ile gerçekleştirdi.
Bu dönemde, AB’nin ihracatımızdaki payı yüzde 48.5 olurken, ithalat içindeki AB ülkelerinin payı yüzde 38.9 ile son 6 yılın en yüksek seviyesini gördü. Başka bir ifade ile müzakerelerin durdurulması yönündeki tartışmaların sürdüğü AB ile dış ticaretimizin yarısını gerçekleştiriyoruz.
DÜNYA’nın Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerinden yaptığı hesaplamalara göre, 2010 yılında ihracatının yüzde 48.16’sı euro cinsinden yapılırken, bu oran 2011’de yüzde 47,7’e, 2012’de yüzde 47.6’ya, 2013’te yüzde 45.5’e geriledi. 2014 yılında yüzde 44.4’e kadar gerileyen ihracat içindeki euronun payı geçen yıl yüzde 44.6 olurken, 2016 yılı Ocak-Eylül döneminde yeniden yüzde 48.5’e çıktı.
Son günlerde üst üste tarihi rekorlar kıran doların dış ticaretteki payı ise euronun tam tersi bir seyir izledi. 2010’da ihracatın yüzde 45.3’ü dolarla yapılırken, 2014 yılında yüzde 47.4 ile dolar son yıların en yüksek seviyesini gördü. 2016 Ocak-Eylül döneminde ise dolar cinsinden yapılan ihracat, toplam ihracat içinde yüzde 42.9 pay alabildi.
TL’nin payı iki katına çıktı ama yetersiz
Türkiye son yıllarda Rusya ve İran ile karşılıklı para birimleri üzerinden ticaret görüşmelerini sürdürürken, TL’nin ihracat içindeki payı da 2010 yılında göre iki kattan fazla artış gösterdi. 2010 yılında ihracatın yüzde 2.32’si TL cinsinden yapılırken, bu oran 2016- Ocak-Eylül döneminde yüzde 4.96’ya kadar yükseldi. İhracatın yapıldığı en yüksek dördüncü para birimi olan İngiliz Sterlini'nin payı ise 2016 yılı 9 aylık döneminde yüzde 3.14 olarak hesaplandı.
İthalatın üçte biri euro
Türkiye 2010 yılında ithalatının yüzde 33.6’sını euro ile yaparken, bu oran 2014 yılında yüzde 29.9’a kadar geriledi. 2015’te yüzde 32 olan euronun ithalat içindeki payı, 2016 yılı Ocak-Eylül döneminde yüzde 35.5 ile 2010 yılından bu yana en yüksek seviyesine ulaştı. Buna karşılık, 2012’de yüzde 64.2 olan ithalat içindeki doların payı ise 2016’da yüzde 56.1’e geriledi. Bu süreçte TL’nin de dış ithalat içindeki payı düzenli olarak artış gösterdi. 2010’da ithalatın yüzde 3.1’i TL ile yapılırken, bu oran 2013’te yüzde 4.53, 2015’te yüzde 6.54, 2016 Ocak- Eylül döneminde ise yüzde 7.05 olarak gerçekleşti.
AB'nin ihracatta payı yüzde 49, ihtalatta payı ise yüzde 39
Dış ticaretinin önemli bir bölümünü Avrupa para birimi euro ile yapan Türkiye, ihracatının da yarısını 27 AB ülkesine yapıyor. 2010’da 113 milyar dolarlık ihracatın yüzde 46.4’ü AB ülkelerine yapılırken, 2012’de AB’nin ihracat içindeki payı yüzde 38.9’a geriledi. Bu tarihten itibaren AB’nin ihracatımız içindeki payı giderek artarken, 2016 yılı Ocak-Eylül dönemi itibarıyla ihracat içinde AB’nin payı yüzde 48.5’e kadar yükseldi. İthalatta ise AB’nin payı çok fazla değişkenlik göstermedi. 2010’da ithalatın yüzde 39’unu AB ülkelerinden yapan Türkiye, 2016 Ocak- Eylül döneminde ise ithalatın yüzde 38.9’unu AB ülkelerinden gerçekleştirdi.
İthalatın 5'te 1'i 6 ülkeden
Enerjide dışa bağımlı olan Türkiye, en yüksek ithalatı ülke bazında ŞİÖ kapsamında yer alan Rusya ve Çin’den gerçekleştiriyor. Rusya, Çin, Kazakistan, Özbekistan, Tacikistan ve Kırgızistan’dan oluşan ŞİÖ ülkelerinden yaptığımız ithalat, toplam ithalat içinde yüzde 22’nin üzerinde bir pay alıyor. Buna karşılık son 6 yıllık zaman diliminde bu ülkelere yaptığımız ihracat, toplam ihracat içinde en fazla yüzde 8.46 (2013 yılında) seviyesine ulaştı. 2016 yılı Ocak-Eylül döneminde ise ŞİÖ’ye yapılan ihracatın payı sadece yüzde 3.73 olarak hesaplandı.
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.