Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
---|---|---|---|
AKBNK | 50,00 | -4,31 | 260.000.000.000,00 |
ALBRK | 5,69 | -4,69 | 14.225.000.000,00 |
GARAN | 106,30 | -4,06 | 446.460.000.000,00 |
HALKB | 19,20 | -2,83 | 137.947.738.406,40 |
ICBCT | 12,02 | -3,14 | 10.337.200.000,00 |
ISCTR | 11,65 | -3,08 | 291.249.650.500,00 |
SKBNK | 5,19 | 2,57 | 12.975.000.000,00 |
TSKB | 10,13 | -4,25 | 28.364.000.000,00 |
VAKBN | 22,10 | -3,83 | 219.141.865.658,30 |
YKBNK | 23,46 | -2,33 | 198.167.823.122,64 |
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.
Dünya genelinde enflasyon ve resesyon ikilemi sürerken ABD Başkanı Donald Trump'ın 2 Nisan'da karşılıklılık esasına dayalı açıkladığı tarifelerle Çin'den gelen misilleme, küresel ekonomide daralma ve enflasyonist baskıların artabileceği yönündeki endişeleri güçlendiriyor.
Trump yönetiminin ABD'nin başlıca ticaret ortaklarıyla yaşadığı tarifeye dayalı anlaşmazlıkların ülkede enflasyonu tetikleyebileceğine dair soru işaretleri devam ediyor. Bu durum, ABD Merkez Bankasının (Fed) enflasyonla mücadelede kaydettiği ilerlemelerin riske girebileceği yönündeki kaygıların da canlı kalmasına neden oluyor.
Bu gelişmelerle tahvil piyasalarında artan risk algısı, alış yönlü eğilimi beraberinde getirirken ABD'nin 10 yıllık tahvil faizi son işlem haftasında yaklaşık 40 baz puan gerileyerek Ekim 2024'ten bu yana en düşük seviye olan yüzde 3,9150'yi test etti.
"Tahvil tarafı, güvenli liman noktasında yeterli olmayabilir"
Stratejist Cüneyt Paksoy, AA muhabirine, Trump'ın tahvil piyasasına odaklandığını belirterek, "Trump, Fed'e ciddi bir baskı kurmadı ama zaman zaman kendisi veya ABD Hazine Bakanı Scott Bessent, ABD tahvil getirilerinin aşağı yönlü bir süreç içerisine girmesi yönünde ifadelerde bulundu çünkü özellikle ABD'nin 10 yıllık tahvil faizi dünyada referans alınıyor." dedi.
Paksoy, hem borçlanma maliyeti hem de ABD'deki birçok finansal denklem açısından, ülkenin 10 yıllık tahvil getirisinin seyrinin yakından takip edildiğine dikkati çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Piyasalar buna güvenli liman olarak baksa da söz konusu düşüş aslında istenen bir durum. Güvenli liman efekti ile tahvil faizindeki gerileme, Trump'ın arzu ettiği bir durumdu. Özellikle 10 yıllıkları yüzde 4'ün altında görüyoruz, 2 yıllıklar da 3,65'e geriledi. 10 yıllıklar, uzun dönemdir yüzde 4'ün altına inmemişti. ABD'nin ciddi bir borç çevrimi var. Sahip olduğu borç miktarının dünyanın toplam oranına baktığımızda ABD'nin bir anlamda gelir üretmesi gerekiyor. Sadece tahvil faizi üzerinden denklemi okumamak gerekiyor."
Bundan sonraki süreçte ABD'nin borçluluğunun sürekli takip edileceğinin altını çizen Paksoy, öte yandan ülkede enflasyon yavaşlamadığı takdirde Fed'in izleyeceği politikalara ilişkin soru işaretlerinin artabileceğini kaydetti.
Paksoy, Fed Başkanı Jerome Powell'ın geçen ağustosta düzenlenen Jackson Hole toplantısında, eski Fed Başkanı Paul Walker dönemine özellikle vurgu yaptığını dile getirerek, "Çünkü 1980'li ve 1990'lı yıllarda faiz ve enflasyon döngüsünde ilişki bir anda terse döndü. Enflasyon düşer gibi oldu, sonra yükseldi ve faiz de yükselmek zorunda kaldı. Çift hanelerde enflasyon ve faiz gördük, sonucunda ABD ciddi bir resesyona girdi. Böyle bir döneme girmemek için iyi bir programla bu süreci yürütmek zorunda." dedi.
Paksoy, gelecek dönemde kamusal borçların ödenebilirliği tartışılırsa bunun etkilerinin tahvil piyasasında görüleceğini vurguladı.
Tahvilin her zaman güvenli liman görüldüğünü dile getiren Paksoy, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Borçluluk ve tahvillerin ödenebilirliğinin sorgulandığı bir ortamda artık süreci farklı okumak gerekecek. Altının 3 bin doların üzerine çıkması tesadüf değil altın uzun süre masada kalacaktır çünkü jeopolitik riskler tahvil tarafında fiyatlamalarda olmaz. Tahvil tarafı güvenli liman noktasında yeterli olmayabilir, arada korelasyon aramak bize sonuç getirmeyebilir."
"ABD'de başkanlık seçimi gününden bu yana en düşük seviye"
Bahçeşehir Üniversitesi Dr. Öğretim Üyesi Rahmi İncekara da ticaret savaşının yaratacağı küresel belirsizlik ve durgunluğun çok ciddi bir risk olarak fiyatlandığını ifade ederek, şunları kaydetti:
"Nitekim para, emtia ve tahvil piyasaları bunu fiyatlamaya başladı. ABD 10 yıllık tahvil getirileri yüzde 4'ün altına düştü. Bu, ABD'de başkanlık seçim gününden bu yana en düşük seviye. ABD 10 yıllık tahvil getirilerindeki sert düşüş, artan resesyon korkuları ve güvenli liman varlıklara olan talebin artmasıyla birlikte geldi. Bu durum genellikle ekonomik büyüme endişelerinin arttığı veya resesyon riskinin yükseldiği dönemlerde görülür, tahvil fiyatları yükselirken getiriler düşer."
İncekara, tahvil faizlerinin düşmesinin kamu borç maliyetini aşağı çekeceğini belirterek, "Doların kısmi değer kaybı dış ticarette etkisini gösterecek, böylece düşen ticaret açığı da Trump'ın söylemlerine katkı verecektir." dedi.
Çin'den 'tarife' misillemesi: ABD şirketlerine yeni yaptırım!
Tarifeler ABD ekonomisini güçlendirecek mi?
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.