İstanbul merkezli Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi (BİLGESAM) Uzmanı Ali Semin, ABD’nin IŞİD’le mücadelede yeni planının ayaklarından birinin de örgütün enerji altyapısını çökertmek olduğunu açıklamasıyla ilgili, bunun örgütün
finans kaynağını bitirmek için yeterli olmayacağını söyledi.
Semin, ABD Savunma Bakanı Ashton Carter’ın Suriye ve Irak’ta IŞİD ile mücadelede petrol işletmelerine saldıracakları yönündeki açıklamasını değerlendirdi. ABD’nin Eylül 2014’ten beri IŞİD’e karşı düzenlediği hava saldırılarının örgütü bitirmekte başarılı olmaması üzerine yeni bir plan arayışına girdiğini söyleyen Semin, “(Petrol bölgelerinden çıkarılınca IŞİD) algısı çok yanlış. Petrol gelirlerini kesmek, örgütün ekonomisini olumsuz etkiler ancak tamamen bitirmez” dedi. Semin ABD’nin Suriye’de IŞİD’le savaşan ılımlı muhalefeti de güçlendirmesi gerektiğine dikkati çekerek,”IŞİD’in Irak’ta kontrol ettiği tarım arazileri var. Oradan da besleniyor. Devlet kurumlarından da besleniyor. Körfez ülkelerindeki zengin iş adamlarından gelen parayı da durdurmaları lazım. Arap basınında IŞİD’e zekat veren iş adamları olduğuna ilişkin iddialar bile çıkıyor. Psikolojik bir harekat yürütüyorlar aynı zamanda. Örgütün uluslararası kaynaklarını kesmek birincil hedef olmalı” diye konuştu.
Ciddi ekonomik güç kaybı olur
Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) Ekonomi Uzmanı Prof. Dr. Erdal Tanas Karagöl ise IŞİD’in Suriye’de önemli petrol rezervlerinin bulunduğu Deyru’z Zor’daki, el-Tenek, el-Teim, el-Ömer , Rakka’daki el-Tebka ve Humus kentindeki Şear bölgelerini kontrol altında tuttuğunu hatırlatarak, “Bu bölgelerde IŞİD’e koalisyon tarafından gerçekleştirilecek saldırılar örgütün enerji sahalarından geri çekilmesi sonucunu doğurursa bu durumun IŞİD’e önemli bir darbe vuracağı kanaatindeyim. Çünkü, IŞİD’in elinde tuttuğu petrol sahalarına baktığımızda Suriye’den Rakka ile Irak’tan Musul’a doğru uzanan bir doğu - batı hattında yer aldığını görmekteyiz. Tikrit’in zaten geri alındığı düşünüldüğünde IŞİD’in bir de Rakka ve Deyru’z Zor bölgelerini kaybetmesi örgütün enerji gelirlerinden mahrum kalarak ciddi manada ekonomik güç kaybetmesine neden olacaktır” değerlendirmesinde bulundu.
Enerji piyasalarını etkiler
IŞİD’in bölgeden çekilmesinin enerji piyasalarını da etkileyeceğini vurgulayan Karagöl, şunları kaydetti: “IŞİD’in bölgedeki varlığının enerji sevkıyatında aksamalara neden olduğunu düşünürsek hem Irak’ta hem de Suriye’de IŞİD’in etki alanının azaltılması başta enerji arz güvenliğinin sağlanması olmak üzere petrol üretiminin artmasına sebep olacaktır. Dünyadaki petrol fiyatlarının yüksek arzdan dolayı düştüğünü göz önüne alırsak bu bölgelerdeki üretim artışı dünyadaki petrol fiyatlarının daha da düşmesine neden olabilir. Böyle bir tablo ortaya çıkarsa başta OPEC olmak üzere petrol üreten ülkelerinde petrol arz politikalarında değişikliğe gidebileceğini düşünüyorum.” Carter, önceki gün IŞİD’e ait daha kıymetli hedefl ere ve IŞİD’in önemli finansal kaynakları olan petrol işletmelerine saldıracaklarını duyurmuştu.
Stratejik petrol rezervi satacak
ABD, 2018 - 2025 arası Stratejik Petrol Rezervi’nden milyonlarca varil ham petrol satmayı planlıyor. Beyaz Saray’dan yapılan duyuru, Meksika körfezindeki dört farklı konumda bulundurulan 695 milyon varillik rezervin yüzde 8’inden fazlasına denk geliyor. Satışların 2018 yılında ve yıllık 5 milyon varil düzeyinde başlaması, 2023 yılında yıllık 10 milyon varile geçilmesi planlanıyor. Süreç tamamlandığında, satılan toplam miktar 58 milyon varil olacak. Duyuruda yer alan başka bilgiye göre satış gelirleri hazineye ait genel fona aktarılacak. Satışlar, ABD’nin nakit toplamak için gerçekleştirdiği ikinci dalga olacak. ABD petrol rezervini, 1973-74 birinci petrol krizinden sonra Arap üreticilerin gücünü dengeleyici bir unsur olarak oluşturmuştu. Bu plandan ayrı olarak ABD, 2017 – 2020 yılları arasında gerçekleştirmeyi planladığı stratejik rezervlerin modernizasyonu için ihtiyaç duyulacak 2 milyar doları karşılamak amacıyla da fazladan satış yapabilir.