Avrupa Birliği (AB) maliye ve ekonomi bakanlarının Batı Balkanlar ve Türkiye ile yıllık olarak düzenlediği ‘Ekonomik ve Mali Diyalog’ (ECOFIN) toplantısından Türk ekonomisine bir dizi uyarı çıktı. Güven Özalp'in Hürriyet'teki haberine göre uyarılardan Merkez Bankası da nasibini aldı.
Daha önce bakanlar düzeyinde yapılan ancak son yıllarda özellikle Türkiye’den bakan katılımı olmaması nedeniyle seviyesi düşürülen toplantıda alınan kararlarda yer alan tespitleri şu şekilde özetlemek mümkün:
* Türkiye tarafından 2015-2017 dönemi için hazırlanan ekonomik reform programı, AB Komisyonu tarafından bu tür programlar için hazırlanan ana hatlardaki tüm unsurları kapsamıyor.
* Türk ekonomisi makroekonomik politikalarda ayarlama gerektiren dış ve iç dengesizliklerle karşı karşıya olmayı sürdürüyor.
MERKEZ BANKASI BAŞARISIZ OLDU
* Kapsamlı yapısal reformların uygulanması ülkenin tam ekonomik potansiyelinin serbest bırakılması ve makroekonomik dengesizliklerin azaltılmasını desteklemek için hızlandırılmalı.
* Türkiye büyük bir cari işlemler açığıyla karşı karşıya. Şu aşamada dış borcun finanse edilmesinde zorlanılmıyor. Cari işlemler açığında belirgin bir azalma olmazsa orta vadede dış borcun sürdürülebilirliği riske girebilir.
* Enflasyon, makroekonomik istikrar, kaynak tahsisi ve yeniden dağıtım etkileri açısından sorunlu olan yüksek tek haneli seviyelerde kalmayı sürdürdü. merkez bankası’nın alışılmadık para politikası çerçevesi enflasyonu yüzde 5 hedefine düşürmede ve beklentilere bağlı kalmada başarısız oldu.
* Pozitif gerçek
faiz oranlarını garanti altına alan daha sıkı bir parasal politika enflasyonun düşmesine yardımcı olacak, iç ve dış şoklara karşı döviz kuruna daha iyi koruma sağlayacak ve dış dengesizliklerin azaltılmasına katkıda bulunacaktır.
* Borcun gayrisafi milli hasılaya oranı son yıllarda belirgin şekilde düşerek sürdürülebilir bir seviyeye geldi bununla birlikte genel kamu yapısal dengesi belirgin şekilde olumsuz.
* Yapısal dış dengesizliğin azaltılması ihtiyacı Türk mallarının ve hizmetlerinin artan üretim aracılığıyla uluslararası rekabet edilebilirliğinin geliştirilmesini gerektiriyor. Bu bağlamda işgücü piyasasının esnekliğinin artırılmasının, daha iyi eğitim görmüş işgücünün ve iş ortamında iyileştirmelerin de dahil olduğu yapısal ve yönetişim reformu kilit önemde.
İŞ KURMAYI DAHA KOLAY HALE GETİRİN
Bu tespitler bağlamında Türkiye’den beklentiler ise şu unsurlar etrafında şekillendi:
* Sürekli yüksek cari işlemler açığından hareketle iç tasarrufun teşvik edilmesi.
* Kamu harcamalarının katılığının azaltılması.
* Mali kural belirlenmesi bütçe şeffaflığını artıracak, önemli bir mali çıpa sağlayacak ve kredibiliteyi yükseltecektir.
* Para politikasının oryantasyonunu güçlendirici tutarlı önlemler almaya devam edilmesi.
* Bir yatırım hedefi olarak Türkiye’nin çekiciliğinin ve iş ortamının iyileştirilmesine yönelik sürekli çaba gösterilmesi.
* Hukukun üstünlüğünü güçlendirici, iş kurmayı daha kolay hale getirecek, ürün ve hizmet piyasalarının sürekli liberalizasyonu aracılığıyla rekabeti güçlendirecek geniş kapsamlı reformların yapılması.
* Kapsamlı yapısal reformunun uygulanmasının hızlandırılması.