Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...
Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
---|
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.
Avrupalıların büyük çoğunluğu, 5 Kasım salı günü ABD’de yapılacak başkanlık seçimlerini Demokrat aday ve Başkan Yardımcısı Kamala Harris’in kazanmasını isterken, Cumhuriyetçi Parti'nin adayı ve eski Başkan Donald Trump'ın kazanması halinde ticari ilişkilerde ortaya çıkabilecek sorunlara karşı hazırlık yapıyor.
Kendisi de bir iş insanı olan ve siyaset öncesinde başarılı ticaret hayatıyla öne çıkan Trump'ın başkan seçilmesi halinde ekonomi alanında atacağı adımların önemli etkiler doğurması bekleniyor.
Avrupa Birliği (AB) ve ABD en büyük ikili ticaret ve yatırım ilişkisine sahip olmakla birlikte çok bütünleşmiş bir ekonomik yapı içinde bulunuyor. Taraflar arasında toplam mal ve hizmet ticareti yıllık 1,3 trilyon doları bulurken, ABD açık ara AB'nin en büyük ticaret ortağı olmayı sürdürüyor.
AB, geçen yıl ABD'ye 502,3 milyar euro ihracat yaparken ABD'den 346,5 milyar euroluk ithalat yaptı. Böylece, AB, 2023'te ABD ile mal ticaretinde 155,8 milyar euro fazla verdi. Bu durum özellikle Trump'ı çok rahatsız ediyor.
ABD hizmetlerde de AB'nin ilk ticaret ortağı olmaya devam ediyor. AB, geçen yıl ABD’den 396,4 milyar euro hizmet ithal ederken, ABD'ye 292,4 milyar euro hizmet ihraç etti. Hizmet ticaretinde ise AB, ABD'ye 104 milyar euro açık verdi.
ABD'nin AB'deki doğrudan yabancı yatırım miktarı 2,7 trilyon doları, AB'nin ABD'deki doğrudan yabancı yatırımları toplamı da 2,4 trilyon doları buluyor.
Bu boyutta bir ticaret hacmi karşısında transatlantik ilişki, genel küresel ekonomi ve ticaret akışlarında çok belirleyici bir rol oynuyor.
Bu büyük ticari ilişkide de Trump'ın atacağı adımların önemli etkiler ortaya koyması bekleniyor.
ABD'de Trump'ın önceki başkanlığı olan 2017-2021 döneminde özellikle AB ülkeleri ile ciddi ticari ve ekonomik gerilimler yaşanmıştı.
Trump'ın göreve geldikten sonra izlediği korumacı ticaret politikaları, Avrupa ülkelerine ilave gümrük vergileri koyması, Paris İklim Anlaşması'ndan çekilmesi ve üslubundaki katılık, bu ülkeyi AB için öngörülemez müttefike dönüştürmüş, ilişkileri sarsmıştı.
AB ile ABD arasında ekonomik ilişkilerde uzun süredir çeşitli sorunlar ve uzlaşmazlıklar yaşanmasına rağmen Trump'ın konulara yaklaşım tarzı ve katı söylemleri Avrupa'da çok kaba ve sert bulunurken süreci daha karmaşıklaştırmıştı.
Taraflar arasında uzun yıllardır üzerinde durulan ve uzlaşılması beklenen Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı (TTIP) anlaşması müzakereleri, korumacı ekonomi politikalarını savunan Trump'ın başkan seçilmesiyle tamamen sonlandırılmıştı.
AB ile ABD arasında ticari gerilimlerde tansiyon Trump'ın 2018'de ulusal güvenlik gerekçesiyle devreye aldığı ithal çelik ve alüminyuma ilave gümrük vergileri uygulama kararıyla yükselmişti. Avrupa tarafı yakın müttefikinden böyle bir yaklaşım beklememişti. ABD'ye karşı ticari misilleme yapan AB, yüzlerce farklı ABD ürününe gümrük vergisi uygulamaya başlamıştı.
AB'nin misilleme kararının ardından da Trump, Avrupa'yı en hassas sektörlerinden biri olan otomotiv ile tehdit etmişti. AB ile ABD arasında yaşanan sürtüşmede uzlaşı sağlanabilmesi yönetimde değişiklikle olmuştu. 2021'de Joe Biden'ın başkanlık döneminde bu alandaki uzlaşmazlık giderildi.
Trump, AB'nin ülkesine karşı verdiği dış ticaret fazlasından da rahatsızlık duyuyor ve bu durumun ABD ekonomisine zarar verdiği görüşünde.
Söz konusu dönemde havacılık alanında sağlanan desteklemeler Avrupa ile ABD arasında uzun yıllardır uzlaşılamayan bir başlığı ortaya koyuyordu. Taraflar birbirlerinin Boeing ve Airbus'a sağladığı sübvansiyonlar nedeniyle karşılıklı olarak ürünlerine ek gümrük vergisi uyguluyordu. Havacılık ihtilafı da ancak 2021'de Biden döneminde giderilebildi.
AB'nin ABD'nin teknoloji ve dijital alanlarda faaliyet gösteren şirketlerine uyguladığı para cezaları da Trump'ı rahatsız ediyordu ve gerginlik unsuru olarak öne çıkıyordu. İklim değişikliği ve çevre politikalarına odaklanarak dünyada bu konuda öncü olmayı hedefleyen AB, Trump'ın Paris İklim Anlaşması'ndan çekilme kararını da soğuk karşılamıştı.
AB açısından Biden dönemi özellikle ticari konularda sorunların diyalog ortamında giderilebildiği bir dönem olarak öne çıkarken, Brüksel, bu durumun Demokratların başkan adayı Kamala Harris'in seçilmesi halinde devam etmesini öngörüyor.
Donald Trump: Önce Amerika
Trump, başkanlık koltuğuna ikinci kez oturması halinde, yeni tarifeler uygulamayı, içeride vergi indirimlerine gitmeyi ve fosil yakıt üretimini artırmayı planlıyor.
"Önce Amerika" yaklaşımıyla öne çıkan Trump'ın adil ve dengeli ticaret, vergi kesintisi, bürokrasinin azaltılması ve fosil yakıtlara odaklanılması gibi alanlarda adım atması bekleniyor.
Geçmişte müttefikleri de dahil diğer ülkelerden ithal edilen çelik ve alüminyuma ilave gümrük vergileri getiren Trump'ın başkanlık koltuğuna yeniden oturması durumunda benzer ilave vergiler koymasına kesin gözüyle bakılıyor.
Trump, şimdiden Çin menşeli mallara yüzde 60, diğer ülkelerden ithal edilen mallara ise yüzde 10 ila 20 arasında gümrük vergisi uygulayacağını açıklamış durumda. Bu vergiye AB menşelilerin de dahil edilmesi öngörülüyor.
AB'nin dijital platformlara yönelik katı kurallarının ve kestiği yüksek para cezalarının da Trump'ın öfkesiyle karşılaşması bekleniyor. Trump, Amerikan teknoloji şirketlerine yönelik AB rekabet soruşturmalarından rahatsızlığını sıklıkla dillendiriyor. Seçim söylemlerinde Trump, özellikle AB'nin Apple'a kestiği 13 milyar euroluk para cezasını örnek göstererek bunlara karşılık vereceğini açıklamıştı. Bu alanda daha çok sorun yaşanması kaçınılmaz olacak.
AB'nin çevre dostu ve yenilenebilir dönüşüm yaklaşımına karşı ABD'nin fosil yakıt yönelimi de ayrı bir anlaşmazlık olarak ön plana çıkma ihtimali taşıyor.
AB strateji koordine ediyor
AB, yeni Trump dönemi için şimdiden hazırlıklara başlamış durumda. AB tarafı Trump döneminde ticaret savaşının tetiklenmesine kesin gözüyle bakıyor. Bu çerçevede, ABD'deki yeni dönem karşısında AB ülkeleri AB Komisyonu önderliğinde strateji koordine ediyor.
Öyle ki son aylarda yeni ekibini oluşturma çabası içinde olan AB Komisyon Başkanı Ursula von der Leyen'in, aynı zamanda da 5 Kasım'daki ABD seçimlerinin sonuçlarına hazırlanmak için bir nevi "hızlı tepki gücü" kurduğu ortaya çıktı.
Bu ekip, hem Trump hem de Harris'in olası zaferine karşı hazırlansa da Brüksel'de bu "Trump görev gücü" olarak anılıyor.
AB'nin ABD ile bir ticaret savaşı durumunda atacağı adımları içeren bir liste de hazırladığı öne sürülüyor. Detayları henüz açıklanmasa da burada geçmiş tecrübelerden alınan dersler ışığında yeni bir yol haritası belirlendiği ifade ediliyor.
AB tarafı 2018'de Trump'ın çelik ve alüminyum vergilerinde hazırlıksız yakalanmıştı. Tansiyonu düşürebilmek için çok sert adım atamamış ve ancak kısmi misillemede bulunmuştu. Bu durumda karşılıklı müzakereler çok yavaş ilerlemiş ve somut sonuç alınamamıştı.
Yeni dönemde ise AB, Trump'a çok hızlı ve sert tepki vermeyi planlıyor. Böylece Trump'ı müzakere masasına daha hızlı oturtmayı ve makul bir uzlaşı sağlamayı umuyor. AB tarafı, ilk Trump döneminde yaşanan benzeri uzun yıllara yayılan bir misilleme sarmalına dahil olmak istemiyor.
Moskova ve Kiev ABD seçimlerinden ne bekliyor?
Kin gelirse gelsin, Fed para basmayı bırakıp borçları kapamayı önceliklendirmeli, ancak faizleri de çok aşağı çekemiyecek belki de biraz fazlaca artıracak ama para basarlarsa batacaklsr. Bu borç sistemi bitirir. Borcunu zaten ödemeyecekse, kapitalist sistem biter.
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.