Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...
Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
---|
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.
Son birkaç hafta ABD Başkanı Donald Trump için istatistiki bir kâbus gibi geçmiş olmalı. Nasıl ölçülürse ölçülsün, kasımdaki seçimleri kaybedecekmiş gibi görünüyor. Trump’ın Türkiye’nin müttefiki olduğunu ve seçimde kaybetmesinin ülkemiz çıkarları aleyhine olacağını ileri süren çevrelerde endişeli bir hava hissediliyor. John Bolton’un kısa süre önce yayınlanan “Hepsi Bu Odada Cereyan Etti” adlı hatıratına atıfta bulunularak, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ABD Başkanı ile geliştirdiği kişisel ilişkinin ülkemize stratejik avantajlar sağladığına ve bunların Biden’in başkan seçilmesi halinde elden gideceğine işaret ediliyor. Dış siyaset uzmanı Prof. Dr. İlter Turan, Dünya'da yazdığı değerlendirmede, farklı Amerikan siyasi kurumlarıyla ilişkiler geliştirmenin, ülkenin çıkarlarına giderek daha istikrarsız bir görünüm veren bir başkana güvenmekten daha iyi hizmet edebileceğine işaret ediyor.
Ümitleri Trump’ın seçimi kazanmasına bağlamanın ne gibi riskler taşıdığına dair Turan, "Böyle bir yaklaşım, bünyesinde birkaç sorun barındırıyor. Hemen belirtelim ki, bir ülkenin alenen bir başka ülkenin iç siyasetine ilişkin temennilerde bulunması ihtiyatlı bir yaklaşım değildir. Göstergelerin Trump’ın kaybetmesinin muhtemel olduğuna işaret ettiği bir ortamda, dış siyasetin kimin kazanacağından bağımsız olarak şekillendirilmesi daha uygun bir yoldur. Bu kaydı aklımızda tutarak, iki adaya Türkiye açısından bakalım, Trump kazanırsa Türkiye’ye ne faydası olur, Biden kazanırsa ne faydası olur değerlendirmeye çalışalım" diyor.
Ve ekliyor, "Trump’la başlayalım. Türk cumhurbaşkanı ile ABD Başkanının dostça ilişkileri olduğu herkesçe biliniyor. Bolton’un anlattıklarına inanmak gerekirse, haftada bir veya daha fazla telefonda görüşüyorlarmış, bu görüşmelerde Sayın Erdoğan, Trump’ın kararlarını etkileyebiliyormuş. Bu Türkiye’nin lehinde bir durumdur."
"Ancak, bu ilişki türüne ihtiyatla yaklaşmamız için bir dizi neden bulunuyor. İlkin, Amerikan siyasal sisteminde tek karar mercii olmadığını hatırlamamız lazım. Trump kendisini memnun etmeyen kararlar alabilen bir yasama ve yargı ile karşı karşıya ve yapabileceği fazla bir şey yok. Dolayısıyla, Türkiye’nin diğer branşları, bilhassa Amerikan Kongresi ile ilişkileri ihmal ederek tüm ilişkiyi Trump’a dayandırması ülkemizin etkisini çok sınırlayan bir yaklaşım olacaktır" diye Turan'ın değerlendirmeleri şu şekilde devam ediyor:
Söylediğiniz gibi, Amerikan- Türk ilişkileri büyük oranda kişiselleştirilmiş durumda. Bu tür bir ilişki ne gibi riskler taşıyor?
Trump iyi düşünülmemiş, acele kararlar verebiliyor, sonra da sık sık geri adımlar atıyor. İfade tarzı son derece mübalağalı. Örneğin, bir kişiden bir gün büyük dostum diye söz ederken, bir başka gün aynı kişiyi “işe yaramaz herif” diye niteleyebiliyor. Kararları değişkin ruh halinden ve çevreden gelen tepkilerden çabucak etkilenip değişebiliyor.
Joe Biden muhtemelen devlet kurumlarının bir arada çalışmasını sağlayarak bir ulusal dış politika oluşturmakta daha başarılı olacaktır. Hükümetinin icraatı daha tahmin edilebilir ve dolayısıyla daha güvenilebilir olacaktır. Kongre ile olan ilişkilerinin de daha uyumlu olması beklenebilir. Şu andaki anketler Demokratların hem Senato’da hem de Temsilciler Meclisi’nde çoğunluğu ele geçirebileceklerine işaret ediyor ki, bu sonuç da icraatının tahmin edilebilirliğini güçlendirecektir.
Peki, kurumlarla ilişki geliştirmek uygulamada ne anlama geliyor?
Bir örnek olarak Amerikan Kongresi ile ilişkileri ele alalım. Geçmişte her dönemde Kongre’de bir ‘Türkiye’nin Amerikalı Dostları Grubu’ olmuştur. Bu grup son yıllarda çok küçülmüş ve etkisizleşmiştir. Bu grubun yeniden güçlendirilmesi ve faaliyetinin yoğunlaştırılması gerekmektedir. Şu hususun hatırlanması gerekiyor ki, gündeme Türkiye ile ilgili bir konu geldiği zaman, birçok Kongre üyesinin ne yapmaları gerektiği konusunda fazla bir fikri bulunmamaktadır. Hükümetten gelebilecek sinyallere ilaveten konuyla ilgisi olduğunu bildikleri, önemli buldukları veya geçmişte kendilerine destek vermiş ve şimdi borçlarını ödeyebileceklerini düşündükleri meslektaşlarından gelebilecek sinyallere göre hareket ederler. Dolayısıyla Kongre üyeleri ile iyi geçinmek; onların nezdinde Türkiye’nin sorunlarına duyarlı ve güçlü temsil sağlayacak bir kadro oluşturmak esastır.
Trump’ın kurumsal ilişkilere verdiği zarar hatırlanırsa, bu kurumsal ilişkileri canlandırmak mümkün olur mu?
Ben gayret göstermekten başka bir yol düşünemiyorum. Unutmayalım, bozulduğu zaman tamiri güç, kırgınlıklarla dolu kişisel ilişkilerden söz etmiyoruz, siyasetten bahsediyoruz. Siyasette ilişkileri yönlendiren saik çıkarlardır. Bu bakımdan kişisel düzeyde gerçekleştirilmesi güç olan işler, kurumsal düzeyde mümkün ve daha kolay uygulanır olabiliyorlar.
Turu no. Başkan. Olsun
bence Trump tam bir kabadayı saçma sapan şeyler ile gündemi meşgul ediyor. amerikaya zarar veren bir yapısı var. benimde işime gelir hani :D
Danul trump doha ungun biri baydin züzü nü tutmayan biri Obama düneminde fetulah gulen iyade edeçeklerini süyledi ançak züzünde durmadilar oyüzden Donald Trump
Ülke adına biden daha iyidir ama erdoğan ve aylesi için tabiki tramp
tramp
Bir Turk-Amerikali olarak oyumu kime vermeliyim?
Trump 👍
Bu yazıyı yazan arkadaş baydın bize traptan bizene burası tükiye 7düvele nam salmiş osmanlı sancagını bekcileriyız dayı
Demesi kolay tüm Ülkelerin merkezi oldu artık orası bizim Türkiye merkezi nasıl İstanbul ise tüm Ülkelerinde Amerika, ve bizim ekonomi kaynağımız dolar bu durum bizi daha çok ilgilendirir.
Reis ikisini de dize getirir. Kasmamak lazım.
ALDIĞIN HERŞEY DOLARBAZINDAN OLDUĞU İÇİN BİZENE HEE ÜRETECEKSİN OZAMAN HANİ NERDE NE ÜRETİYOSUN. SAMAN BİLE DOLARLA GELİYOR BE OSMANLIYMIŞ......
ahlaklı ve zekice bir diplomatik tavır sergilersek Biden daha faydalı olur
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.