Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...
Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
---|
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.
FINANSGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ
2020'nin ilk aylarında Kovid-19 salgınıyla başlayan göçmenlik ve seyahat kısıtlamalarının artması nedeniyle, ABD'ye net göçmen girişi neredeyse iki yıldır durdu. Ülkede 2020 öncesi ve 2021'in sonundaki göç eğilimi değişmeden devam etseydi 2 milyona yakın çalışma çağında göçmen ABD’de yaşıyor olacaktı.
California Davis Üniversitesi İktisat Profesörü Giovanni Peri ve aynı üniversitede yardımcı doçent olarak çalışan Reem Zaiour MarketWatch’taki yazısında söz konusu göçmenlerin yaklaşık 1 milyonunun üniversite eğitimi almış bireyler olacağını belirtiyor. ABD’de tüm sektörlerde görülen işgücü kıtlığına ilişkin veriler, yabancı işgücü arzı büyümesindeki bu dramatik düşüşün büyük olasılıkla mevcut istihdam sıkışıklığına katkıda bulunduğunu gösteriyor. Bu ivmenin devam etmesi durumunda ABD ekonomisi hız kazandıkça istihdamdaki toparlanma ve büyüme de yavaşlayabilir.
2020 ve 2021 yıllarında ABD'ye gelen göçmen sayısı önemli ölçüde azaldı. 2020'nin ilk aylarında ve Kovid-19 krizine yanıt olarak, Trump yönetimi Meksika ve Kanada ile sınırları kapattı ve uluslararası uçuşlara kısıtlamalar getirdi. Dünyanın dört bir yanındaki ABD büyükelçiliklerinde ve konsolosluklarında vize işlemleri de ciddi şekilde sekteye uğradı. Bu da ABD’ye her türden geçici vizeyle girmek isteyen yabancı uyrukluların gelişini çarpıcı bir biçimde düşürdü.
Finansgundem.com’un derlediği bilgilere göre, ABD Dışişleri Bakanlığı verilerinde 2021 sonu itibarıyla onaylanmamış vizeye sahip 460.000'den fazla kişinin olduğu belirtiliyor. Benzer şekilde, ABD'ye gelen daimi göçmenlerin sayısı da önemli ölçüde düştü. 2020 mali yılına ilişkin istatistiksel hesaplamalar göçmen vizelerinin bir önceki yıla göre %45, göçmen olmayanların vizelerininse %54 azaldığını gösteriyor.
Göçmen ve göçmen olmayan vize kabullerindeki bu düşüş, ABD'de çalışma çağındaki yabancı kökenli bireylerin sayısında sıfır büyümeye yol açtı. 2019'dan önce, aylık nüfus araştırmaları verilerine göre, yabancı ülke doğumlu çalışma çağındaki nüfus bir yılda yaklaşık 660.000 kişi arttı. Bu eğilim, daha sıkı göçmenlik politikaları uygulamaları ve Meksikalı göçmenlerin girişindeki düşüş nedeniyle salgından önce 2019'da halihazırda durma noktasına gelmişti. 2020'de uluslararası seyahatlerin durması, çalışma çağındaki göçmen nüfusundaki bu önemli düşüşe ekledi.
2021 sonu itibarıyla, ABD'deki çalışma çağındaki yabancı kökenlilerin sayısı 2019'un başlarında olduğundan biraz daha az. 2010-2019 trendi devam etmiş olması halinde ABD nüfusunun elde edeceği seviyeden yaklaşık iki milyon kişilik bir nüfus eksikliği görülüyor. Üniversite mezunu yabancı kökenli bireylerle ilgili Mevcut Nüfus Anketi (CPS) 2020 öncesi trend devam etseydi, kayıp olan 2 milyon yabancı işçiden yaklaşık 950.000'inin üniversite eğitimi almış olacağını gösteriyor. Bu, 2019'da ABD'de çalışan tüm üniversite eğitimli bireylerin %1,8'ine eşit olan çok önemli bir kalifiye işçi kaybına işaret ediyor.
ABD ekonomisi 2021'de Kovid-19 krizinden toparlandıkça ve istihdam alanları arttıkça, işverenler kalifiye çalışan bulmakta zorlanıyorlar. Ülkedeki tüm sektörlerde hissedilen bu kayıp önemli ölçüde yabancı işçilerin eksikliğiyle alakalı. Bir önceki ekonomik toparlanma sürecine göre daha fazla sayıda iş ilanı ve açık pozisyon daha uzun süreler boyunca doldurulamadı. Konaklama ve gıda ile ilgili birçok sektörde ücretlerde yukarı yönlü baskı olmasına karşın, istihdama göre doldurulmamış iş ilanlarının sayısı çok yüksek seviyede kaldı.
Bu süreçte yabancı kökenli işçilerin olmaması önemli rol oynamakta. 2019'da yabancı işçi oranı daha yüksek olan sektörler, 2021'de doldurulamayan istihdam açığı oranlarında önemli bir rol oynuyor. Ekonomistlerin tahminleri, 2019'da diğer sektörlere göre %10’dan daha fazla yabancı çalışana bağımlı olan bir sektörde 2021'de %3 daha fazla istihdam açığı görüldüğünü belirtiyor.
Tek sorun göçmen işçi eksikliği değil
İstihdam açığının yüksek olmasının tek nedeni yabancı işçilerin yokluğu değil. Ülkede gittikçe artan emekli nüfus sayısı ve işçilerin pazarlık gücünün artması büyük olasılıkla önemli bir rol oynuyor. Kriz sırasında getirilen yüksek miktarda işsizlik ve sosyal yardımlar, işçileri 2020 ve 2021 başlarında düşük ücretli iş almaktan vazgeçirmiş olabilir. Ancak mevcut istihdam açığının sebebi bu teşvikler gibi görülmüyor. Zira teşviklerin etkileri 2021’in ortalarına doğru sona erdi. İstihdama ilişkin en son veriler işçilerin daha fazla esneklik, güvenlik ve daha iyi koşullar talepleri sebebiyle istifaya yöneldiğini ve açık pozisyonların doldurulamadığını gösteriyor.
Ayrıca, artan emekli nüfus mevcut çalışan nüfusun azalmasında katkıda bulunuyor. Yeni yapılan bir araştırma, son dönemde bireylerin emeklilik tercihlerinin ve emeklilikten işgücüne geri dönme tercihindeki azalmanın son iki yılda ABD işgücünü %1,3 oranında azalttığını gösteriyor.
Bu faktörler, özellikle düşük ücretlerin yoğun olduğu gıda ve otelcilik hizmetleri sektörlerinde işgücü havuzunu etkiliyor. Bu iki sektördeki istihdam açığının yabancı işçi bağımlılığı olan diğer sektörlere göre çok daha fazla olması istihdamda başka faktörlerin de etkili olduğuna işaret ediyor.
ABD göçmen karşıtlığının faturasını ağır ödeyecek
Bir milyonu üniversite eğitimi alan iki milyon potansiyel göçmenin eksikliği, ABD’de uzun vadede üretkenliği ve istihdamı etkileyebilir. Yapılan son bir araştırma üniversite mezunu göçmenlerin bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik alanlarında çalışmaya yatkın olduğunu gösteriyor. Bu alandaki sektörler inovasyon ve üretkenliğin temel sürücüsü niteliğindedir. Buna ek olarak, söz konusu yüksek vasıflı mesleklere odaklanan araştırmalar, bu işletmelerin yerel düzeyde çarpanı etkisi yarattıklarını, yerel mal ve hizmet talebi yoluyla ve diğer alanlarda istihdamı genişleten bir etkisi olduğunu gösteriyor. Araştırma her yüksek vasıflı işçinin ilave olarak diğer alanlarda 2,5 ek istihdam fırsatı üretilmesini sağladığını gösteriyor.
Bu etkiler ışığında, bir milyon üniversite mezunu göçmenin kaybı ABD ekonomisinin daha düşük verimliliğe sahip olmasını tetikleyebilir ve bu da daha düşük bir büyüme oranına dönüşebilir. Yukarıda belirtilen araştırma göz önüne alındığında yabancı işçi eksikliğinin gelecekte ABD’deki yerel ekonomide 2,5 milyon daha az istihdama yol açması öngörülebilir.
Göçmenlerin kaybı girişimcilik alanında da büyük bir kayıp anlamına gelebilir. 2020'de yayınlanan bir makaleden elde edilen tahminlere göre, göçmenlerin ABD'deki yerlilere göre yeni işletme kurma olasılığı üç kat daha yüksek. Göçmenlerin küçük firmaların yanında Amerikalılara göre orta büyüklükte ve büyük firmalar kurma olasılığı da daha yüksekte. Göçmenlerin tahmini girişimcilik oranına bakıldığında 2 milyon daha az sayıda göçmenin yalnızca girişimcilik alanındaki eksiklik sebebiyle ABD’de 200 binden fazla istihdam kaybına yol açabileceği öngörülüyor.
Yabancı üniversite öğrencilerinin kaybı Amerikan eğitim kurumlarını etkileyecek. Yabancı uyruklu üniversite öğrencileri, son iki yılın en büyük düşüşünü gösterdi. Amerikan kolejlerinde ve üniversitelerinde yabancı kayıtlarda on yıllardır devam eden büyümenin ardından, 2018-19'da zirve noktasına ulaşıldı ve sayıları 2020'de %20 oranında düştü. Bu durum, ABD'nin en büyük hizmet ihracatından biri olan yükseköğretim üzerinde olumsuz bir etkiye sahiptir.
Ayrıca, yabancı öğrenciler, özellikle de yüksek lisans öğrencileri, ABD’ye araştırma ve inovasyon ve patentlendirme alanında çok önemli katkılarda bulunmaktadır. Yabancı öğrencilerin yokluğu, araştırma ve inovasyona bağımlı olan üniversitelerin, araştırma kurumlarının ve işletmelerin yenilik ve patent potansiyelini zayıflatabilir.
ABD'de işsizlik maaşı başvuruları en yüksek seviyede
ABD yıllık ÜFE'de 2010'dan beri en büyük artış
ABD bütçesi geçen ay 21,3 milyar dolar açık verdi
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.