ABD Yüksek Mahkemesi’nde para ve güç savaşları

FINANSGUNDEM.COM - DIŞ HABERLER SERVİSİ

ABD’deki birçok kurum, ABD Meclisi’nde, Ruth Bader Ginsburg’un vefatıyla boşalan koltuğa kimin oturacağına dair bir savaşa hazırlanıyor.

Bu konuda en çok çaba gösterenler, ABD Başkanı Donald Trump Ginsburg’ün yerine birini atadığında bazı kampanyaların kanun adamlarını kontrol altına almak için milyonlar harcayabileceğini söylüyor. Ginsberg Cuma günü, 20 yıllık hizmetinin ardından hayatını kaybetti.

Siyasi yelpazenin her iki ucundan da grupların taktikleri, televizyon ve dijital reklamları, Trump’ın muhtemel adaylarıyla ilgili muhalif araştırmaları içeriyor. Demokratlar ve cumhuriyetçiler, Trump ve demokrat aday Joe Biden’dan parlamento hakimlerine, herkes seçmlere 50 gün kalmışken, yeni bir adayın getirilip getirilmemesi gerektiğini tartışıyor.

ABD’deki derin kutuplaşmayı körükleyen ne Trump ne de Biden oldu. Ruth Bader Ginsburg’ün hayatını kaybetmesinden yalnızca saatler sonra, yüksek mahkemede yerine kimin geçeceği, nasıl olacağı ve ne zaman gerçekleşeceğine yönelik spekülasyonları medya ortaya çıkardı.

Meclisteki Cumhuriyetçi Parti lideri Mitch McConnell, Ginsberg’in vefatının hemen ardından bir açıklama yayınladı.

Ginsburg muhtemelen bir süredir rahatsızdı. Vefatının ardından ortaya çıkan belirsizlikler herkesin ilgisini çekti. Yalnızca Beyaz Saray değil, medya da Ginsburg’un vefatıyla ilgili büyük spekülasyonlara neden oldu. Bazı kaynaklarda, Cumhuriyetçilerin, Ginsburg’ün vefatıyla boşalan koltuğa Trump’ın yapacağı atamadan fayda göreceği söylendi. Diğer yandan, bazıları da, demokratların kadın oylarının ters tepmesiyle zafer kazanacağını söyledi.

Her iki partiye de, Ginsburg’ün vefatının ardından bağış yağdı. Eğer raporlar doğruysa, demokratlar, cumhuriyetçilerden daha fazla bağış topladı ancak iki parti de oldukça büyük miktarlarda bağış topladı.

Peki Ginsburg’ün vefatının üzerinden belli bir süre geçmesini bekleyemezler miydi? İki parti arasındaki kutuplaşmanın üst seviyelerde olduğu bu ortamda, ABD’deki en saygı duyulan kadınlardan birinin ölümü bir şova dönüştü. Sonuç olarak ABD’de partiler sonuca odaklandı ve önyargılar uzun bir süredir sabitleşmiş durumda.

Sol cenahı göz açıp kapayıncaya kadar ahlaki bir panik sardı ve sağ cenah dudak büktü.

Bu yılın ilk dönemlerinde, George W. Bush tarafından atanan Baş Yargıç John Roberts Louisiana’da kürtaja erişimi kısıtlayan bir yasanın önüne geçmek için liberallerle iş birliği yaptı. Trump’ın ilk atadığı isim olan Neil Gorsuch ise iş yerindeki ayrımcılık önlemlerinin LGBTQ bireyleri de kapsayacağı bir tasarıda çoğunluk fikrini dikkate aldı.

ABD başkanlık seçimlerini Biden kazanırsa ve demokratlar mecliste çoğunluğu elde ederse,  ABD Yüksek Mahkemesi, Biden’ın yapacağı yeni atamalarla genişleyebilir. Böylelikle, muhafazakar çoğunluk ortadan kalkmış olur.

Başka bir deyişle, şimdilerde mutsuz olanlar, yakın bir gelecekte aynı mutsuzluğu karşı tarafta görebilirler. Başkanlık seçimlerine 50 günden az kaldı ve tüm gözler belirleyici eyaletlerde.

'ABD rüyası' kabusa mı dönüyor?

Bloomberg’den Biden’a 100 milyon dolarlık destek

Fitch'ten ABD ekonomisi açıklaması