Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...
Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
---|
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.
FINANSGUNDEM.COM - DIŞ HABERLER SERVİSİ
ABD ve Çin arasındaki siyasi gerilim teknoloji ve tedarik zincirlerini odak noktası haline getirdi ve interneti bölme tehdidi oluşturdu. Geçtiğimiz birkaç yılda, giderek artan bir grup insan, internetin bölüneceği fikrini savunmaya başladı. Bu fikre göre, biri ABD’nin yönetiminde, diğeri Çin’in yönetiminde olan çift katmanlı bir internet ortaya çıkabilir.
İnternetin bölünmesine verilen ‘splinternet’ isminin ortak kabul gören bir tanımı yok ancak, bugün kullandığımız internetteki herhangi bir bölünmede verinin oynayacağı rol büyük. Eurasia Group’un Geo-Teknoloji Başkanı Paul Triolo, “bence veri konusu ve veri yönetimi, internetin ne kadar bölüneceği konusunda belirleyici olacak” dedi.
Küresel internette bölünme bir noktaya kadar şimdiden göze çarpıyor. Bir süre Çin etkin bir şekilde, Google ve Facebook gibi ABD şirketlerinin kendi ülkesinde faaliyet göstermesini yasakladı. Çin’de insanların kullandığı popüler uygulamalar oldukça farklı. Amazon yerine Alibaba’nın alt şirketi olan Taobao ya da JD.com kullanılıyor. WeChat ise bir milyardan fazla insanın kullandığı bir mesajlaşma uygulaması. Pekin teknoloji şirketlerini, siyasi olarak hassas gördükleri içerikleri sansürlemeleri konusunda baskı altında bırakıyor.
Ancak bu katmanlardan yalnızca bir tanesi. Farklı uygulamaların kullanılması yönetilebilir. İnternetin bölünmesiyse daha derin alanlara uzanabilir. Örneğin bazı teknolojilerin küresel olarak ortak kullanılabilmesini sağlayan standartlar ve veri transferi. Bunlardan ikincisi en önemli noktalardan biri ve veri yönetimi dünya üzerinde, ülkeler arasında rekabet alanları arasında yer alıyor.
Veri yönetiminde farklılıklar
ABD’nin Çin’in teknoloji şirketlerine karşı başlattığı savaş, Amerikalı kullanıcıların verilerini kötüye kullandıkları iddiasıyla ulusal tehdit olarak tanımlanmalarından kaynaklanıyor.
Örneğin ABD Başkanı Donald Trump, 6 Ağustos tarihinde imzaladığı başkanlık kararnamesinde, sosyal medya uygulaması TikTok’u yasaklama tehdidinde bulundu ve uygulamanın, Çin hükümetinin eline geçmesi amacıyla Amerikan vatandaşlarının bilgilerini topladığını söyledi.
TikTok, Pekin merkezli ByteDance’e ait bir uygulama. Şirket bu iddiaları defalarca reddetti. Ancak Trump yönetimi TikTok’u, Amerikalı kullanıcıların verilerinin Oracle tarafından yönetileceği bir anlaşmaya mecbur bıraktı. Bu anlaşma henüz sonuçlanmadı.
Bu veri lokalizasyonu örneğinde görüldüğü gibi, bir ülkenin vatandaşlarının verilerinin o ülkede depolanması ve işlenmesi gerekiyor. Bu Çin’de de aynı şekilde gerçekleşiyor.
Ancak bu durum rekabet içindeki ülkeler ve bölgelerle ilgili değil. Blok içindeki şirketlerin veri toplama ve işleme süreçlerini denetim altına almak için hamlede bulunan Avrupa Birliği de ABD ile uyuşmazlık içinde. Avrupa Birliği ve ABD arasında gizlilik kalkanı adı verilen bir anlaşma yapılmıştı. Bu çerçevede, Atlantik’in iki kıyısındaki şirketlerin, Avrupa Birliği ve ABD arasında veri transferi yaparken, veri koruma yükümlülüklerine uyması beklendi. Ancak bu yılın ilk dönemlerinde Avrupa Adalet Divanı, anlaşmayı reddetti ve Avrupa Birliği vatandaşlarının gizliliğini uygun bir şekilde korumadığını öne sürdü. Divan, ABD yasalarının, vatandaşların kişisel verilerini korumak için yetersiz olduğunu dile getirdi.
‘Demokrasiler kulübü'
Veri yönetimi konusundaki bu bölünme, Triolo’ya göre fraksiyonların oluşmasına neden olacak. Triolo, Avrupa Birliği ve ABD’nin farklılıklarının üstesinden gelmesini ve temelde “bir araya gelerek, veri konusunda yeni standartlar belirlemeleri” gerektiğini söyledi. Triolo, “bu hamlenin sonucunda, Çin ve Rusya gibi diğer ülkeler, bir çeşit demokrasiler kulübüne alınmadıklarını düşünebilirler” dedi.
Açıklamalarının devamında, “ancak bunun ardında oldukça fazla momentum olduğu görülüyor. Çünkü birçok ülkede hükümetlerin veriye nasıl eriştiği konusunda ortak bir yaklaşım olması gerektiğine yönelik bir korku var. Aynı zamanda gizlilik konusunda gerçekten yüksek standartlar olmalı. Böylelikle ülkeler bir araya gelebilir ve kulübün bir parçası olabilirler” ifadelerini kullandı.
Ancak Triolo’ya göre bu yeni standartların yerine getirilmesi Çin ve Rusya gibi ülkeler için zor olabilir.
Triolo “ABD ve Avrupa Birliği daha yüksek standartları kabul ederken ve Çin’den bunlara uyması beklenirken, bu interneti bölme hamlesi olarak görülecek” dedi.
Bunun sonucunda ABD ve Avrupa Birliği’nde katı veri koruma standartları altında faaliyet gösteren şirketlerin, Çin’le ilişki yürütmesi zorlaşacak ve nihai olarak geri çekilmeleriyle sonuçlanacak. Triolo’ya göre “bu süreç önümüzdeki birkaç yılda kaçınılmaz olacak. Zaman alacak ve kolay olmayacak.”
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.