<
BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaMakro EkonomiABD güdümündeki AB, ekonomik krize davetiye çıkarıyor----

ABD güdümündeki AB, ekonomik krize davetiye çıkarıyor

ABD güdümündeki AB, ekonomik krize davetiye çıkarıyor
24 Ekim 2022 - 18:13 www.finansingundemi.com

AB’nin ABD önderliğindeki NATO’yu Rusya kapılarına kadar genişletmekten vazgeçirememesi, ekonomik kriz olasılığının sorumluluğunu da üstlenmesi anlamına geliyor.

FINANSGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ

AB, NATO aracılığıyla Avrupa’ya yerleşen ABD’nin tüm şartlarını kabul ederek, artan ekonomik tehlikelere karşı savunmasız olmayı da kabul etmiş gözüküyor. AB’nin, ABD güdümünde hareket etmesi, Birliğin geleceği açısından da hiç olumlu bir görüntü ortaya koymuyor.

Finansgundem.com’un derlediği bilgilere göre, Avrupa ekonomisi, derinleşen enerji kriziyle kötüleşme ihtimali giderek artan kış mevsimi ve artan resesyon riskiyle karşı karşıya. AB’li politika yapıcılar, ABD'yi dünyanın en büyük ve en müdahaleci askeri bloğu olan NATO'yu Rusya'nın kapılarına kadar genişletmekten vazgeçirmeyi ve engellemeyi başaramadıkları için, ortak ekonomik etkiler bakımından beklenen uzun süreli düşüş için tüm suçu üstlenmeyle karşı karşıya durumda.

Her uyarı kırmızı renkte

Global Times’tan Wen Sheng’in haberine göre, Avrupa ülkeleri için artık her uyarı ışığı, kırmızı renkte yanıp sönüyor. Rusya ve Ukrayna arasındaki askeri çatışma, Kovid-19 pandemisinden kaynaklanan dengesiz toparlanma, kıtanın büyük bölümünde yaşanan kuraklık, ciddi boyuttaki enerji krizi, hızla yükselen enflasyon ve son olarak tedarik zincirindeki aksamalar sanki Avrupa'nın geleceğine ilişkin beklentilerin kararması amacıyla bir araya gelmiş gibi görünüyor.

Kuzey Akım 1 boru hattında meydana gelen patlama, kıta için bir kabus senaryosu anlamına geliyor. 2021 yılına kadar Avrupa, doğalgazının yaklaşık yüzde 40'ını ve petrol ve kömür ihtiyacının önemli bir kısmını Rusya'dan ithal ediyorken şimdi bu kaynaklar büyük bölümü kesilmiş durumda bulunuyor.

Fiyatlar sekiz kat arttı

Doğalgaz fiyatlarının 2022 yılında bir yıl öncesine göre üç katına çıktığı ABD ile karşılaştırıldığında, AB ülkelerinde fiyatların ortalama sekiz kat arttığı görülüyor. Bu arada, sıklıkla lanse edilen bir alternatif olan ve çoğunlukla ABD'den AB'ye ithal edilen sıvılaştırılmış doğal gaz da önemli ölçüde pahalı ve uygunsuz hale geliyor. Normal zamanlarda enerji kalemi, çoğu gelişmiş ekonomi için GSYİH'nın yalnızca küçük bir kısmını oluşturuyor. Ancak tüketimin her alanında yer etmesi nedeniyle enerji, tüm sektörler için enflasyon ve girdi maliyetleri üzerinde çok büyük bir olumsuz etki yaratıyor.

Otomotiv endüstrisi de olumsuz etkileniyor

Avrupa'daki enerji krizi, kaçınılmaz olarak kıtanın otomobil endüstrisini de felce uğratacağa benziyor çünkü ciddi gaz arzı kıtlıkları ve enerji kullanımındaki kısıtlamalar otomobil üreticileri üzerindeki baskıyı da büyük ölçüde artırıyor. Dördüncü çeyrekte, tüm Avrupalı ​​otomobil üreticilerinin kapasite kullanımının yüzde 30-40 oranında düşeceği tahmin ediliyor.

Bunun yanında, alüminyum üreticileri, cam üreticileri ve gübre üreticileri de yüksek doğal gaz fiyatlarına karşı savunmasız konumda bulunuyor. Bu, Avrupa'daki birçok endüstrinin faaliyetlerini küçültmeye veya üretimi tamamen durdurmaya zorlanacağı anlamına geliyor.

Bazı istatistikler, enerji krizinin bazı AB ülkelerinin yıllık GSYİH'lasının en az yüzde 6'sını kaybetmesi anlamına geldiğini gösteriyor. Bu arada, artan enerji faturalarını ödemek zorunda kalan Avrupalı ​​hanelerin de yüksek yaşam maliyetleri nedeniyle zor durumda kalacağı ve bunun da önümüzdeki aylarda Avrupa ekonomisini önemli ölçüde aşağı çekeceği öngörülüyor.

ABD'nin yeterli petrol ve gaz rezervleri var ve bu yüzden ekonomisi şu anda AB’ye kıyasla çok daha iyi durumda.

201 milyar euroluk ticaret açığı

AB ülkelerinin imalat sektöründeki yavaşlaması sonucunda ise Euro Bölgesi daha az ihracat yapabilir hale geliyor. 2021 yılının ilk yarısında 121 milyar euroluk ticaret fazlası veren AB ekonomileri, 2022 yılının ilk yarısında 201 milyar euroluk bir ticaret açığına maruz kalıyor. Ayrıca, Avrupa başka bir mali krizin tetiklenme olasılığının artmasıyla da karşı karşıya bulunuyor. Başta İtalya olmak üzere birçok Avrupa ekonomisi, mali gelirler ve harcamalar arasında büyüyen bir boşlukla mücadele ediyor.

Avrupa giderek artan bir şekilde yerel imalat, sanayi ve sermayenin çekilip ABD'ye yönlendirildiğini görme ihtimaliyle burun buruna bulunuyor. ABD'nin yeterli petrol ve gaz rezervleri var ve bu yüzden ekonomisi şu anda AB’ye kıyasla çok daha iyi durumda.

ABD ve Avrupa'daki müttefikleri Rusya'ya bir dizi kapsamlı ekonomik ve mali yaptırım uygulamak için iş birliği yapmış olsa da, Avrupalı ​​liderler aylardır ABD'nin Ukrayna'daki askeri çatışmadan yararlandığı gerçeğinden habersizmiş gibi gözüküyor. Rusya-Ukrayna çatışmasının patlak vermesinden bu yana, ABD petrol devleri ve ihracatçıları, enerji açlığı çeken Avrupa'ya yapılan LNG ihracatından büyük ölçüde kazanç elde ediyor. Veriler, bir ABD LNG tankerinin Avrupa'ya gaz ihraç ederek 100 milyon dolarlık şaşırtıcı bir kâr elde edebildiğini gösteriyor.

AB, ABD’nin tuzağına düşüyor

Buna ek olarak, ABD Merkez Bankası'nın (Fed) enflasyonu düşürmek için aralıksız faiz artışları da AB'nin mali sistemini kesintiye uğratıyor. Euronun değeri bu yıl yaklaşık yüzde 20 düşerken Fed faiz oranlarını artırarak parasal sıkılaştırmaya devam etme sözü verebiliyor. Açıkça, Avrupa Merkez Bankası tuzağa düşmüş görünüyor. Fed'i takip etmeyi ve Faiz oranlarını yükseltmeyi reddederse, Avrupa sermayesi ABD'ye akacak ve euro değer kaybetmeye devam edecek. Şayet tersi olur ve faizleri artırmaya karar verirse, Avrupa muhtemelen ciddi bir resesyona girecek.

AB, Çin’le de ayrışıyor

Avrupa ekonomisine verilen zararın boyutu ise giderek netleşiyor. Euro Bölgesi’nin dört büyük ekonomisi, Almanya, Fransa, İtalya ve İspanya’nın 2023 yılı büyüme tahminleri IMF tarafından düşürülüyor. 27 üyeli AB'nin Rusya ile karşı karşıya gelmesi ve bu durumun ABD tarafından avantaja çevrilmesi nedeniyle AB ekonomik rekabet gücünü hızla kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya bulunuyor. Bu arada, Washington'daki kurnaz politikacılar, Avrupalı ​​liderleri, ekonomisi şu anda dünya toplamının yüzde 18,5'ini oluşturan ve 2023'ten itibaren yeniden hız kazanması beklenen Çin'den ‘ayrışmaya’ teşvik ediyor.

2005 gibi yakın bir tarihte AB, küresel GSYİH'nın yüzde 20'sini oluşturuyordu ve AB ekonomisi 2023 ve 2024 yıllarında yüzde 3 küçülür ve ardından pandemi öncesi yıllık büyüme oranı olan yüzde 0,5 oranında büyümeyi sürdürürse, 2030 yılına kadar küresel GSYİH’nın sadece yüzde 10’unu oluşturması bekleniyor.

Kesin olan ise ABD’nin Avrupa'nın azalan ekonomik gücünden memnun olduğu ve kıtayı giderek daha küçük bir rol oynamaya zorladığı. Nasıl memnun olmasın; Washington, AB ile ortaklıklarındaki tüm şartları dikte etmeyi kolaylıkla sürdürüyor.

Avrupa'da gaz fiyatları 100 euronun altına geriledi

 

Avrupa'daki enerji krizi Türkiye'ye yaradı

 

Avrupa'da grev dalgası yayılıyor

 

Katar, gaz siparişlerini bu kış Avrupa'ya yönlendirmeyecek

 

'Avrupa’da enerji krizi 2025’e kadar sürebilir'

 

Avrupa'nın göbeğinde enerji krizi: Odun çalıyorlar!

 

YORUMLAR (1)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)