Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...
Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
---|
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.
FINANSGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ
ABD ekonomisinin resesyonda olup olmadığına dair yoğun tartışmalar, genel kanaatin ‘henüz değil’ yargısıyla ötelenmişti. Bugün ise ekonominin resesyona gireceğine kesin gözüyle bakılıyor ancak bu kez de bir resesyonun gelip gelmediğinin nasıl anlaşılacağı sorusu kafaları kurcalıyor.
Finansgundem.com’un derlediği bilgilere göre, ekonominin resesyona girip girmediği, bazı göstergelere odaklanarak anlaşılabiliyor. Ancak bunu yapabilmek için öncelikli olarak resesyon kavramını doğru tanımlamak gerekiyor.
Henüz değil ama çok yakında
Market Place’ten Mitchell Hartman’ın haberine göre, ABD ekonomisi şu an için muhtemelen bir durgunluk içinde değil ancak bazı göstergeler, bize şu an resesyonda olunup olunmadığını veya ne zaman resesyona girileceğini söyleyebilir.
Ekonomistlerin çoğu, çeşitli anketlerde, Fed'in faiz oranı artışlarının ABD ekonomisini gelecek yılın başlarında büyük olasılıkla en azından ılımlı bir resesyona sokacağını söylüyor. Peki bunun gerçekleşip gerçekleşmeyeceğini anlamak için hangi işaretlere bakmak gerekiyor?
İlk olarak yapılması gereken, resesyonu tanımlamak olmalı. En genel tanımıyla resesyon, ekonominin sürekli daralması anlamına geliyor. Bu süreklilik birkaç aydan fazla süren negatif bir büyümeye karşılık geliyor. Bu tanıma göre değerlendirildiğinde, ABD ekonomisinin henüz resesyonda olmadığı anlaşılıyor.
En genel tanımıyla resesyon, ekonominin sürekli daralması anlamına geliyor. Bu süreklilik birkaç aydan fazla süren negatif bir büyümeye karşılık geliyor.
Ancak Northwestern Mutual'dan Brent Schutte'ye göre ekonominin bazı bölümleri daha şimdiden yüksek faiz oranlarının baskısı altında bulunuyor. Schutte, “Ekonominin hizmet olmasa da ‘mal’a dokunan birçok kısmı şu anda zaten bir durgunluk içinde. Konut piyasası, bu alanların başında geliyor” diyor.
Öncü ekonomik göstergeler endeksinin ise yıl içinde yüzde 2,7 oranında düştüğü gözleniyor. Schutte, “1950'li yıllara geri dönülürse, o günden bu yana, endeks bu seviyelerdeyken hiçbir zaman durgunluk olmadı” diye belirtiyor.
Bu arada, tahvil yatırımcıları kısa vadeli Faiz oranlarını uzun vadeli oranların üzerine çıkarıyor. Bu durum 'ters verim eğrisi' olarak biliniyor. Tulane Üniversitesi’nden Ekonomist Gary Hoover, “Bu tersine dönüşün gerçekleştiğini gördüğünüzde, bu, daha sonra değil, çok kısa bir zamanda bir tür durgunluk beklediğimiz anlamına gelir” diyor.
Çoğu ekonomist, özellikle Fed enflasyonla mücadele etmek için faiz oranlarını agresif şekilde artırmaya devam ederse, önümüzdeki yılın başlarında ılımlı veya şiddetli bir durgunluğun olası olduğunu düşünüyor.
İstihdam ve tüketici harcamaları
Kariyer sitesi ZipRecruiter'den Julia Pollak, yaklaşan ekonomik yavaşlama işaretlerine rağmen, durgunluk olmayan bölgede iki temel göstergenin hala sağlıklı seyrettiğini söylüyor: İstihdam yaratma ve tüketici harcamaları. Pollak, “İstihdam piyasası hala güçlü. Çalışanlar, mal ve hizmetleri tüketmeye ve emek talebini sürdürmeye devam edeceklerini gösteren gerçek ücret artışlarını yeniden almaya başlıyorlar” diyor.
Pollak, iş gücü piyasasının biraz soğuduğuna dair işaretler olduğu konusunda da uyarıyor. Örneğin, iş ilanlarının bu yılın başlarındaki aşırı seviyelere kıyasla düşmesi buna örnek olarak verilebilir. Yine de, tüketicilerin mal ve hizmetlere olan talebinin yönlendirdiği işverenlerin emek talebi, tarihsel olarak hala yüksek seyrediyor. Pollak, “Yani yakın zamanda bizi resesyon bölgesine sokacak bir istihdam düşüşü görmemiz pek olası değil” diyor.
Ancak çoğu ekonomist, özellikle Fed enflasyonla mücadele etmek için faiz oranlarını agresif şekilde artırmaya devam ederse, önümüzdeki yılın başlarında ılımlı veya şiddetli bir durgunluğun olası olduğunu düşünüyor. Schutte, “Ekonominin gerçekten ne zaman daraldığını, muhtemelen çok da uzak olmayan ilk olumsuz istihdam raporunu aldığımızda anlayacağız” şeklinde konuşuyor.
İş kayıpları ve artan işsizlik, gecikmeli ekonomik göstergeler olma özelliği taşıyor. Bu, ilk olumsuz istihdam raporu görüldüğünde, muhtemelen Schutte ve diğer birçok ekonomistin öngördüğü durgunluğa girmiş olunacağı anlamına geliyor.
Piyasalarda artan resesyon endişeleriyle görünüm negatif
ABD'de dev bankaların hisseleri resesyon endişesiyle düşüyor
New York borsası artan resesyon endişeleriyle negatif kapattı
Piyasalarda resesyon endişesi arttı
Asya borsaları resesyon beklentileriyle düşüşte
Bill Ackman: FED resesyon olmadan hedefine ulaşamaz
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.