BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaFinans KulisABD bankaları için büyük felaket kapıda----

ABD bankaları için büyük felaket kapıda

ABD bankaları için büyük felaket kapıda
03 Mayıs 2023 - 16:09 www.finansingundemi.com

SVB ve First Republic Bank’in iflaslarının ardından suçu ‘kötü yönetime’ yükleyen tez zayıfladı. Üstelik The Telegraph’ın haberine göre ABD’nin pervasız politikaları sonucu ülkedeki bankaların yarısına yakını batık seviyede.

FINANSGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ

ABD’de tahvil ve ticari gayrimenkul piyasalarında art arda gelebilecek olası bir çöküş Amerikan bankacılık sistemindeki 9 trilyon dolarlık sigortasız mevduata karşılık geliyor. Bu tür bir kriz sonucu tüm bu mevduatların piyasadan çekilmesi ise The Telegraph’ın haberine göre siber dünyada bir öğleden sonrası kadar kısa bir sürede gerçekleşebilir.

Finansgundem.comun derlediği bilgilere göre geçtiğimiz haftalarda küresel piyasalar ABD tarihinin en büyük ikinci ve üçüncü banka iflaslarına art arda şahit oldu. ABD Hazine Bakanlığı ve Amerikan merkez bankası (FED) bu iki iflasın kendine has nedenlerden kaynaklandığı açıklamasını benimsemiş durumda. Ancak The Telegraph yazarı Ambrose Evans-Pritchard bu açıklamanın gerçeklerden tehlikeli bir şekilde kaçmak anlamına geldiğini düşünüyor.

Amerika'nın 4.800 bankasının neredeyse yarısı halihazırda sermaye tamponlarını harcıyor. ABD muhasebe yasaları uyarınca piyasadaki tüm kayıplarını raporlamak zorunda olmasalar da bu durum bankaların sorunlarının çözüldüğü anlamına da gelmiyor. Zira Evans-Pritchard’a göre birilerinin kayıpları üstlenmesi gerekiyor.

Haberde Stanford Üniversitesi’nden Bankacılık Uzmanı Profesör Amit Seru,“Bu korkutucu bir durum. Binlerce banka piyasa değerinin aşağısında. Bir an için tüm konunun Silicon Valley Bank ve First Republic Bank’le ilgili olmadığını düşünelim. ABD bankacılık sisteminin çoğunluğu potansiyel olarak iflas etmiş durumda” dedi.

ABD’de FED’in parasal sıkılaştırma politikalarının etkileri henüz tam olarak hissedilmiş değil. Dünyanın en büyük ekonomisindeki muazzam borç yapısı önümüzdeki altı çeyrekte yeniden finansman maliyetleri nedeniyle uçurumun kenarına doğru ilerliyor. Evans-Pritchard ABD finansal sisteminin pandemi sürecinde sağladığı parasal teşviklere işaret ediyor. Finans yazarına göre önümüzdeki süreçte bu teşviklerin neden olduğu aşırı kaldıraçların güvenli bir şekilde geçilip geçilmeyeceği öğrenilecek.

Prof. Seru ve bir grup bankacılık uzmanı tarafından hazırlanan bir Hoover Enstitüsü raporuna göre, 2.315'ten fazla ABD bankası şu anda yükümlülüklerinden daha az varlık değerlerine sahip. Bankaların kredi portföyleri piyasada açıklanan defter değerinden 2 trilyon dolar daha düşük.

Söz konusu sıkıntıyı yaşayanlar arasında büyük bankalar da bulunuyor. En savunmasız 10 bankadan birisi 1 trilyon doların üzerinde varlığa sahip küresel finans için sistemik değeri olan bir banka. Bir diğer üç Banka ise büyük banka statüsünü taşıyor. Prof. Seru konuyla ilgili açıklamasında, “Sorun sadece stres testlerini geçmek zorunda olmayan 250 milyar doların altındaki bankalar için bir geçerli değil” ifadelerine yer verdi.

ABD Hazine Bakanlığı ve Amerikan Federal Mevduat Sigorta Kurumu (FDIC), mart ayındaki bankacılık krizinin ardından Silicon Valley Bank ve Signature Bank’teki sigortasız mevduat sahiplerini ‘sistemi risk muafiyeti’ ile kurtararak krizi sona erdirdiklerini düşündüler.

Beyaz Saray, tüm mevduatlar için koruma garantisi verdi. Zira bu uygulama zenginler için bir tür toplumsal refah hamlesi gibi görünecekti. Ayrıca, FDIC'ninse sadece 127 milyar dolarlık varlığı bulunuyor ve Evans-Pritchard’a göre kurumun nihayetinde kendisi için de bir kurtarma paketi gerekebilir.

Yetkililer, mevduat sahiplerinin örtülü bir garanti alacağını umarak konuyu belirsiz bırakmayı tercih ediyor. Ancak finans yazarına göre bu kumar başarısız oldu. 30 milyar dolarlık nakit enjeksiyonuna rağmen First Republic Bank’taki mevduat sahipleri Finans yazarının deyimiyle bankadan ‘hızlı ve öfkeli’ bir biçimde kaçtı.

First Republic’in olası satın alınmasını araştıran beyaz atlı şövalyelerse bankanın varlıklarını ve gayrimenkul sektöründe kaydettiği hasarı keşfetmelerinin ardından geri adım attılar. FDIC, hem hissedarları hem de tahvil sahiplerinin varlıklarını silerek bankayı ele geçirmek zorunda kaldı. JPMorgan’ın bankayı parça parça almasına ikna edilmesi içinse 50 milyar dolarlık krediyle birlikte 13 milyar dolarlık sübvansiyon gerekti.

Evercore ISI’den Krishna Guha, “Hiçbir alıcı kamu sübvansiyonu olmadan First Republic’i alamazdı” diyor. Bankacılık uzmanı yüzlerce küçük ve orta ölçekli bankanın aynı kaderi paylaşmamak için kredi musluklarını kapatacağını ve kredileri sıkılaştıracağı konusunda uyarıyor. Bu aynı zamanda kredi sıkışıklığının başlangıcı anlamını taşıyor.

Sıradaki hasta banka olarak görülen yerel ABD bankası PacWest’in hisse fiyatları pazartesi günü yüzde 11 değer kaybetti. Bankanın kaderi bundan sonra gerçekleşeceklerin bir öncüsü niteliğinde olacak.

ABD makamları, tüm mevduatları geçici olarak garanti altına alarak acil likidite krizini kontrol altına alabilir. Ancak bu, daha büyük ödeme gücü krizini çözmüyor.

ABD Hazinesi ve FDIC hâlâ inkar aşamasında. İflasları bir avuç bankanın pervasız kredi verme kültürü, kötü yönetimi ve ayakları sağlam olmayan sigortasız mevduatlara aşırı güvenme hatasına bağlıyorlar. Ancak bu ortam geçmişte yaşanan tanıdık bir tabloyu hatırlatıyor. Prof. Seru, “2008'de Bear Stearns battığında da aynı şeyi söylediler. Her şey yoluna girecekti” ifadelerine yer verdi.

First Republic, teknoloji girişimlerine kredi sağlıyordu ancak esas olarak ticari gayrimenkuller nedeniyle krize girdi. Ofis ve sınai mülkleri derin bir çöküşün ilk aşamasında olabilir. Goldman Sachs’ın Gayrimenkul Uzmanı Jeff Fine, “Bugün durduğumuz yer kusursuz bir fırtınaya çok yakın” diyor.

Fine açıklamasında, “Faizler bir yılda 400 ila 500 baz puan arttı ve finansman piyasaları neredeyse tamamen kapandı. Ticari emlak sektörlerinde dört ila beş trilyon dolar kredi olduğunu tahmin ediyoruz ve bunun yaklaşık bir trilyonu önümüzdeki 12 ila 18 ay içinde olgunlaşacak” ifadelerine yer verdi.

Ticari gayrimenkul kredisi paketleri (SPK) tipik olarak kısa vadelidir ve her iki ila üç yılda bir yeniden finanse edilmeleri gerekir. Sektördeki borçlanmalar, FED’in sistemi likidite ile doldurduğu pandemi sırasında adeta patladı. Bu krediler 2023’ün sonlarında ve 2024’te ödenecek.

Kayıplar 2008 Küresel Finans Krizi’ne neden olan subprime krizi kadar kötü olabilir mi? Evans-Pritchard durumun bu kadar kötü olmayacağına dikkat çekiyor. Zira Capital Economics, ABD'deki konut mülkiyetindeki yatırım balonunun 2007 yılında gayrisafi yurtiçi hasılasının yüzde 6,5’iyle zirveye ulaştığını söylüyor. Bugünkü ticari gayrimenkullerse ABD ekonomisinin yüzde 2,6’sı seviyesinde.

Ancak tehdit önemsiz bir seviyede değil. ABD ticari emlak fiyatları şu ana kadar sadece yüzde 4 ila 5 arasında düştü. Capital Economics, zirveden yüzde 22'lik bir düşüş görülmesini bekliyor. Piyasadaki bu çöküş, tüm ticari mülk finansmanının yüzde 70'ini oluşturan bölgesel bankaların kredi portföylerine daha fazla zarar verecektir.

Capital Economics Baş Ekonomisti Neil Shearing, "En kötü senaryoda, emlak piyasasındaki bir çöküşü hızlandıran ve daha sonra bankacılık sistemine geri dönen bir tür 'kıyamet döngüsü' yaratılabilir" uyarısında bulundu.

 

Silicon Valley Bank’in çöküşünün sebebi ise daha farklıydı. Dev bankanın en büyük suçu varlıklarını dünyanın en güvenli finansal varlığı olması gereken ABD Hazinesi tahvil varlıklarına park etmesiydi. Basel regülasyonları sonucu risk ölçeklendirme kuralları altında banka bu hamleyi yapmaya teşvik edildi.

Bu tahvil senetlerinin bazıları uzun vadelerde yüzde 20 değer kaybetti. Bu kayıplar mevduat kaçışını karşılamak için satılmak zorunda kalınan teorik kayıplardan kaynaklanıyordu.

ABD'li yetkililer, bankanın tahvil varlıklarını faiz oranı türev işlemleriyle dengelemesi gerektiğini söylüyor. Ancak Evans-Pritchard’ın dikkat çektiği Hoover belgelerine göre, riskten korunma hamleleri kayıpları sadece bir bankadan başka bir bankaya aktarmaya yarıyor. Yani riskten korunma sözleşmelerinde riski üstlenen bir karşı tarafın mutlaka bulunması gerekiyor.

Evans-Pritchard tahvil ve bankacılık krizinin temel nedeninin FED ve ABD Hazinesi tarafından uzun yıllardır yürütülen dengesiz davranışlardan ve sapkın teşviklerden kaynaklandığını yazdı. The Telegraph yazarı krizin bugün ortaya çıkmasını ultra kolay para politikasından ultra sıkı para politikasına doğru şiddetli bir geçişle açıklıyor. 

ABD’li kurumlar ilk önce olağanüstü ölçekte “faiz oranı riski” yarattılar şimdi de bu saatli bombayı geç de olsa patlatıyorlar.

Institutuional Risk Analyst firmasından Chris Whalen tüm suçu bankalara yükleyen hatalı bir yaklaşımdan korunulması gerektiğine dikkat çekti. Whalen, “FED’in 2019'dan 2022'ye kadar aşırı açık piyasa müdahalesi, First Republic’in yanı sıra Silicon Valley Bank’in iflasının başlıca nedeniydi” dedi.

Risk uzmanı bankacılık krizinin FED’in geri adım atıp politika faizlerini 100 baz puan düşürene kadar yükselmeye devam edeceğini öngörüyor. FED’se geri adım atma niyetinde değil. Hatta faizleri daha da artırmayı planlıyor. ABD Merkez Bankası para arzını her ay 95 milyar dolarlık parasal sıkılaştırma ile rekor bir hızda küçültmeye devam ediyor.

Evans-Pritchard’a göre küresel finansın yüzleşmesi gereken korkunç gerçek şu: 

Dünyanın süper güç merkez bankası öyle bir karmaşa yarattı ki, iki zehir arasında seçim yapmak zorunda kaldı. Ya enflasyona teslim olacak ya da bir bankacılık krizinin sistemik boyutlara ulaşmasına izin verecek. Finans yazarına göre FED bir bankacılık krizini tercih etti.

 

Ultra zenginlerin serveti eriyor

 

ABD'de tarihe geçen banka iflası

 

Stanley Druckenmiller: ABD borç krizi, korku filmi izlemek gibi

 

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)