ABB elektriğe organize tuzak
İsviçreli ABB Elektrik, Türkiye’de organize bir çetenin kurbanı oldu
Dünya genelinde 146 bin çalışanı bulunan İsviçreli ABB Elektrik, Türkiye’de organize bir çetenin kurbanı oldu. Hürriyet'te yer alana habere göre 3 milyon TL’lik sahte bir alacak senedi kullanılarak dolandırılan ABB’nin Tuzla’daki fabrikasında makineler haczedildi, yeddi emine teslim edilen mallar da çalındı. İsviçre’nin Ankara Büyükelçiliği’nin de devreye girdiği olay nedeni ile bir çok bakanlık da bilgilendirildi. Savcılığın başlattığı soruşturma sonrası, şirketten para almak için yapılan işlemlere 10 icra memurunun da karıştığı belirlendi.
ABB Türkiye CEO’su Sami Sevinç Hürriyet’e yaptığı açıklamada “Bu olay nedeni ile bağlı bulunduğumuz merkez 50 milyon dolarlık yatırımımı askıya aldı. Başımıza gelen olayı merkeze anlatmakta utandım. Türkiye’nin itibarı zedelendi” dedi.
10'A YAKIN İCRA MEMURU
Türkiye’de 55 yıldan bu yana faaliyette olan, 6 fabrikasında bin 700 kişinin çalıştığı ABB Elektrik Sanayi A.Ş.’ye yönelik dolandırıcılık faaliyetleri ile ilgili soruşturmayı İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı yürütüyor. Savcılık ve şirket kaynaklardan edinilen bilgilere göre ABB Elektrik’e yönelik faaliyetlere İstanbul 29. İcra Müdürlüğü ve Kartal’daki Anadolu Adliyesi’ndeki 2. İcra Müdürlüğü görevlileri de dahil oldu. Aralarında 10’a yakın icra memurunun da olduğu organizasyonun başında ise A.T. isimli bir kişinin olduğu kaydedildi.
HACZEDİLEN MALLAR DA KAYIP
Şirkete yönelik haciz işlemleri için 3 milyon liralık sahte bir alacak senedi kullanıldı. Ayarlanan icra memurları sayesinde bir dizi icra takibi alındı. İstanbul İcra Müdürlüğü’nde takip kararları çıkarıldı, Anadolu Adliyesi’ndeki icra müdürlüğünce de haciz işlemleri yapıldı. ABB Elektrik’in Tuzla’da bulunan fabrikasında çok sayıda makine, teçhizat haczedildi. Özellikle makinelerin motorlarının haczedildiği kaydedildi. Şirketten haczedilen malların yeddi emin olarak bazı kişilere teslim edildi. Şirket, teminat mektubu yatırarak mallarını almaya gittiğinde ise bu kez de haczedilen malların çaldırıldığı ortaya çıktı. Haczedilen mallar ortada olmamasına rağmen, icra müdürlüğünden satış için gün dahi belirlendi. Edinilen bilgilere göre organize bir biçimde yürütülen ve 2 Eylül’de başlatılan işlemler 19 gün içinde tamamlandı.
TAMAMI YER DEĞİŞTİRDİ
Yapılan hacizler nedeni ile Tuzla’daki fabrikasını 2 ay kapatmak zorunda kalan ABB Elektrik, avukatları aracılığı ile bir yandan savcılığa başvururken, diğer yandan yapılan icra takiplerinin haksız olduğu gerekçesi ile mahkemeye başvurdu. Mahkeme şirketi haklı buldu. Ancak, haczedilen mallara bir daha ulaşılamadı. Soruşturma ile ilgili geçtiğimiz 29 Ekim’de yeni bir savcının görevlendirildiği öğrenildi. Memur suçlarına bakmakla yetkili savcının devraldığı soruşturmada icra müdürlerinin tamamının yerleri değiştirildi. Organizasyonun başında olduğu iddia edilen A.T.’ye ise ulaşılamıyor. Bir icra müdürünün ise, görev yeri değiştirildikten sonra emekliliğini istediği öğrenildi. Savcılık soruşturmasının bir aya kadar tamamlanabileceği öğrenildi.
50 MİLYON DOLARLIK YATIRIMI ASKIYA ALDI
ABB Elektrik CEO’su Sami Sevinç, yaşadıkları olayı bağlı bulundukları gruba anlatmakta zorlandıklarını ifade ederek şunları kaydetti: “Uluslararası bir şirkette kiminle konuşsak ‘şaka yapıyorsunuz’ diyorlar. Gerçekten zor günler geçirdik ve geçirmeye de devam ediyoruz.” Sami Sevinç, olayın yaşanması nedeni ile 2015 için yapmayı planladıkları yatırımın durdurulduğun “Benim onaylanmış 50 milyon dolarlık yatırımı durdurdu İsviçre. 600 kişiye ilave iş imkânı sağlanacaktı. ‘Hele bir neticeyi görelim’ dediler haklı olarak. Herkes çok üzüldü çok kırıldı” sözleri ile ifade etti.
TEK DERTLERİ PARA ALMAKTI
Hiçbir şekilde borçlu olmamalarına rağmen fabrikada mallarının haczedilip muhafaza altına alınmasını “Utanç verici” olarak niteleyen Sevinç “Tuzla’daki fabrikamızda makine ve teçhizatlar haczedildi. 2 ay fabrikanın kapısına kilit vurduk. Çalışanları başka fabrikalara kaydırdık. Haczedilen mallarımızı geri almak için mahkemeye teminat mektubu verdik. Yeddi emine gittiğimizde mallarımızın devletin güven kuruluşu olan yedieminden çalındığını öğrendik. Hiçbir-borç alacak ilişkimizin olmadığı bir olayda bizi gayri resmi ödeme yapmaya zorladılar. Tek dertleri bizden para almaktı. Türkiye Cumhuriyeti’nin bütün itibarını zedeleyen bu konuda, tek ümidimiz adaletin tecelli etmesi ve sorumluların gerekli cezayı görmeleri. Ama bu arkadaşlar eğer bu işten sıyrılırlarsa, bizim, ABB’yi Türkiye’de tutma şansımız çok zayıf olacak” dedi.