AB yaptırımları 'Geri Kabul' anlaşmasını askıya aldırabilir

Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de sondaj çalışması yapmasına Avrupa Birliği’nden (AB) gelen yaptırım tehditlerine karşı Ankara’nın da bazı argümanları masaya koyma hazırlığında olduğu belirtildi. Diplomatik kaynaklar, AB’nin tutumunun devam etmesi halinde Türkiye’nin de AB ile yapılan geri kabul anlaşmasını askıya almayı düşünebileceğini kaydettiler.

Reuters Haber Ajansı, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de doğalgaz arama çalışmalarını “yasa dışı” olarak niteleyen AB’nin, Türkiye’ye yaptırım uygulanmasına yönelik hazırlık içinde olduğunu bildirdi. Ajansa sızdırılan taslağa göre; Türkiye ile AB arasında yürütülen Kapsamlı Hava Taşımacılık Anlaşması (CATA) müzakereleri durdurulması, yüksek düzeyli toplantılara devam edilmemesi, Avrupa Komisyonu’ndan Türkiye’ye aktarılan üyelik öncesi AB fonlarının da 2020’den itibaren azaltılması gündemde. Milliyet’e konuşan diplomatik kaynaklar ise, AB’nin yaptırım hazırlığına karşılık Türkiye’nin de bazı argümanları olduğunu belirtti. Kaynaklar, Türkiye’ye yaptırım uygulanması halinde, AB ile mültecilerin Avrupa’ya geçişini önlemek için yapılan geri kabul anlaşmasının askıya alınmasının düşünülebileceğini dile getirdi. Anlaşmanın askıya alınması halinde, Avrupa’nın en büyük korkusu olan mültecilerin geçişi kolaylaşacak.

AB’nin bir diğer yaptırım tehdidi olan Kapsamlı Hava Taşımacılık Anlaşması’nın durdurulmasının ise uçuşların askıya alınması anlamına gelmediği kaydedildi. Yaptırım tehdidi olan CATA ile ilgili olarak kaynaklar şu değerlendirmeyi yaptı: “Reuters Haber Ajansı’nın yayınladığı bilgileri şaşkınlıkla takip ediyoruz. Bu anlaşma olmadı diye seferler duracak anlamına gelmiyor. Güney Kıbrıs Rum Kesimi (GKRK) hariç şuan ikili bazda tüm ülkelerle anlaşmamız var. Almanya, Fransa başta olmak üzere tüm AB ülkeleriyle ikili bazda yapılan anlaşmalarla seferlerimiz devam ediyor. AB ile devam eden anlaşma müzakereleri de devam ediyor. Henüz bir anlaşmaya varılamadığı için bir yaptırıma da tabii tutulamaz. Eğer sonuçlansaydı, bu ikili anlaşmaların yerini alacaktı. Bu anlaşmayı yapmaya hevesli taraf Türkiye değil, AB tarafıydı. AB, konuyu farklı bir noktaya çekiyor. AB, 2016 Haziran’da kendi havacılık politikasını yayımladı.

Bu doğrultuda CATA anlaşmasını bize önerdi. AB, bizimle imzalamayı amaçladığı anlaşmanın bir benzerini ABD, Moldova ve Katar ile de yaptı. AB, havacılık politikası ikili bazda değil de, tek bir çatı altında devletlerle anlaşma yapıyor. Çünkü AB kendini tek bir devlet olarak konumlandırıyor. Reuters’ın sızdırdığı bilgiler AB ile Türkiye arasında uçuşlar duruyor anlamına gelmez.”