Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...
Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
---|
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.
Bir zamanların fenomen programı"90 Dakika" A Haber'de ekrana geri dönüyor. Formatı ile ilgili bilgi verebilir misiniz? Seyircileri nasıl bir program bekliyor?
Şimdi, 90 Dakika'nın isim hakkı NTV'de. Tam da programımıza son verdikleri yıl, NTV yöneticileri programın ismini tescil etmişlerdi. Biz programı "90'a" ismiyle yapacağız. 90 Dakika aslında Kenan (Onuk) ve Fuat Akdağlı bir programdır. Ben ve Hıncal ağabey 90 Dakika'nın bir anlamda bel kemiğiydik. Bu programda o ruh şu anlamda devam eder; futboldan konuşuyor gibi yapıp aslında hayattan konuşacağız yine. Kimsenin bundan kuşkusu olmasın. Hele yeni bir durum var; her gün maç var. Bence Lig TV, Kulüpler Birliği ve federasyon işbirliği yaparak korkunç bir karar aldı. Her gün maç, futbolu öldürmenin en kolay yolu. Doğrusunu istersen ben bu sene televizyonda siyaset ve kültür programı yapacaktım. Son anda devreye bu program girdi. Aslında bu sene hiç futbol konuşmak istemiyorum.
Neden konuşmak istemiyorsunuz?
Sahada oynanan futbola, futbolculara falan kırıldığım, kızdığım ya da genel olarak futbola karşı bir bıkkınlık oluştuğu için değil. "Taraftarlık" denilen şeyden kusma geldi. Taraftarlık hakikaten Türk erkeğini sersemleştirme operasyonu. Hayatında asla yapılmasını istemeyeceği şeyleri bir taraftar olarak normal kabul ediyor insanlar. Böyle bir şey olabilir mi?
Her insan bakkal da, işadamı da, işçi de gündelik hayatında adalet ister. Fakat taraftar kulübü adına adaleti boş verebiliyor. Düşünsene o sloganı, biz zamanında hiç önemsemedik: "Vur, kır parçala. Bu maçı kazan!". Zaten buradan oraya geldik. Feci bir şey.
Ligin ilk haftasında oynanan Galatasaray – İstanbul Büyükşehir Belediyespor maçından sonra sokakta yanıma gelen Galatasaray taraftarı "Haşmet ağabey, ne transfer yapmış adamlar" dedi. Anlamadım "Sizin takımdan mı söz ediyorsunuz" dedim. "Yok, yok" dedi "Büyükşehir Belediye'den". Büyükşehir Belediye'nin hiçbir transferinin adı sanı yok. Çok küçük paralara alınmış adamlar. Ama senin takımından Arsenal'den bile transfer edilen isimler var. Fakat beni dinlemiyor. Ona göre madem Galatasaray Büyükşehir Belediye'ye yenilmiş, iyi transferleri Büyükşehir Belediye yapmış. O kendi takımına bakmıyor bile. Böyle futbol mu olur? Biz bu futbolun içinden çıkamayız. Biz sürekli olarak yöneticileri, federasyonu ve yöneticileri eleştiriyoruz. Bu taraftar bilinci ile Türkiye'de futbol olmaz. Kırgınlığım işte bu yüzden. Açık söylemek gerekirse nasıl futbol konuşacağımı da bilemiyorum.
Aslında özlenen bir tablo. Bir tarafta Haşmet Babaoğlu bir tarafta Hıncal Uluç. Seyircileri zevkli ve çekişmesi bol bir program bekliyor…
Ben, Hıncal ağabey ile çok program yaptım. 90 Dakika, Yaşamdan Dakikalar… Ama 2 yıldır birlikte program yapmıyoruz. Bambaşka bir yolda başka insanlarla televizyon macerama devam etmek istiyordum. Bir de Hıncal ağabeyle dünyalarımız çok ayrıldı. Zaten gündelik hayatta zevklerimiz de, dünya görüşlerimiz de, çevrelerimiz de çok farklı insanlarız. Ama galiba Hıncal ağabeye de bana da günümüz futbol ortamının ihtiyacı var. Gireceğiz bakalım topa.
Biraz da futboldan konuşalım. Beşiktaş, Bursa deplasmanında 1-0 geriye düşmesi rağmen 2-1'lik galibiyetle 3 puanın sahibi oldu. Quaresma eleştirilen bir isimdi. Siz maçı nasıl buldunuz?
Geçen sezon ligin son 4-5 haftasında Sabah'a yazdığım maç yazılarında hep vurguladım: Quaresma tribünlerin çok hoşuna gidiyor. Ama bir taraftan da takım futbolunu öldürüyor.
Simao çıktıktan sonra maçta Beşiktaş'ın oyun karakteri değişti. Quaresma atıldıktan sonra da Beşiktaş takım oyunu oynamaya başladı. Beşiktaş takım oyunu oynamaya başladığı anda Bursaspor üzerinde net biçimde etkili oldu. Bursalılar daha sonra maçı bıraktı. Bence Carvalhal'in söylediği nokta da çok önemli "Biz çok önemli bir takıma karşı değil, çok iyi bir teknik direktöre karşı mücadele ettik" dedi. Bence bu maçta Ertuğrul Sağlam'ı vurgulamak lazım. Çünkü, Bursaspor'u 10 kişi ile ayakta tutan Ertuğrul Sağlam'ın oyun düşüncesi idi. Oyunun son dakikalarında hangi takım ayakta kalırsa o kazanır. Ama ben sezon başından beri Beşiktaş'ı beğenmiyorum. Bursaspor'u çok daha iyi buldum, bu yıl Fenerbahçe ile birlikte en iyi takım oyununu oynayan ekip.
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansgundem.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansgundem.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.