75 baz puanlık faiz artırımı konuşuluyor

Fed yetkilileri arasında şahin görüşleriyle bilinen St. Louis Fed Başkanı James Bullard, merkez bankasının bu yıl faiz oranlarını 50 baz puanlık artışlarla yüzde 3,5 civarına yükseltmek için hızlı hareket etmesi gerektiğini ve 75 baz puanlık faiz artışı ihtimalinin dışlanmaması gerektiğini söyledi. Bullard, 75 baz puanlık artış ihtimalinin dışlanmaması gerektiğini söyleyerek bu oranı ilk dile getiren yetkili oldu.

En son 1994’te böyle bir artış oldu

Bullard dün ABD’li bir sivil toplum kuruluşunda yaptığı sunumda, Fed’in en son 1994’te böyle bir artış yaptığını ve bunun da on yıllık bir genişlemeye yol açtığını söyleyerek 75 baz puanlık artış konusunun temel meselesi olmadığını ancak bu ihtimalin yine de dışlanmaması gerektiğini belirtti.

Powell 50 baz puanlık bir artışının mümkün olduğunu belirtmişti

Fed, mart ayında yaptığı toplantıda yüzde 0-0,25 olan politika faizini yüzde 0,25-0,50 aralığına çekmişti. Bunun yanı sıra Fed Başkanı Jerome Powell, geçtiğimiz hafta, Fed’in 3-4 Mayıs toplantısında 50 baz puanlık bir artışın mümkün olduğunu söylemişti.

Powell geçtiğimiz ay düzenlenen konferansta “Fiyat İstikrarını Yeniden Sağlamak” başlıklı bir konuşma yapmış, orada “Bir veya birden fazla toplantıda federal fonlama oranını 25 baz puanın üzerinde artırarak daha agresif hareket etmenin uygun olduğuna karar verirsek, bunu yaparız” demişti.

Beklentiler arttı

Bu gelişmelerin ardından uzmanlar yüzde 8,5 seviyesinde bulunan son 40 yılın en yüksek enflasyonunu frenlemek için 50 baz puanlık artış gerçekleşeceği yönünde beklentilerini artırdı. Ukrayna'daki savaşının tüketici mallarının fiyatları oluşturduğu baskı da bazı uzmanlara göre Fed’in daha kararlı hareket etmesini gerektiriyor.

Yetkililer artışa hazır olduklarını söylemişti

Fed’in 15-16 Mart tarihlerinde gerçekleşen toplantısının tutanakları, yetkililer arasında enflasyonun ekonomi için tehlike oluşturacak seviyelere yükseldiğine dair endişeleri yansıttı.

Tutanaklara göre çoğu Fed yetkilisi, Ukrayna savaşına bağlı riskler nedeniyle Mart ayında 25 baz puan ile sıradan bir faiz artırımı gerçekleştirilmiş olsa da gelecek toplantılarda fiyat artışlarını kontrol altına almak için 50 baz puan artış gerçekleştirmeye hazır olduklarını söyledi.

'Diğer şahinler de aynı safta'

Varlık yönetimi şirketi SPI Asset Management yöneticisi Stephen Innes, Bullard’ın şahinliğinin Fed’in tamamı için belirleyici olmayabileceğini söyleyerek “Bullard’ın yetmiş beş baz puanlık bir artıştan bahsetmesi, diğer şahinlerin de aynı sayfada olduğunu gösteriyor” diye konuştu.

Enflasyonun 40 yılın zirvesinde seyretmesi nedeniyle Fed yetkilileri arasında da daha hızlı faiz artışı olabileceği söylemleri artmaya devam ediyor.

Williams: Temel enflasyon eğiliminin yakında zirve yapacak

New York Fed Başkanı John Williams bu hafta içinde yaptığı açıklamada 50 baz puanlık artışın makul bir seçenek olduğunu önceki artışın etkisiz kaldığını söyledi. Williams ayrıca temel enflasyon eğiliminin yakında zirve yapacağını belirtti.

Chicago Fed Başkanı Charles Evans da önceki hafta yaptığı konuşmada 50 baz puanlık artırımın önümüzdeki toplantılarda tartışılmayı hak ettiğini dile getirdi. Yüksek fiyatların kalıcı olacağını düşünmediğini ancak bu yüksek fiyatların önceden düşündüğünden daha kalıcı olacağını belirten Evans, Fed’in kendisini buna göre yeniden konumlandırması gerektiğini kaydetti.

Bir sonraki toplantı mayıs ayında olacak

Fed’in para politikasını belirleyen Federal Açık Piyasa Komitesi’nin (FOMC) bir sonraki toplantısı mayıs ayında yapılacak. Yıllık takvime göre, FED faiz kararı toplantısı 3-4 Mayıs 2022 tarihlerinde yapılacak.

Fed Başkanı Jerome Powel önümüzdeki perşembe günü bir IMF etkinliğine katılacak. Powell'ın burada yapacağı konuşmada vereceği sinyaller piyasalar tarafından takip edilecek.(BloombergHT)

Fed Başkanı son kez bir etkinlikte konuşacak

Biden, Fed'in boş kalan koltuğu için yeni adayını açıkladı

Fed üyelerinden faiz uyarısı

Brainard: Fed bilanço daraltmaya haziranda başlayabilir

Fed'in faizi 50 baz puan artırması bekleniyor

Fed'in sıkılaştırması gelişen ülkeleri nasıl etkiler?