72 kâbus dolu gün! Yamyamlık en kötüsü değildi!

Öyle olaylar vardır ki, günlerce yaşam savaşı verilir. Bir deprem enkazında, bir maden göçüğünde ya da düşen bir uçağın enkazında. İnsanlar çok uzun süreler kurtulmayı beklerken bir taraftan da hayata tutunma mücadelesi verirler. Yiyecekleri yoktur, içecekleri su kalmamıştır. İdrarını içerek hayatta kalanları da çok duymuşuzdur. İşte Netflix'te prömiyeri yapılan bir film böyle bir dehşeti anlatıyor. 1972'de Ant Dağları'na düşen uçaktan kurtulan 45 kişinin yaşam mücadelesi tam 72 gün sürmüştü. 

Independent Türkçe'de yer alan haberde, Ant Dağları'ndaki yaşam mücadelesinin kahramanlarından birinin anlattıklarına yer alıyor. İşte o haber:

Geçen günlerde Netflix'te tüyler ürpertici bir film prömiyerini yaptı: Kar Kardeşliği (Society of the Snow). Film, 1972'de Güney Amerika'nın vahşi doğasında aralarında Uruguay'dan amatör bir ragbi takımı da bulunan 45 kişinin karıştığı uçak kazasını anlatıyor.

Film, kazazedelerin uçak kazasıyla nihai kurtarılmaları arasında geçirdikleri 72 kabus dolu günü anlatıyor. Kazadan kurtulan 16 kişinin hayatta kalabilmek için ölen yolcuları yemek zorunda kaldıkları biliniyor. Ancak kaza sırasında 19 yaşında olan ve hayatta kalan Roberto Canessa, cuma günü Good Morning Britain'a, yamyamlığı benimsemenin yaşadıkları zorluğun en kötü kısmı olmadığını söyledi.

Canessa, "Hikayeye dışarıdan bakanlar, ölü arkadaşlarımızı yemenin en kötü kısım olduğunu düşünüyor" dedi.

Ama asıl kötü olan çığdı. Yani, 5-6 dakika boyunca canlı canlı gömüldüğümde öleceğimi sandım. 4 gün boyunca orada gömülü kaldık.

Uçak, Ekim 1972'de karlı And Dağları'na düşmüştü. Canessa o sırada tıp öğrencisiydi. Daha önce ABC News'e şunları söylemişti:

İnanılmaz bir güçle fırlatıldım ve bayılırken hayatta olduğumu ve uçağın durduğunu fark ettim.

Şimdi bir pediatrik kardiyolog olan Canessa, bu deneyimin kendisine zorlukların üstesinden gelmek üzerine değerli bir ders verdiğini söyledi.

Good Morning Britain'e konuşan Canessa, "Tüm bunlardan, hayatta bir şey istediğinizde nereye gittiğinizle yüzleşmeniz gerektiğini, başarı ya da başarısızlığı düşünmemeyi, yürümeye başlamayı ve attığınız her adımın bir adım olduğunu öğrendim" dedi.

Kötü şöhretli kaza, ocakta yayımlanan Kar Kardeşliği'nden önce birçok filme, belgesele ve kitaba konu olmuştu. Canessa'nın kazadan kurtulan arkadaşları da yaşadıkları deneyimler hakkında konuşmuştu.

Kurtulanlardan Nando Parrado, The Guardian'a kaza sonucu üç gün boyunca baygın kaldığını söylemişti. Aile üyelerinden ikisi o uyanmadan önce ölmüş, kız kardeşiyse ağır yaralanmıştı.

Parrado "Onun yanında kaldım" demişti.

Ağzımla kar erittim ve ona su verdim çünkü hiçbir şeyimiz yoktu. Bardaklarımız yoktu.

Parrado'nun kız kardeşi 8 gün sonra hayatını kaybetmiş, kurtarma ekipleri de hayatta kalanları 22 Aralık 1972'de bulmuştu.

Canessa, Good Morning Britain izleyicilerini 50 yıl önceki yolculukları hakkında bilgi edinmek üzere Kar Kardeşliği'ni izlemeye çağırdı.

Canessa, "Filmden sonra... herkesin nutku tutuluyor çünkü bu deneyimi tasvir etme şekilleri çok önemli" dedi.

Japonya’da ikinci uçak kazası

Mersin'de katliam gibi otobüs kazası: 9 ölü, 30 yaralı

D-100 Karayolu’nda kaza: 10 yaralı