Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...
Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
---|
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.
Türkiye Yeşilay Cemiyeti Genel Başkanı Prof. Dr. Mücahit Öztürk, cemiyet tarafından Kültür, Toplum ve Aile Vakfı destekleriyle çevrim içi olarak düzenlenen 5. Uluslararası Teknoloji Bağımlılığı Kongresinde Öztürk, teknoloji bağımlılığı konusundaki öngörüleriyle dünyada öncü bir sivil toplum kuruluşu olduklarını ifade etti.
Otoritelerin kabul ettiği 5 bağımlılık türü olduğunu belirten Öztürk, "Tütün, alkol, madde (uyuşturucu veya uyarıca madde), kumar ve son olarak da adına ne derseniz deyin, teknoloji bağımlılığı deyin, internet bağımlılığı deyin, oyun oynama bağımlılığı deyin ama geniş bir yelpazede insanların ekrana bağlandıkları ve ekransız yapamadıkları bir bağımlılık türüyle karşı karşıyayız" diye konuştu.
Bağımlılık türlerinde teknoloji dışında kalan bağımlılık türlerine 'asla yaklaşma' diyebildiklerini ancak teknolojide bunu yapamadıklarını anlatan Mücahit Öztürk, "Teknoloji kullanımı bir yere kadar ihtiyaç ve normal. Yani tümden teknolojiyi reddetme ihtimalimiz, imkanımız yok. Bu zaten mantıklı değil, akıl dışı olur. Teknolojiyi sonuna kadar farklı amaçlarla da olsa kullanacağız. Sorun burada teknolojinin esiri olmamak, yani bugün ve yarın anlatılacak bağımlılık kriterlerinin oluşmaması" değerlendirmesini yaptı.
'Riskli grup çocuklar ve genç erişkinler'
Pandemi döneminde çocuklar, gençler ve yetişkinlerin teknolojiye maruziyetinin artmasıyla doğabilecek sıkıntıları gündeme getirmek istediklerini belirten Öztürk, özellikle 'online' oyunlara dikkati çekti.
"Masanın başında saatlerce duran, yemek yemeyen, yemeği masasına isteyen, oyundan ayrılamayan, gözleri kızarmış ama sabaha kadar oyun oynayan, bu arada sorumluluklarını yapmayan bir grupla ne yapacağız?" diye soran Öztürk, şöyle konuştu:
"2 yaşından 82 yaşına kadar herkes teknoloji bağımlılığı konusunda risk altındadır. Niye? Çünkü artık daha çocuğun ayaklanıp da çevreye ilgi duyduğu ilk andan itibaren eline ekran veren, akıllı telefon veren, tablet veren bir nesil görüyoruz. Buradan başlayan bir problem, yaşlandıkça da devam ediyor. Orada da kendine eğlence amaçlı olabiliyor. Riskli grup kimdir? Riskli grup çocuklar ve genç erişkinler. Yani 2 yaşından 25-30 yaşa kadar olan grup gerçekten ciddi risk altında. Neyin riski altında? Onsuz yapamama, bağımlı olmanın riski altında."
Öztürk, teknoloji bağımlılığının etkisiyle çocuk ve ergenlerde sorumlulukları yerine getirmeme, derslerini yapmama, sosyal ilişkilerden, fiziksel hareketlerden kaçma, yüz yüze ilişkiden keyif almama, spor yapmama gibi etkilerin ortaya çıkabildiğine değindi.
Mücahit Öztürk, teknoloji bağımlılığının 'basit ya da göz ardı edilecek bir durum' olmadığını vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"2 yaşında eline akıllı telefon verilen ve sadece ona bakan bir çocukta otizm benzeri belirtilerden, bağlanma bozukluğundan, konuşma gecikmesinden, öğrenmeyle ilgili zorluklardan bahsedebiliriz. 8 yaşında bilgisayarın başından kalkmayan ve oyun oynayan bir çocukta da öğrenme alanındaki zorluklardan, sosyal ilişki becerilerinin gelişmediğinden, motor-kas gelişimindeki sorunlardan bahsedebiliriz. Benzer şey ergenler için de geçerli, genç erişkinler için de geçerli. Kendilerine sosyal alan olarak sanal alemi seçen çocuklar ve gençler, burada yaşadıkları tehlikeleri fark etme konusunda da maalesef çok da yetenekli olmuyorlar."
Pandeminin etkisiyle teknolojiye maruz kalma süresinin de arttığını vurgulayan Öztürk, şöyle devam etti:
"Aslında temelde engellenebilecek şeylerken maalesef yeterli ve zamanında müdahale olmadığı için devasa problemler halinde karşımıza gelebilmekte. Ekran, oyun başından kaldırdığınızda büyük krizler yaşayan, evi birbirine katan, anne babayla fiziksel temasa varıncaya kadar büyük sıkıntı yaşayan bir çocuk ve ergen grubuyla karşı karşıyayız. İşine gitmeyen, sürekli iş değiştiren ve işinden hoşnut olmayan, evde kalıp kendini oyuna veren bir genç erişkin grubu da var. Ayrıca çocuk ve gençler uygunsuz içeriklere çok kolay ulaşabiliyor. Tüm toplantılarımızda ebeveynlere şu mesajı veriyoruz: Lütfen teknoloji kullanımı konusunda iki şeye çok dikkat ediniz. İçerik ve süre. Bu iki şeyi kontrol altına aldığınız zaman riski minimize ediyorsunuz. Ama bu iki şey kontrollü değilse, yani içeriği kontrol edemiyorsanız, çocuk her şeye ulaşıyorsa, şiddetten cinselliğe kadar, kumara kadar... İkincisi de süreyi kontrol edemiyorsanız, yani bir şekilde artık o çocuğun belli bir limitte oynamasına ya da online olmasına müsaade edip belli bir miktar sonra bırakmasını sağlayamıyorsanız burada bir sıkıntı var demektir."
'Önümüzde genç nesil için devasa bir problem duruyor'
"Dünyanın gelecekte çok büyük bir tehlikeyle karşı karşıya kaldığını düşünüyorum." diyen Öztürk, bu tehlikenin temelinde sosyal iletişim becerilerindeki problemlerin geldiğini, konuşmayı ve iletişimi beceremeyen, duygusal aktarımla ilgili sorunları olan bir nesille karşı karşıya kalınacağına dikkati çekti.
Öztürk, şöyle konuştu:
"Sosyal medya tabii ki kullanılır ama siz eğer orayı öfkenizi boşaltma alanı olarak kullanıyorsanız, orada bir sorun var demektir. Orada insani duyguların, yani doğal duyguların tamamen ketlendiği bir süreçle karşı karşıyayız. Karşınıza geldiğinde canlı bir şekilde gördüğünüz kişiye yapamayacağınız, söyleyemeyeceğiniz bir takım hareketleri ve sözleri ekran aracılığıyla yapıyorsanız, bunda bir sıkıntı var demektir. İnsanlar gözlere ve yüze bakarak anlaşırlar. İnsanlar gözlerden ve yüz jest mimiklerinden birbirlerinin duygularını kaparlar. Vicdan orada harekete geçer. Acıma duygusu, merhamet, karşı tarafın duygularını anlayabilme orada harekete geçer. Sanal alemde bu yok oluyor. Eline klavyeyi alan her bir şekilde karşı tarafa uygunsuz, asla ve asla normalde yapmayacağı belki bir takım tavır ve sözler sarf ediyor. Tüm bunlara baktığımızda önümüzde aslında genç nesil için devasa bir problem duruyor ve bunu bizim yönetmemiz gerekiyor."
Öztürk, danışmanlıktan psikoterapiye kadar geniş bir yelpazede ücretsiz hizmet veren Yeşilay Danışmanlık Merkezlerinin (YEDAM) sayısının da 110'u geçtiğini sözlerine ekledi.
Online gerçekleştirilen kongre süresince teknoloji ve internet tabanlı bağımlılıkla ilgili dünyadaki mevcut durum ele alınacak. Kovid-19 salgınının bağımlılıklar üzerindeki etkilerinin irdeleneceği kongrede, geliştirilen yeni stratejiler ve alternatif yaklaşımlarla ilgili bilgiler paylaşılacak. Dijital bağımlılıklar alanında dünyanın önde gelen araştırmacıları, kurum ve kuruluş temsilcilerini bir araya getiren kongre, yarın sona erecek.
Teknoloji devi 9 milyar doları gözden çıkardı
Facebook yaklaşmakta olan akıllı gözlükler için yüz tanıma teknolojisini değerlendiriyor.
5 öğrenciden biri sosyal medyada 5 saatten fazla vakit geçiriyor
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.