Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...
Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
---|
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.
Gelişmiş ülke tahvillerinde 35 yılı aşkın süredir devam eden boğa piyasasının sonuna geliniyor. ABD’de enflasyonun yükselişe geçtiğine işaret eden verinin faizlerde artış beklentisini güçlendirmesiyle piyasalarda başlayan sarsıntı dalga dalga yayılıyor. Borsalarda düzeltme ve tahvil faizinde yaşanan sıçrama yatırımcıları ürkütüyor. Yatırımcılar tahvil alımı son 20 yılın en düşük seviyesine indirdi. İsviçre merkezli finans kuruluşu Credit Suiss de son haftalarda yaşanan ‘tahvilde ayı piyasası’ tartışmalarına katılarak ABD’nin 10 yıllık Hazine kağıtlarında yüzde 3.05 seviyesinin dikkatle izlenmesi gerektiğini bildirdi.
ABD 10 yıllık tahvillerin faizi
Tahvil faizlerindeki artış karşısında zarar eden yatırımcının risk algısı yükselirken, bu durum tahvil piyasasında çıkış dalgası yaşanmasına neden oluyor. Son dönemde gelişmiş ülke tahvil faizlerindeki yükselişin gelişmekte olan ülke piyasalarına da taşınması bu ülkelere yönelik endişeleri artırıyor. Büyüklüğü 50,1 trilyon dolar olan tahvil piyasasındaki çıkışların birbirini tetiklemesi durumunda yatırımcıların ciddi zarar edeceği belirtiliyor. Bu nedenle fonlama maliyetlerindeki artış ciddi bir risk olarak gündemde kalmaya devam ediyor.
Tahvilde ayı piyasası ne demek?
Dünyanın birçok yerinde ekonomik büyümeye paralel olarak enflasyonun yükselmesi tahvil getirilerini de yükseltiyor. Enflasyonun yükselmesi faizlerin yukarı çıkmasına neden oluyor. Bu da elinde tahvili olan yatırımcının getrisinin zarara uğraması anlamına geliyor. Örneğin elinizdeki tahvilin faizi yüzde 2 ise, faizlerin yüzde 3’e yükselmesi yüzde 50 zarar anlamına geliyor. Zarardan kaçmak için yatırımcı tahvilini elinden çıkarmaya çalışıyor. Peki tahvilde ayı piyasası ne demek? Tahvilde ayı piyasasına girilmiş olması, her çeşit ve tüm vadelerde tahvil getirilerinin yükselmesi, riskten kaçınma eğiliminin güçlenmesi, bu piyasada yeni borçlanmalar yapılabilmesinin daha zor ve maliyetli olması anlamına geliyor?
Yatırımcının yüzde 60’ı enflasyonu büyük risk olarak görüyor
Bank of America Merrill Lynch küresel fon yöneticileri anketine göre, profesyonel yatırımcıların portföyünde tahvilin payı 1998 yılından bu yana en düşük seviyeye geriledi. Yatırımcıların yüzde 69’u sabit getirili yatırımların ağırlığını azaltırken, yüzde 60’ı enflasyon ile tahvil piyasalarındaki sorunların ‘Cross-asset’ (varlık sınıfları arası) çöküş ortaya çıkarabilecek en büyük risk olarak görüyorlar. Anket, 575 milyar dolarlık fon yöneten 196 fon yatırımcısının katılımıyla gerçekleştirildi.
ABD 10 yıllıklarında yüzde 3.05 kırılma yaratır
Diğer yandan Credit Suisse, tahvilin ayı piyasasına yaklaşmakta oldugu uyarısı yaptı. Ocak ayında hem Fed eski başkanı Alan Greenspan hem de Janus Henderson Group’tan Bill Gross tahvilde onlarca yıldır süren boğa piyasasının sonuna gelindiği tartışmalarını alevlendirmişti.
Son olarak Credit Suisse, borsalardaki satışları tetikleyen Amerikan tahvil faizindeki artışın sürebileceğini bildirdi. Kuruluşun Teknek Analiz Küresel Başkanı David Sneddon, ABD 10 yıllık Hazine Kağıtlarının faizinin yüzde 3.05’e çıkmasının tahvilde sert satışların pimini çekebileceği ikazında bulundu.
Gelişmekte olan ülkelerin faizi de yükseliyor
Tüm dünyadaki faiz oranlarını etkileyen bir gösterge niteliği taşıyan ABD 10 yıllık tahvilleri, yüzde 1,3222 ile tarihi dip seviyeyi gördüğü Temmuz 2016’dan bu yana yükselişe geçerek yüzde 2.902 ile dört yılın zirvesini gördü. Bu yükseliş diğer gelişmiş ülkelerin tahvil faizlerinde de gözlenirken, söz konusu süreçte Almanya 10 yıllık tahvil faizleri yüzde eksi 0,20 seviyelerinden yüzde 0,81’e kadar çıktı. ABD ve Almanya’ya paralel olarak Çin, Brezilya ve Güney Kore gibi gelişmekte olan ülkelerin 10 yıllık tahvil faizlerindeki artış da dikkati çekiyor. Çin’in 10 yıllık tahvil faizleri yüzde 3.222 seviyelerinden yüzde 3,983’e kadar çıktı. Söz konusu dönemde 10 yıllık tahvil faizleri, Brezilya’da yüzde 4.217 seviyelerinden yüzde 5.147’ye, Güney Kore’de ise yüzde 2.109 seviyelerinden yüzde 2.799’a kadar yükseldi.(Evrim Küçük/Dünya)
Enflasyon verisi oynaklığı artırdı
Piyasaların en büyük risk olarak gördüğü enflasyon kaygıları ABD’den gelen veriyle derinleşti. ABD Çalışma Bakanlığı ocak ayı tüketici fiyatları verisini açıkladı. Ülkede yılın ilk ayında enflasyon yıllık yüzde 2,1 aylık, yüzde 0,5 arttı. Çekirdek enflasyon da aylık yüzde 0.3, yıllık yüzde 1.8 artış gösterdi. Analistler TÜFE’nin yıllık yüzde 1,9, aylık yüzde 0,4 artış kaydetmesini bekliyordu. Öte yandan aynı ay perakende satışlarda yüzde 0,2’lik artış beklentisine karşın yüzde 0,3’lük daralma meydana geldi. Veri sonrasında ABD’nin tahvil faizi yükselirken, borsalardaki satış hızlandı.
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.