4.5 milyon şirket denetlenecek

Gelir İdaresi Başkanlığı bu yıl 4.5 milyon mükellefin denetlenmesinin planlandığını açıkladı. Bu sayı, toplam 7 milyon 175 bin vergi mükellefinin büyük kısmını oluşturuyor. Hedef rakam, denetleme açısından çok anlamlı olmayan basit usuldeki vergi mükellefleri de çıkarıldığında 6 milyon 482 bin mükellefin yüzde 70’inin denetleneceği anlamına geliyor. Gelir İdaresi Başkanlığı, 2014 Performans Programı’nda, stratejik plan çerçevesinde çizilen amaçlara yönelik performans hedefleri de sıralandı. Ekonomik büyümedeki ve faaliyetlerdeki dalgalanma nedeniyle bir miktar bozulma olabileceğinin işaretleri hedeflere yansıdı. Programda tahakkuk/tahsilat oranının 2014’te bir miktar düşeceği bilgisine yer verildi. 2013 için cari yılın tahakkuk/tahsilat gerçekleşme oranı yüzde 93.19 olarak açıklanırken, 2014’te yüzde 90.5 hedefi konuldu. Kanuni süreleri içindeki ödemelerin tahakkuk oranında da yaklaşık 2.5 puanlık düşüşle yüzde 85 hedefi verildi. Gelir İdaresi, ‘e-haciz’ oranında da düşüş öngördü.

2013 için, e-haciz uygulanan mükellef sayısının, toplam haciz uygulanan mükellef sayısına oranı yüzde 66.8 olarak gerçekleşirken, 2014 için oran yüzde 50 olarak açıklandı. Performans hedeflerini de yükselten idarenin 4.5 milyon mükellefi denetleyeceği belirtildi. Ayrıca 30 bin akaryakıt istasyonu ile 310 bin sigara ve alkollü içki üretici ve satıcısının da denetleneceği vurgulandı. Böylece sektörel incelemenin de işareti verilmiş oldu. Ekonomik canlılıktaki azalmaya yönelik işaretler bu amaca yönelik performansta da gözlendi. Bakanlık, 2013’teki denetimler sonucu KDV iade talebinden vazgeçilen tutarın 991 milyon TL düzeyinde olduğunu açıklarken, 2014’te 600 milyon TL ile sınırlı kalacağını tahmin etti. Programda, matematiksel formülle olası riskli mükellefleri-sektörleri bulan yazılımın da deneneceği bilgisine yer verildi. Diğer yandan 2014’te yazılımların tamamlanmasıyla mükelleflere yönelik risk puan değerlendirmesinin kullanılmaya başlanacağı kaydedildi. Daha önce mevzuat altyapısı oluşturulmadan riskli mükelleflere yönelik bir sıralama yapılmış ve ‘kara liste’ tartışmaları doğmuştu.