270 milyar $'lık harita yeniden çiziliyor
Dünyada enerji piyasalarının değeri her geçen gün artarken, Türkiye bu yarışta geri kalmak istemiyor
Avrupa’da doğalgazın yarısı, petrol fiyatına endeksli uzun vadeli kontratlar yerine yüzde 15 ila 22 arasında avantaj sağlayan spot piyasa fiyatlarından alınıyor. Türkiye’nin Rusya gibi ülkelerle uzun vadeli kontratlar yerine bu yöntemi kullanması fiyatlarda yüzde 22’ye varan oranlarda indirim sağlayabilir.
Son yıllarda doğalgaz konusunda en dikkat çeken ifadelerden biri de ‘Avrupa’daki fiyatlar, ABD’den beş kat fazla’ oldu. Ham petrol ve kömür gibi enerji emtialarındaki daha sınırlı fiyat aralığına karşın, doğalgazda bölgeler arası fiyat makası giderek açılıyor. Ülkeler ucuz doğalgaz için yeni arayışlara yönelirken, artık petrol fiyatlarına endeksli, 15-20 yıllık kontratların da modası geçiyor. Başlıca nedeniyse sıvılaştırılmış doğalgazın (LNG), özel gemilerle pek çok noktaya ulaşabiliyor olması.
10 DOLARDAN 100 DOLARA
Gaz fiyatları, 1960’lı yıllarda geliştirilen bir yöntemle petrol ve petrol ürünlerine endekslendi. Ancak gazın sıvılaştırılarak rahatlıkla dünyanın bir ucundan ötekine taşınabilmesinden bu yana, uzun vadeli kontratlarla, petrole endeksli fiyatla alınan gaz da giderek cazibesini kaybetti. Bazı kontratlar imzalanırken varili 10 dolar olan petrol, bugün 100 dolar seviyelerine ulaşırken, özellikle ABD’deki kaya gazı devrimi nedeniyle gazın piyasa fiyatlarının düşmesi de ülkeleri zararlı çıkarmaya başladı. Uzmanlar, artık uzun vadeli kontratlara “paydos” deme vaktinin yaklaştığını, ya da alıcı ülkelerin pazarlık yaparak kontratları daha iyi şartlarla yenileyebileceğini savunuyor.
2020’DE 500 BCM LNG
Bu konuda görüşlerine başvurduğumuz Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Başekonomisti Fatih Birol, 2009 yılında “Kaya gazı devrimi başlıyor” dediklerinde, dünyadaki LNG kullanımının 230 milyar metreküp (bcm) olduğunu, bugün ise 350 bcm’e yükseldiğini söyleyerek, şöyle konuştu:
“Tahminimizce 2020 yılında LNG kullanımı 500 bcm’e yükselecek. Yani 10 yılda ikiye katlanmış olacak. 2009’da Avrupa’daki gazın yüzde 73’ü uzun dönemli kontratlara bağlıydı. Bu oran şu anda yüzde 51’e düştü. Bu trend devam edecek. Avrupalıların uzun dönemli kontratlardan kaçacaklarını ya da iyileştireceklerini düşünüyorum. Bu da gaz fiyatlarını aşağı çekecek.”
Bazı analistler Türkiye’nin bu konuda Avrupa’ya göre yavaş davrandığını ve LNG yatırımlarını bir an önce hızlandırması gerektiğini savunuyor. Birol ise Türkiye konusunda şunları söyledi:
“Bugün yaptığmız incelemede, petrole endeksli gaz fiyatı ile spot piyasa fiyatı arasında yüzde 22 fark vardı. Türkiye’nin mevcut kontratlarından bazıları yakın zaman içinde müzakere edilecek. Bu tartışmalarda Türkiye’nin dünya pazarlarındaki gelişmelerden gelen rüzgârı arkasında alarak ciddi indirime gidebileceğini düşünüyorum. İleride LNG’nin önemli bir rol oynayacağı artık aşikâr. Türkiye şimdiden altyapı çalışmalarını hızlandırırsa doğacak fırsatlardan çok daha kolay yararlanabilir. Bu da evlerde ve sanayide kullanılan doğalgazın ucuzlaması anlamına geliyor. Eğer şu anda Türkiye’de proje sahibi şirketler LNG konusunda adım atarlarsa tüm enerji sektörüne büyük esneklik kazandırır.”
Türkiye’nin avantajı ‘boru’da
Bir enerji yetkilisi ise spot LNG fiyatlarının 4–5 yıl daha yüksek seyredeceğini belirterek, “Bugün spota dayalı kontrat yapmak en azından kısa vadede bizim için iyi olmayabilir. Çünkü ABD henüz kaya gazını uluslararası piyasalarda gaz fiyatını düşürmek için kullanmıyor. LNG’ye dönmemiz durumunda, yani ‘Biz artık boru gazından vazgeçiyoruz’ fikri, tüm jeopolitik üstünlüğümüzü elimizden alır. Ancak biz, LNG fiyatlarının ucuzlaması ve rekabetin artmasıyla boru gazını daha ucuza alırız” diye konuştu. Söz konusu yetkili, Türkiye’nin bir yandan yeni LNG terminalleri kurarak altyapısını güçlendirip, bir yandan da boru fiyatını düşürebileceğini vurguladı.
Sübvansiyon bozuyor
Enerji IQ’nun haberine göre, Türkiye’de 34 adet spot LNG ithalat lisans sahibi şirket bulunuyor. Biri Botaş’a, diğeri de Çolakoğlu Holding şirketlerinden Egegaz’a ait iki LNG terminali bulunmasına rağmen, iç piyasadaki fiyatın maliyet bazlı olmaması ve sübvanse edilmesi nedeniyle spot LNG ithalatı sağlıklı yapılamıyor. Kolin İnşaat ve Sepil-Dia Holding (Egeyıldızı) şirketleri tarafından geliştirilmeye çalışılan LNG terminal projeleri de bulunuyor.
1 dolar bile fark yaratabilir
ABD’den LNG gemileriyle doğalgaz ihracatının başlayacak olması, fiyatların daha da düşebileceği anlamını taşıyor. Fatih Birol, “ABD, iki LNG terminaline izin verdi. Bu ikisinden toplam 40 miyar metreküplük LNG ihracatı yapılacak. Bu gazın bir miktarı Türkiye’ye de gelebilir. Amerikan gazının gelecek olması ihtimali bile Rusya gibi ülkelerle müzakerelerde elini güçlendirir” diye konuştu.
Bir enerji uzmanı, gazın hiçbir zaman bir ülkeden diğerine aynı fiyatta olmayacağını çünkü taşımacılık maliyetlerinin farklı olduğunu vurgularken, “Ancak bugün değeri yaklaşık 270 milyar dolar olan uluslararası gaz ticaretinde, bir dolar bile büyük fark yaratabilir” diye konuştu.
Türkiye’nin yol haritası
Fatih Birol’a göre Türkiye’nin doğalgazda yapması gereken üç hamle şöyle:
1- Kaya gazı üretimi çalışmalarına devam etmek.
2- Mevcut kontratlarda iyileştirmeye gitmek istediği zaman elinin güçlü olduğunun farkında olarak fiyatı aşağı çekmek.
3- LNG altyapısını güçlendirmek.
(Hürriyet/Merve Erdil)