2-3 haftada hasarlar ödenecek

Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK) Yönetim Kurulu Başkanı Selamet Yazıcı, ''Kütahya'daki depremle ilgili ekspertiz işlemleri başladı. 2-3 hafta içinde hasarlar belirlenip tazminatları ödenecek'' dedi. 
Devlet Bakanlığı ve Başbakan Yardımcılığı himayesinde, Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği (TSRŞB) ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinin (TOBB) katkılarıyla Maslak Sheraton Oteli'nde düzenlenen ''Sigorta Zirvesi''nde konuşan Yazıcı, 2000 yılında faaliyete geçen DASK'ın Türkiye'nin gurur duyacağı önemli bir kurum ve uygulama olduğunu ve 1999 depreminin DASK için milat olduğunu söyledi. 
Hedeflerinin konutlar için uygun fiyatlarla teminat sağlamak olduğunu ifade eden Yazıcı, Kütahya'da meydana gelen son depreme işaret ederek, ''Kütahya'daki depremle ilgili ekspertiz işlemleri başladı. 2-3 hafta içinde hasarlar belirlenip tazminatları ödenecek. Kütahya'da sigortalılık oranı yüzde 14 seviyesinde. Arzu ettiğimiz oran bundan çok daha fazla'' diye konuştu. 
Yazıcı, DASK kapsamındaki sigortalılık oranının yüzde 26 seviyesinde bulunduğunu, bu oranın Doğuda daha az olduğunu belirterek, ''Marmara bölgesinde bu oran ortalama yüzde 34. Bazı illerde yüzde 50'nin üzerinde. Biz bunu yeterli görmüyoruz'' dedi. 
Japonya'da çok büyük bir deprem olduğunu ve bu ülkenin depreme çok hazırlıklı olduğunu dile getiren Yazıcı, şunları dile getirdi: 
''Japonya'da konutlar açısından sigortalılık oranı yüzde 22 düzeyinde. Biz Japonya'dan oransal olarak daha iyi durumdayız. Bu yeterli mi? Değil. Japonya başka mekanizmalarla açığı kapatabilir. Biz bunu yüzde 50'nin üzerine çıkarmalıyız. Amacımız 3,4 milyon poliçe sayısını 5 milyon seviyesine çıkarmak. Bu sadece DASK'ın çabalarıyla değil, sigorta sektörü yerel ve kamu sektörüyle beraber ortak çalışmamız lazım. Umuyorum bu hedefi 2-3 yılda başarırız.''      
''ÇOK CİDDİ KAPASİTE ARTIRIMI ÇALIŞMASINA GİRDİK''     
Yazıcı, DASK olarak Türkiye'de ihmal edilen operasyonel kapasitenin artırılması için çalıştıklarını belirterek, ''DASK'ın 5 milyar lira seviyesinde ödeme kapasitesi var. Onun yanına ciddi operasyonel kapasite koymazsanız, altından kalkamazsınız. Bir yıl sonra yapacağız ödeme ile sigorta sistemi işlevini yerine getirmiş olmaz. Yerel yönetimler ile işbirliğine giderek, mevcut eksper kadrosunu genişletmek gibi çok ciddi kapasite artırımı çalışmasına girdik. Bu yılın sonunda ciddi aşama kaydetmiş olacağız'' diye konuştu. 
DASK ile son 10 yılda konut sigortalarında yüzde 4 olan oranı yüzde 26'ya çıkardıklarını, deprem ve sigorta bilincini geliştirmeye çalıştıklarını, çok ciddi bir marka yönetimi gerçekleştirdiklerini ve sigorta fiyatlarını ödenebilir düzeyde tutmaya devam ettiklerini anlatan Yazıcı, DASK sigortasının ülke ortalamasının 100 liranın altında olduğunu vurguladı.      
TARIM SİGORTA PRİM ÜRETİMİ YÜZDE 189 BÜYÜDÜ     
Tarım Sigortaları Havuzu Genel Müdürü Bülent Bora da, çiftçilerin doğal afet ve benzeri nedenlerle uğradıkları zararları tazmin etmek, tarım üretimini sürdürülebilir kılmak için Haziran 2005'de çıkarılan Tarım Sigorta Kanunu ile ilk tarım sigorta poliçesinin 5 yıl önce yapıldığını ve şu anda havuza 23 sigorta şirketinin üye olduğunu söyledi. 
Sisteme çiftçinin yanı sıra devletin de prim desteği vererek katkıda bulunduğunu ve bitkisel ürün, sera, büyükbaş ve küçükbaş hayvan, kümes hayvanları ve su ürünleri sigortası yaptıklarını anlatan Bora, sigorta sektöründe prim üretimi yüzde 25 artarken, tarım sigortasında prim üretiminin yüzde 189 büyüdüğünü kaydetti. 
Bora, tarım sektöründe poliçe sayısı 5 yılda 218 bin'den 2010 itibariyle 371 bin 116'ya çıktığını belirterek, şu bilgileri verdi: 
''2011'de yüzde 40 büyüme ile asgari 515 bin poliçe satılmış olacak. 2011'de 5,3 milyar değerinde ürünü ve 7 milyon 800 bin dekar alan asgari sigortalanmış olacak. Prim bedeli yüzde 75'den daha fazla olacak. Bu yıl 325 milyon TL prim üretimi bekliyoruz. Sigortaladığımız hayvan sayısı da artıyor. Bu yıl sonunda 250 bin büyükbaş hayvan sigortalanmış olacak.'' 
Bora, prim hasar dengesine bakıldığında da 2010 yılı sonu itibariyle çiftçinin ve devletin eşit oranda 237'şer milyon TL ödediğini, bu dönemde ödenen net hasarın ise 338 milyon lira olduğunu belirterek, bu tablonun sistemin yararına olduğunu ve daha yaygınlaşması gerektiğini söyledi. 
Emeklilik Gözetim Merkezi Genel Müdürü Ali Canyürek de 13 emeklilik şirketi bulunduğunu, 2 milyon 400 bin katılımcıyı geçtiklerini ve hayat sigortacılığından aktarılanlar nedeniyle 10 yılı doldurmamalarına rağmen 3 binden fazla emekli olduğunu söyledi.