Başbakan Erdoğan, televizyonlarda yayınlanan "Millete Hizmet Yolunda" konuşmasında, gündemdeki konularla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. 17 Aralık'ta yapılan 'yolsuzluk operasyonlarına' değinen Başbakan Erdoğan, "Yıl içinde 2 büyük saldırıya maruz kaldık. Mayıs ve haziran ayında yapılan sokak gösterileri ile 17 Aralık'ta kurulan komplo, Türkiye'nin bu en parlak, en başarılı yılını doğrudan hedef aldı. Türkiye'nin başarılarından, büyüyen ekonomisinden, aktif dış politikasından, küresel ölçekli projelerden rahatsız olan çevreler, Türkiye'ye karşı kurdukları yeni bir tuzağı uygulama planına geçirdiler. Gezi olayları nasıl ağaç, park, çevre kılıfına saklandıysa, 17 Aralık komplosu da, yolsuzluk kılıfına saklandı" dedi.
"17 Aralık komplosu, yolsuzluk ambalajına gizlenmiş bir suikast girişimidir. 17 Aralık komplosu, milletin hükümetini hedef almıştır. 17 Aralık komplosu, bunun da ötesinde, milli iradeyi, demokrasiyi, sandığı hedef almıştır. Yargı ve emniyet başta olmak üzere, devlet kurumları içine yerleşmiş bir örgüt, dışarıdan aldığı talimatlarla, Türkiye'nin istikrarına, güven ortamına, Türkiye'nin büyüyen ekonomisine ve kardeşliğine suikast girişiminde bulunmuştur. Yargı içinde, örgütlü olarak hareket eden bazıları, egemenliği milletten alıp yargıya devretmek için bu kirli tuzakta piyon olmuş, adeta bir yargı darbesi gerçekleştirmek için sorumsuzca ve militanca hareket etmişlerdir" dedi.
"HİÇ KİMSE, HİÇBİR EL KARDEŞLİĞİMİZİ VE DİRLİĞİMİZİ BOZAMAYACAKTIR"
Başbakan Erdoğan'ın Millete Hizmet Yolunda yaptığı konuşmada öne çıkan satır başlıkları şu şekilde:
"Bizim vatanımız, bizim Cumhuriyetimiz, fedakarlık üzerine, kahramanlık üzerine, şehitlerimizin kanı üzerine olduğu kadar, hayır dualar üzerine bina edilmiş, hayır dualarla ayakta duran ve dualarla geleceğe yürüyen bir ülkedir. Şundan emin olunuz ki bu topraklar üzerinde ezanlar okunduğu müddetçe, bu milletin fertlerinin iki dudağından, ihlasla, samimiyetle, inançla dualar döküldüğü müddetçe bizler de milletçe çalıştığımız, emek sarf ettiğimiz, gayret ettiğimiz sürece, hiç kimse, hiçbir el, hiçbir emel, bağımsızlığımızı, kardeşliğimizi ve dirliğimizi
bozamayacaktır
"2023 YILI HEDEFLERİNE ULAŞMAMIZA SADECE 9 YIL KALDI"
2023 yılına ve bu yıl için belirlediğimiz hedeflere ulaşmamıza şurada artık sadece 9 yıl kaldı. Önümüzdeki 9 yıl boyunca, daha çok
çalışarak, daha fazla üreterek, özellikle de istikrar ve güven ortamını en güçlü şekilde muhafaza ederek, inşallah, dünyanın en büyük 10 ülkesinden biri konumuna yükseleceğiz. Kişi başına milli gelirin 25 bin dolara ulaştığı, yoksulluğun çok azaldığı, işsizliğin gelişmiş ülke ortalamalarına çekildiği, yüksek enflasyon, yüksek
faiz gibi sorunların kalmadığı bir Türkiye'ye şurada sadece 9 yıl kaldı.
"17 ARALIK'TA KURULAN KOMPLO YOLSUZLUK KILIFINA SAKLANDI"
90 yıllık Cumhuriyet tarihimizin en parlak, en umut verici yılını yaşarken, işte bu başarılara, yani milletimizin umuduna, yani ülkemizin istikbaline ve istiklaline yönelik maalesef yıl içinde 2 büyük saldırıya maruz kaldık. Mayıs ve haziran ayında yapılan sokak gösterileri ile 17 Aralık'ta kurulan komplo, Türkiye'nin bu en parlak, en başarılı yılını doğrudan hedef aldı. Türkiye'nin başarılarından, büyüyen ekonomisinden, aktif dış politikasından, küresel ölçekli projelerden rahatsız olan çevreler, Türkiye'ye karşı kurdukları yeni bir tuzağı uygulama planına geçirdiler. Gezi
olayları nasıl ağaç, park, çevre kılıfına saklandıysa, 17 Aralık komplosu da, yolsuzluk kılıfına saklandı.
"17 ARALIK KOMPLOSU, YOLSUZLUK AMBALAJINA GİZLENMİŞ BİR SUİKAST GİRİŞİMİDİR"
17 Aralık komplosu, yolsuzluk ambalajına gizlenmiş bir suikast girişimidir. 17 Aralık komplosu, milletin hükümetini hedef almıştır. 17 Aralık komplosu, bunun da ötesinde, milli iradeyi, demokrasiyi, sandığı hedef almıştır. Yargı ve emniyet başta olmak üzere, devlet kurumları içine yerleşmiş bir örgüt, dışarıdan aldığı talimatlarla, Türkiye'nin istikrarına, güven ortamına, Türkiye'nin büyüyen ekonomisine ve kardeşliğine suikast girişiminde bulunmuştur. Yargı içinde, örgütlü olarak hareket eden bazıları, egemenliği milletten alıp yargıya devretmek için bu kirli tuzakta piyon olmuş, adeta bir yargı darbesi gerçekleştirmek için sorumsuzca ve militanca hareket etmişlerdir. 76 milyonun her bir ferdini, kendi iradesine sahip çıkmaya, demokrasiyi savunmaya, ülkesine yönelik bu çirkin saldırılara karşı tek yürek olmaya davet ediyorum. Milletin hazinesinden çalanlar, bunu milletten gizleyebilseler bile, Allah'tan gizleyemezler. Biz işte böyle bir şuurla hareket eden, milletin de, Allah'ın da huzurunda hesaba çekileceğini bilen ve buna göre hareket eden bir kadroyuz. Milletin ve Allah'ın huzuruna alnımız ak çıkmak bizim yegane
gayemizdir ve inşallah son nefesimize kadar bu gaye uğruna yaşamaya devam edeceğiz.
"YOLUMUZU AYIRDIK ONLARI DERHAL HUKUKA TESLİM ETTİK"
Bizim, Hükümet olarak, daha en başından itibaren, daha partimizi kurduğumuz andan itibaren, yolsuzluk konusundaki tavrımız son derece nettir. 11 yıl boyunca yolsuzluklara asla göz yummadığımız gibi yolsuzluk yapanlar karşısında bir an olsun tereddüt etmedik, onlarla yolumuzu ayırdık, onları derhal hukuka teslim ettik.
"MİLLİ GELİRİMİZ 822 MİLYAR DOLARI AŞTI"
11 yıl önce, 230 milyar dolardan devraldığımız milli gelirimiz, şu an itibarıyla, 822 milyar doları aştı. Önümüzdeki 9 yıl içinde, milli gelirimizi 2,5 kat artırabilirsek 2023 yılında, hedeflediğimiz 2 trilyon dolar milli gelir seviyesine ulaşmış olacağız. 11 yılda 3,6 kat artırdığımız milli gelirimizi, önümüzdeki 9 yılda 2,5 kat daha artırabileceğimize yürekten inanıyoruz. Aynı şekilde 11 yıl içinde ihracatımızı 4 kattan fazla artırdık, 36 milyar dolardan 152,5 milyar dolara yükselttik. Önümüzdeki 9 yıl içinde ihracatımızı 3,5 kat daha artırdığımızda, belirlediğimiz 500 milyar dolar
hedefini yakalamış olacağız. 11 yılda 4 kattan fazla artırdığımız ihracatımızı, önümüzdeki 9 yılda 3,5 kat daha artırabileceğimize, bu büyük hedefe de kolaylıkla ulaşabileceğimize inanıyoruz.
"2023 YILINDA HEDEFLERİMİZE İNŞALLAH ULAŞMIŞ OLACAĞIZ"
2023'te, inşallah, kendi denizaltılarını, kendi uçaklarını imal eden, kendi ürettiği uyduları kendisi uzaya fırlatan, genç ve dinamik iş gücüyle her
sektörde rekabet gücü olan, uluslararası büyük markalara sahip bir Türkiyemiz olacak. Demokrasinin çok daha ileri standartlara ulaştığı, kardeşliğimizin daha da güç kazandığı, herkesin birbirine hoşgörüyle yaklaştığı, birbirinin yaşam tarzlarına, özgürlüklerine, değerlerine saygı gösterdiği; dünyada Hakk'ın, adaletin, vicdanın savunucusu konumunda bir Türkiye'nin vatandaşları olarak hayatlarımızı sürdüreceğiz. İçerde ve dışarıda kronik sorunlarımızı çözmüş şekilde, geleceğe güvenle bakan, çalışan, üreten, emeğinin hakkını alan, sofrası bereketli, evi huzurlu, ülkesi ve milleti güvenlik içinde bir Türkiye'ye 2023 yılında inşallah ulaşmış olacağız.
"ÖNCE HAYALLER İNŞA ETTİK, SONRA HAYALLERİ HEDEFE DÖNÜŞTÜRDÜK"
Ama biz, önce hayaller inşa ettik, sonra hayalleri hedefe dönüştürdük, 11 yıl boyunca bu hedefler için mücadele verdik ve işte bambaşka,
çok farklı bir Türkiye'ye kavuştuk. Birçoklarına gelecekte ulaşılamaz görünen, bir hayal gibi görünen nice seviyeye de ulaşacağımızdan hiç kuşkunuz olmasın. Çok çalıştığımızda, dayanışma ve birlik içinde olduğumuzda, birbirimize inandığımız ve güvendiğimizde, özellikle de, özgüven içinde, inançla hareket ettiğimizde, emin olun, bizim için hiçbir hedef ulaşılamaz olmayacaktır. 11 yıl içinde nice zoru başaran, nice zorluğu aşan, nice engeli, engellemeyi geride bırakan Türkiye, önümüzdeki 9 yıl ve sonrasında da tarihinden ve ecdadından aldığı ilhamla, bu kutlu yürüyüşe devam edecektir.
"BİZ, DUALARLA YÜRÜYEN BİR MİLLETİZ"
Biz, dualarla yürüyen bir milletiz. Selçuklu Devleti'nin temel harcında dualar vardır. Osmanlı Devleti'nin hamurunda, başta Şeyh Edebali olmak üzere nice gönül erinin hayır duaları vardır. Türkiye Cumhuriyeti, 23 Nisan 1920'de, Ankara Hacı Bayram Camisi'nde okunan hatmi şerifle, Ulus'ta, Eski Meclis binasının önünde yapılan dualarla kutlu yürüyüşüne başlamıştır. İstiklal Şairimiz Mehmet Akif Ersoy'un da en güzel şekilde ifade ettiği gibi gökten şehitlerin dahi 'Amin' dedikleri dualarımız vardır. Büyük Şair Arif Nihat Asya'nın dizelere döktüğü gibi biz, Allah'a, bizi sevgisiz, susuz, havasız, ama en önemlisi vatansız bırakmaması için her daim dua eden bir milletiz. Biz çalışkan bir milletiz, cesur, kahraman bir milletiz. Ama Şair Sezai Karakoç'un da ifade ettiği gibi, en nihayetinde, kaderin üstünde bir kader olduğuna, göklerden gelen bir karar olduğuna yürekten inanan bir milletiz. Evet. Bizim vatanımız, bizim Cumhuriyetimiz, fedakarlık üzerine, kahramanlık üzerine, şehitlerimizin kanı üzerine olduğu kadar hayır dualar üzerine bina edilmiş, hayır dualarla ayakta duran ve dualarla geleceğe yürüyen bir ülkedir. Şundan emin olunuz ki bu topraklar üzerinde ezanlar okunduğu müddetçe, bu milletin fertlerinin iki dudağından, ihlasla, samimiyetle, inançla dualar döküldüğü müddetçe bizler de milletçe çalıştığımız, emek sarf ettiğimiz, gayret ettiğimiz sürece, hiç kimse, hiçbir el, hiçbir emel, bağımsızlığımızı, kardeşliğimizi ve dirliğimizi bozamayacaktır. Sıkıntılar aşılır, zorluklar geride bırakılır, badireler tek tek atlatılır ve bu kutlu millet, kutlu yürüyüşüne kesintisiz olarak devam eder.
"DUANIN YÜREĞİMİZDE AÇTIĞI İNŞİRAHTAN ASLA VAZGEÇMEDİK"
Tarihte, en çaresiz zamanlarda, elimizle, dilimizle bir şey yapamaz hale geldiğimiz dönemlerde, kalbimizle ettiğimiz samimi dualar işte bunun sayesinde aydınlık şafaklarla kucaklaştık. Sarıkamış'ta on binlerce yiğidimizi kaybetsek de Çanakkale'de bir o kadar zayiat versek de onlarca cephede nice Mehmet'i yitirsek de topraklarımızın neredeyse yarısı işgal edilse de dualardan ve duanın yüreğimizde açtığı inşirahtan asla vazgeçmedik.
"YIL İÇİNDE 2 BÜYÜK SALDIRIYA MARUZ KALDIK"
2013 yılı boyunca, iç politikada, demokratikleşmede, sosyal hayatta, dış politikada, özellikle de ekonomide tarihi nitelikte başarılar elde ettik, rekorlar kaydettik, küresel ölçekte projeler başlattık. Cumhuriyet'in kuruluşunun 90'ıncı yıldönümünü kutladığımız 2013'ün, adeta 2023'ün bir müjdecisi. Bütün dünyada küresel
finans krizinin etkileri en ağır şekilde devam ederken, Türkiye, rekorlarına rekor, reformlarına reform ekledi. 90 yıllık Cumhuriyet tarihimizin en parlak, en umut verici yılını yaşarken, işte bu başarılara, yani milletimizin umuduna, yani ülkemizin istikbaline ve istiklaline yönelik maalesef yıl içinde 2 büyük saldırıya maruz kaldık. Mayıs ve haziran ayında yapılan sokak gösterileri ile 17 Aralık'ta kurulan komplo, Türkiye'nin bu en parlak, en başarılı yılını doğrudan hedef aldı. Şunu bilmenizi isterim sevgili vatandaşlarım; mayıs ve haziran aylarında yapılan sokak eylemleri ile 17 Aralık'ta başlatılan komplo, asla ve asla tek başına Hükümetimizi, partimizi hedef alan değil doğrudan doğruya milletimizi, yani sizleri, ülkemizi, vatanımızı, istikbalimizi hedef alan saldırılardı. Gerek Gezi eylemlerinde, gerek 17 Aralık komplosunda, Türkiye içindeki aktörler, ajanlar, maşa ve taşeronlar kullanıldı ama bu tuzaklar yurt dışında kuruldu ve düğmeye de Türkiye dışından, Türkiye aleyhtarı çevreler tarafından basıldı. Türkiye'nin istikrarla büyümesinden, kararlı reformlar yapmasından, küresel bir güç haline dönüşmesinden, ekonomisini büyütmesinden, terörü sona erdirerek kardeşliğini yüceltmesinden rahatsız olan çevreler, içerdeki piyonlarını kullanmak suretiyle kutlu yürüyüşümüze kastettiler.