16 bin euro, 10 yılda nasıl 15 bin euroya düştü
Referans Gazetesi yazarı Noyan Doğan sigorta şirketleriyle ilgili bir okur mektubana yer verdi.
Noyan Doğan /Referans
Okuyucularım bilirler... Bu köşede, arada bir okuyuculardan gelen gerek yorumlara gerekse de şikayetlere elimden geldiğince yer vermeye çalışırım. Onun için de hemen hemen her gün okuyuculardan bu çeşit e-postalar alırım. Hak verirsiniz ki, bunların hepsine yer vermek pek mümkün değil. Onun için de aralarından bazılarını seçip, belirli periyotlarda bu köşede yayınlamaya çalışırım. Amacım, sigortalı ya da potansiyel sigortalılarla, sigorta sektörü arasında köprü oluşturmaktır.
Neden diyecek olursanız... Şunu iyi bilirim ki, sigorta şirketleri ve yöneticileri günlük tempoları içinde bu tür şikayetler veya yorumlarla yakından ilgilenemezler. Hatta bir çoğu tüketicinin sıkıntısından haberi bile olmaz.
Lafı fazla uzatmaya gerek yok. Yine okuyuculardan gelen e-postalardan birini sizlerle paylaşmak istiyorum. Her zaman olduğu gibi gerek şirket ismi gerekse de şikayette bulunan tüketicinin ismi bende saklı. İsteyen olursa, çözüm adına, paylaşmaya hazırım. Gelelim, okuyucumuzun şikayetine. Aynen sizlerle paylaşıyorum:
Dövize endeksli sigorta
"1999 yılında, 52 yaşındayken yıllık peşin 1.534 Euro ödemeli ve aylık ödemenin 120 katı vefat tazminatı olan dövize endeksli emeklilik sigortası yaptırdım. Kesintisiz ödemelerimi hiç aksatmadan 10 yıl, yıllık peşin primlerimi ödedim. 10 yıl sonunda ödediğim prim tutarı 16 bin 134 euro oldu. Bu sigorta poliçesini bana pazarlayan şirketin acentesinin elemanları; sigorta başlangıcından ilk 4 yılda sigortadan ayrılmak istediğimde yatırdığım paranın altında bir para alacağımı, 4 yıldan sonra kara geçeceğimi, 10 yılın sonunda da tatminkar bir gelir elde edeceğimi söylediler. Ayrıca bana imzalatılan sigorta poliçe sözleşmesinin Poliçenizin kar paylarını nasıl öğrenebilirsiniz?' bölümünde şöyle yazmaktaydı:
Şirketimiz, poliçenizin 4. yaşından itibaren sigortanızın sonuna kadar her yıl, o zamana kadar birikmiş paranızı ve kar paylarını bildiren bir yazı gönderecektir. 1.4.2009 tarihinde, 10 yılın sonunda sigorta şirketinden ayrılmak isteyince, bana 10 yılda yatırmış olduğum 16 bin 134 euro yerine, 15 bin 140 euro paranız var deyince inanamadım. Şaşırdım.
Yaş, 60'ı geçince iş karıştı
Yatırdığım paradan 10 yıllık kar payı ile birlikte tatminkar bir gelir beklerken, yatırdığım paranın 1.000 euro altında para ödediler. Sebep... Sigorta poliçesindeki vefat tazminatının aylık ödemenin 120 katı olması ve yaşımın 60'ı geçmiş olması. Bu sigorta poliçesini bana pazarlarken, benim yaşımın 10 yıl sonra 60 yaşı geçeceği belliydi. Bu şartlarda benim 10 yıl sonunda zarar edeceğimi kimse söylemedi. Zaten böyle bir şey söylemiş olsalardı, bu poliçeyi imzalamazdım. Benim amacım 10 yıl sonunda kar etmekti. Zarar değil. Bir sigorta şirketinin, bir ürünü çıkarırken neticesinin ne olacağı hakkında bir projeksiyon yapmış olması gerekmektedir. Bu sigorta şirketi, bu durumu biliyorsa bile beni kandırmıştır.
Ayrıca yukarıda bahsettiğim sözleşmede, 4. yıldan sonra bana kar payı ve biriken paramı her yıl bildireceklerini taahhüt etmelerine rağmen, bana her yıl bildirim de yapmadılar. Benden bu durumu gizlediler. Beni resmen aldattılar. Bu sigorta poliçesini 15 veya 20 yıl olarak devam ettirmiş olsaydım, bu hesaplara göre yatırdığım parayı almak bir yana dursun, belki de beni borçlu çıkaracaklardı. Allah'tan 10 yılda ayrıldım.
10 yıl sonra gelen sürpriz
10 yıl euro üzerinden yıllık peşin yatırıp, sonunda yatırdığım paranın altında bir para alınmasına hiç kimse inanamıyor. Buna, danıştığım bütün sigortacılar da dahildir. Böyle bir şey olabilir mi? Bu tutum bireysel emeklilik sistemine de çok zarar verecektir. 10 yıl sonunda benim gibi insanlar böyle bir sürprizle karşılaşabilir."
Evet, okuyucumdan gelen mail böyle. Bu konu üzerinde daha fazla yorum yapmayacağım. Eminim bunu okuyan sigorta şirketi yöneticilerinin, bu konu üzerinde yapacakları bir yorum vardır. O yorumu da yine bu köşede paylaşmaya hazırım.
Ama şunu söylemeden geçemeyeceğim. Maalesef sigorta şirketinin acentelerinin ya da pazarlama elemanlarının sattıkları poliçeler ve satarken ki konuşmaları her zaman doğruyu yansıtmıyor. Birinci öncelik, sağlıklı ve uzun süreli bir sigortalı elde etmek yerine, daha çok satış yapmak oluyor.