<
BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaBankacılık15 Temmuz'un bankalara etkisi ne oldu?----

15 Temmuz'un bankalara etkisi ne oldu?

15 Temmuz'un bankalara etkisi ne oldu?
04 Ekim 2016 - 10:21 www.finansingundemi.com

TEB Genel Müdürü Ümit Leblebici, 15 Temmuz sonrası bankacılık sektörünü, bu ortamın sunduğu zorluk ve fırsatları ile bankasının hedeflerini anlattı

Bankacılık, üçüncü çeyrekte yavaşladı. Bu tabloyu TEB Genel Müdürü Ümit Leblebici, "Açıkçası çok büyük bir badire atlattık. Üçüncü çeyrek sektörde birtakım negatif etkiler bırakabilir. Doğal olarak piyasalar yavaşladı" sözleriyle açıklıyor. Ancak Leblebici, 2017'den umutlu. "Bu olayın etkilerini dördüncü çeyrekte yavaş yavaş unutacağımızı düşünüyorum. Dördüncü çeyreğin sonuna doğru artık iyice normalleşme sürecine gireriz. 2017 ise bu yıla kıyasla daha iyi olur. Bu yıl yüzde 3 büyürsek gelecek yıl da yüzde 3,5 gibi büyümelere gidebiliriz" diyor. Leblebici, bankaların bu yıl da yeni projelerle kurumsal bankacılığa odaklanacaklarını belirtiyor.

Bankacılık bu yıl da zorlu bir dönemden geçiyor. Yılbaşından bu yana reel ekonomideki sıkışma ve büyük şirketlerden gelen iflas ertelemelerinin ardından 15 Temmuz da işleri iyice durgunlaştırdı. Sektörün önemli bankalarından TEB'in genel müdürü Ümit Leblebici, "Açıkçası 15 Temmuz'da çok büyük bir badire atlattık. Bunu da milli iradenin gücüyle atlattık. Üçüncü çeyrek sektörde birtakım negatif etkiler bırakabilir. Doğal olarak piyasalar yavaşladı" diyor.

Leblebici, bu olayın etkilerinin dördüncü çeyrekte yavaş yavaş unutulacağı görüşünde. "Dördüncü çeyreğin sonuna doğru artık iyice normalleşme sürecine gireriz" diyen bankacı 2016 yılında ekonomide yüzde 3 büyümenin tutturulacağına inanıyor. Leblebici, 2017 için kötümser olmadığını da şu sözlerle aktarıyor: "2015 ve 20l6'da biraz daha yavaşlarız diye düşünüyordum. Olabilecek bütün etkileri gördük. Bu bizim için bir test oldu, reel sektör ve bankacılık sektörünün çok da büyük problemleri yok. 2017'de bu iş birliği devam ederse daha hızlı sonuç alacağımız ve ekonomimizi daha hızla iyileştirebileceğimiz yapıya geçebiliriz."

Yönetici, bu ortamda 2017'de bankacılığın yüzde 15'lerde kredi büyümesini yakalayacağı görüşünde. TEB Genel Müdürü Ümit Leblebici 15 Temmuz sonrası bankacılık sektörünü, bu ortamın sunduğu zorluk ve fırsatları ile bankasının hedeflerini anlattı:

-15 Temmuz sektörü nasıl etkiledi? Üçüncü çeyrek için nasıl yansımaları olacak?

-Açıkçası çok büyük bir badire atlattık. Bunu da milli iradenin gücüyle atlattık. Üçüncü çeyrek sektörde birtakım negatif etkiler bırakabilir. Doğal olarak piyasalar yavaşladı, bunlar çok doğal sonuçlar.. O nedenle 3'üncü çeyrek durgun geçti.

Ama olayın ne olduğu değil, sizin olaya nasıl reaksiyon verdiğiniz önemli. O nedenle Türkiye'de bankalar, Merkez Bankası, Maliye Bakanlığı, BDDK ve Ekonomi Bakanlığı, yani bütün ilgili unsurlar bir an evvel olayın normale dönmesi için çok iyi bir iş birliği gösterdi. İyi iş birliğinin sonucunda bu olayın etkilerini dördüncü çeyrekte yavaş yavaş unutacağımızı düşünüyorum. Dördüncü çeyreğin sonuna doğru artık iyice normalleşme sürecine gireriz. Bu yılın son çeyreğinde büyüme trendine tekrar geri döneriz, 2016 yılı ekonomi büyümesini de yüzde 3'e yakın bitiririz.

-Kredilerde ne kadarlık düşüş oldu?

-Doğru, kredilerde talep düştü. Yani bankacılık sektörü kredi konusunda pozitif davrandı ama ekonomik alan yavaş olduğundan talepte düşüş yaşandı. Ama bence bu geçici... Çünkü' doğal olarak olay, ekonomide yavaşlama etkisi yarattığı için çalışma sermayesine olan talep de azaldı. Benim beklentim 4'üncü çeyrekte zaten ekonominin hareketlenmesi ve talebin de onu takip etmesi yönünde.

Kredi talebindeki düşüş bankadan bankaya değişiklik gösteriyor. Ama biz TEB'de ikinci çeyrek kredilerde nerede kapattıysak, oralarda yatay gitti. 30 Eylül tarihinde rakamları göreceğiz. Sanıyorum yatay bir seyir görürüz ve üçüncü çeyrekte kredilerde büyüme görmeyiz.

-Büyük şirketlerde kötü gidişat devam ediyor. Şimdi iflas ertelemeler yapılamıyor ama konkordatolar çıkarılmaya çalışılıyor. Büyüklerdeki çöküş orta ve küçüklere de yansıyor mu? Yıl sonuna dek bu durumda derinleşme olur mu?

-İflas erteleme biraz kötü kullanıldı ama şimdi önlemler alındı. Sadece bankacılık değil reel sektör de bu olaylardan olumsuz etkileniyor. Konkordatolarla böyle büyük bir mekanizmanın tekrar yaratılabileceğini düşünmüyorum, risk büyük değil. İflas ertelemelerdeki gibi bir etkiye dönüşmez. Bunların arasında da iyi niyetliler, kötü niyetliler var. İyi niyetlilerle işlerimizi yapmaya devam ediyoruz. Ekonomi takıldığında bu tür mekanizmalar devreye giriyor ama o zamanda kontrol geliyor. Bankacılık sektörü de bu riskleri görerek herkes gibi önlemler almaya çalışıyor. Reel sektör ve bankaların odaklanması gereken konu çarkların dönmesi.

-Peki yıl sonunda sektörde sorunlu alacak oranında artış bekliyor musunuz?

-TEB'in ilk 6 ay sonuçlarına göre takipteki kredi oranı yüzde 2,48. Sektör için bu oran 3,5'larda. 30 Eylül'de üçüncü çeyrek sonuçlarını görmemiz lazım. Ben yıl sonu için daha yüksek bir oran beklemiyorum. Son çeyrek sonuçları da daha kötü olmaz. Bugünlerde zirveye ulaştık. Bu oran 2017'nin ikinci yarısından itibaren artık toparlanmaya başlar.

Kredi vermede sektörel olarak davranış kalıbınızda değişiklik var mı diye sorarsanız perakende ve turizm gibi alanlara evvelden de bakıyorduk. Yeni bir değişim olmadı. Ekonominin büyük bir şok yaşayacağına inanmadığım için her sektörün gelişme potansiyeli olan iyi müşterileriyle çalışmaya devam ediyoruz. Sektörel olarak kategorize etmiyoruz.

-2016 beklenen kadar iyi geçmedi. 2017 de kayıp bir yıl olur mu?

-2017 yılı için kötümser değilim. 2015 ve 20l6'da biraz daha yavaşlarız diye düşünüyordum. Olabilecek bütün etkileri gördük. Bu bizim için bir test oldu, reel sektör ve bankacılık sektörünün çok da büyük problemleri yok.

2017'de bu iş birliği devam ederse daha hızlı sonuç alacağımız ve ekonomimizi daha hızla iyileştirebileceğimiz yapıya geçebiliriz. Bizi rahatsız edecek olan ne kadar verimli çalıştığımız, biz hep orada takılıyoruz. 2018 ve 2019'da verimli çalışmamaktan problem yaşarız. Ancak 2017, 2016 yılına kıyasla daha iyi olur. Tabii ekonominin büyümesi yüzde 6-7 düzeyinde olmaz, çünkü global dünya bu anlamda bize yardımcı olmuyor. Bu yıl yüzde 3 büyürsek gelecek yıl da yüzde 3,5 gibi büyümelere gidebiliriz. Ümitsiz bakmamak lazım.

Zorlanacak alanlara bakarsak sorunun büyük kısmı globalden gelecek. Türkiye kendi içindeki dinamikleri yönetecek yapıya sahip. Ben yakın dönemde politik risk beklemiyorum. Piyasa derinliği var, kendi iç talebini yaratabiliyor ama hala ülke olarak finansman ihtiyacımız var. Global likidite olduğu sürece bu ihtiyacı da yönetebiliriz. Ama FED'in bilançosu aniden daralmaya başlarsa sadece Türkiye'yi değil tüm gelişmekte olan piyasaları etkileyeceğinden negatif etkisi olur. Yalnız şu an böyle bir durum görünmüyor. O nedenle 2017 için pozitifim. Risk olarak ne gelecekse bizim kontrolümüz altında olmayan alandan gelecek. Bankacılık olarak hazırlıklıyız. Biz de dahil bankalar sendikasyon kredilerini yeniledi, yapı sağlam devam ediyor.

-Bu durumda gelecek yıl bankacılık yüzde 15'in üzerinde büyür mü?

-Hayır, 2017'de de sektör büyümesi yüzde 15'in üzerinde olmaz. Bu yıl yüzde 15'i yakalayabilir miyiz, bir soru işareti. Bu yıl bankacılık yüzde 13-15 arası büyür. Gelecek yıl da yüzde 15'e yakın büyümesi olur. Çünkü kredi büyümesinin devam edebilmesi için bankacılık sektörünün sermaye getirişinin yüzde 15'lerde olması lazım. O nedenle teknik olarak yavaşlıyoruz. Sermaye getirişinde düzelme olursa hızlı bir büyüme görülmesi mümkün.

-Bu yılın son çeyreği ve 2017 için fırsat alanları olarak neleri görüyorsunuz peki?

-Kurumsal bankacılıkta bu yıl ufak tefek sorunlar yaşadık. Bu yıl kurumsala biraz daha ağırlık verdik ve 2017'de böyle devam edeceğiz, Sektör için de gidişat kurumsal ağırlıklı olur. Kredilerin sermaye yeterlilikleri farklı ağırlıklarda olduğu için bazı bankalar, KOBİ bankacılığı yapmak isteyebilir.

-Bireysel bankacılıkta kredi kartlarında taksit tavanında gevşetmeye gidildi. Başka nelerde regülasyonlar biraz daha gevşeyebilir?

-Bu çalışmada öncelik, cari açıkta ekstra sorun yaratmadan ekonominin canlanmasına nasıl yardımcı olabiliriz noktasında. Bu bir süreç... Bu son dönemde yapılanlar dengeleri bozmadan ekonomiye hareketlilik getiriyorsa o zaman birkaç esneme daha getirilebilir. Tabii eski lüks yaşadığımız dönem gibi de olmamalı, o yüzden çok büyük genişlemeler olmaz. Test ederek gideriz. Tüketici kredilerinde esneme için son adımlarla ne hareketlilik kazandırıyoruz diye bakmak lazım. Sonuçlarını 6 ay içinde göreceğiz ama 2017'ye pozitif bakmanın bir nedeni de bu toparlanmayı göreceğiz.

Bu adımlar, bireysel kredilerin küçülmesini engeller. Kredilerde büyüme için sonuçları görmemiz gerekiyor.

GELECEK NASIL OLACAK?

1-Darbe girişiminin yaşandığı 3'üncü çeyrek sektörde negatif etkiler bırakabilir. 2-15 Temmuz'un etkilerini 4'üncü çeyrekte yavaş yavaş unutur, yıl sonunda normale döneriz. 3-Bu tablo içinde 2016 yılı ekonomi büyümesini de yüzde 3'e yakın bitiririz. 4-Konkordatolarda risk büyük değil. İflas ertelemelerdeki ' gibi bir etkiye dönüşmez. 5-Dış şoklara bankacılık hazırlıklı. Biz de dahil bankalar sendikasyon kredilerini yeniledi. 6-Takipteki kredi oranı yüzde 3,5'larda. Yıl sonu için daha yüksek bir oran beklemiyorum. 7-2017 yılı için kötümser değilim. Gelecek yıl da yüzde 3,5 gibi büyümelere gidebiliriz. 8-Bu yıl bankacılık yüzde 13-15 arası büyür. 2017 büyümesi ş yüzde 15'e yakın olur. 9-Sektör için 2017'de gidişat kurumsal ağırlıklı olur. Bazı bankalar, KOBİ'ye yönelmek isteyebilir. 10-Bireyseldeki son gevşemeler, dengeyi bozmadan hareketlilik getiriyorsa birkaç esneme daha getirilebilir.

“HER YIL 100 BİN AKTİF MÜŞTERİ KAZANACAĞIZ'

5 MİLYON MÜŞTERİMİZ VAR Müşteri sayımızı artırmayı hedefliyoruz. Müşteriyi alalım ve mümkün olduğunca kaybetmeyelim istiyoruz. Sektörde bankalar yılda 100 müşteri kazanıyorsa 90'ını kaybediyor. Sadece kazanılan müşteriyi konuşmakla olmuyor, öyle olsa 10 yılda tüm Türkiye'yi kapsar hale gelinir. TEB'in mevcut müşteri stoğu, kayıtlı olarak 5 milyon ve her yıl bunun yüzde 10'u kadar yeni müşteri kazanmayı öngörüyoruz. Ama burada kayıplar da oluyor. Her yıl kayıtlı müşterilerin yüzde 2'si aktif olarak kalsın istiyorum. Yani her yıl 100 bin aktif müşterimiz olsun stratejisiyle çalışıyoruz.

150 ŞUBELİK VERİM KAZANDIK

CepteTEB'i lanse ettiğimizden beri 1,5 yılda yaklaşık 300 bin yeni müşterimiz var. Çok değil 3 yıl önce bu işlere ilk başladığımızda alternatif dağıtım kanalları toplam işin yüzde 60'ını oluşturuyordu. Bugün tüm banka işlemleri içinde yüzde 75-80'e geldi. Bu da mevcut 550 şubemize sanki 150 şube eklemişiz gibi bir yapı oluşturdu. Biz iyi banka olmak istiyoruz. İyi bankadan kastım müşteriye iyi hizmet veren, çalışanlarla iyi olan, topluma katma değer yaratan ve hissedarla arası iyi bir Banka olmak. 2016'da bu amaçla kadın bankacılığına odaklandık, kadın girişimleri melek yatırımcılarımızla destekledik. TİM ile iş birliği yaptık. Bu çalışmalara devam edeceğiz, verimli çalışmalar buralardan geliyor.

“KURUMSALDA BÜYÜYECEĞİZ'

3’ÜNCÜ ÇEYREKTE DURDUK

Bu yılın ilk 6 ayında büyümelerimiz bütçeyle paralel oldu. 30 Haziran itibarıyla ilk 6 ayda aktif toplamımız yüzde 7 artarak 77,2 milyar TL'ye ulaştı. Net kârımız 600 milyon TL olarak gerçekleşti. Bu dönemde toplam mevduat da yüzde 6 arttı. İlk 6 ayda hiçbir sürpriz yoktu. Üçüncü çeyrek için kimsenin beklemediği olaylar oldu. Üçüncü çeyrekte yavaşlamamız olabilir, durduk doğal olarak. Yıl sonunda sektöre paralel yüzde 13 ila 15 arası büyüme bekliyoruz.

KURUMSAL AĞIRLIĞI ARTTI

Bankamızın 3 saç ayağı var: Kurumsal, bireysel ve KOBİ bankacılığını birlikte büyütmek istiyoruz. Biz bu yıl kurumsala biraz daha fazla odaklandık. Kurumsal kredilerin toplam içinde payı yüzde 2 arttı ve yüzde 30 oldu. Bunu devam ettirmek istiyoruz. 2017'de Türkiye'ye iyi projeler geliyor, altyapıda iyi büyük projeler var. Bunların bir kısmında yer almak istiyoruz. O nedenle işin akışı gereği ağırlığımız kurumsal bankacılıkta olacak.

"KUVVETLİ ALANLARIMIZDA TAVİZ VERMEYİZ"

KOBİ VE KONUTTA GÜÇLÜYÜZ

En kuvvetli olduğumuz alanlar, KOBİ ve konut kredileri. Bunlar, bizim ana damarlarımız. Buralardaki pazar paylarında taviz vermeyiz. KOBİ kredilerinde sektörde yüzde 6-6,5 arası pazar payımız mevcut, böyle devam ederiz. Konut kredilerinde hile hurda yapmadan 10 yıla kadar faizi yüzde 0,99'a indiren bankalardan biriyiz. Buradaki know-how'ımızla payımızı devam ettiririz.

ÖZELDE BÜYÜME ZAMAN İSTER

Özel bankacılıkta da Türkiye'nin en eski ikinci özel bankasıyız. Kurumsal bankacılıktan gelen ve bizimle çalışmaya alışmış kurumların ortaklarından ve çalışanlarından müşterilerimiz var. Özel bankacılık yıllara sair bir iş, çok basit değil. Müşteri sizi her anlamda test etmek istiyor, serviste yaptığınız en ufak hata rahatsız ediyor. Özel bankacılığa yeni bankaların gelmesi iyi. Ama özel bankacılıkta pazar payı almak zaman isteyen bir iş, önce kendinizi kanıtlamalısınız. Yeniler de kendilerini kanıtladıkça aktif olacak. (ELÇİN CİRİK/CAPITAL DERGİSİ)

ETİKETLER :
YORUMLAR (1)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
  • realite04 Ekim 2016 12:03

    dolar 3.30 lara hareketlenip yüzde 10 bir artış çılgınlığı yapsa, faizler 4-5 puan yükselse piyasada banka kalmaz müdürüm..bu uzun uzun yazıların hepsi güzel hatıralar kalır..en çok da sorunlu krediler gerçeğini kimse paylaşmıyor bence ! her banka kulağının üzerine yatıyor..