100 milyon TL fazladan verdik

Ali Sami Yen Stadyumu’nun 34 bin 640 metrekarelik arsası için 16 Nisan 2010’da düzenlenen ihaleyi, Nurol - Aşçıoğlu Konsorsiyumu kazanmıştı. Ancak, konsorsiyumun 416 milyon 500 bin TL’lik teklifle ihaleyi almış olması, pek çok kesimden de eleştiri almasını beraberinde getirmişti. Çünkü, kamuoyunda Aşçıoğlu İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Yaşar Aşçıoğlu’nun da söylediği gibi, arsanın asıl bedelinin 1 milyar TL olduğu yönünde bir düşünce vardı. Ali Sami Yen’in yanındaki yaklaşık 24 bin metrekarelik Likör fabrikası arazisinin ihalesini 307 milyon 500 bin TL ile kazanan konsorsiyumda da yer alan dört isimden biri olan Aşçıoğlu İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Yaşar Aşçıoğlu, bu konudaki eleştirileri cevapladı. Başkan Bayraktar’da etkili oldu Ali Sami Yen Stadyumu üzerinde geliştirecekleri projeden elde edecekleri karın en fazla 80 ile 120 milyon TL arasında değişeceğini belirten Aşçıoğlu, şöyle konuştu: “Kamuoyunda 1 milyar TL’lik arsayı 415 milyon TL’ye satın alıyormuşuz gibi bir hava estiriliyor. Arsa bedeli olarak 416 milyon 500 bin TL yüksek bir bedel. Likör fabrikasının arazisi bende olduğu için bu parayı verdim. Yoksa, TOKİ’nin 250 milyon TL’lik ekspertiz değeri ortada. Eğer, satın aldığımız Likör fabrikasi arazisi olmasaydı, kesinlikle 300 milyon TL’nin üstüne çıkmazdım. 100 milyon TL fazla ödeme yapmamızda TOKİ Başkanı Erdoğan Bayraktar da etkili oldu. Canı sağ olsun. Yeter ki İstanbul’a imzamızı atacak bir projeyi hayata geçirelim. ” ‘Ladin’in kapısını bile çaldık’ İhaleye katılabilmek için dünya çapındaki birçok şirketin kapısını çaldıklarına dikkat çeken Yaşar Aşçıoğlu, bu sürecin de oldukça yorucu geçtiğini vurguladı. Aşçıoğlu şöyle konuştu:? “Bin Ladinler, Credit Suisse, Damac ve Hinduja gibi şirketlerle görüştüm. Hiçbir şirkete burası fizibil gelmedi. Hatta bizim, Likör fabrikasını aldığımız yabancı ortağımızla da temasımız oldu. O da sıcak bakmadı. Konuyu ihaleden iki gün önce Nurol’a açtım. İlişkilerimiz kardeş-ağbi düzeyinde. Hemen kabul edildi. Biz de ihaleye girdik.” 34 bin metrekarelik arsanın 10 bin metrekaresinin parka dönüştürüleceğini belirten Aşçıoğlu, kulelerin taban oturumunun 3 bin 500 metrekareyi geçmeyeceğini söyleyerek, “Neredeyse 30 bin metrekare yeşil alan olacak” dedi. ‘RİSKLERİ VAR, TİCARİ AÇIDAN CAZİP DEĞİL’ Bu tür arazilerde inşaat yapmanın başka riskleri de içerdiğini ileri süren Yaşar Aşçıoğlu, Likör arazisi için oda ve derneklerin açtığı davalar olduğunu ve bu davaların ne zaman sonuçlanacağını bile bilmediklerini vurguladı. Aşçıoğlu, “İnşaata ne zaman başlayacağımız belli değil. Buradan kazanacağımız para, ödediğimiz paranın 3 yıllık getirisine eşit. Burası ticari açıdan cazip değil. Nurol gibi dünya devi bir şirketle, bizim gibi rezidans alanında Türkiye’nin uzmanı olan şirket İstanbul’a kalıcı bir eserle imza atmak için tüm riskleri göze alarak bu ihaleye girdi” dedi. ’EMLAK PİYASASI DİP YAPARKEN SATIN ALDIK’ Yaşar Aşçıoğlu, Likör fabrikası ihalesini kendilerinin de içinde olduğu Ofton, Meydanbey ve Omak Konsorsiyumu’nun kazandığını belirtirken, “Bu ihale, emlak ve para piyasalarının tavan yaptığı Temmuz 2008’de gerçekleştirildi. 71 bin metrekarelik inşaat yapılabilecek 24 bin metrekarelik bu arsa için 307 milyon 500 TL ödedik. Ali Sami Yen arsasına ise 86 bin metrekare inşaat yapacağız. Verdiğimiz rakam ortada. Dünya piyasalarının dip yaptığı ortamda parayı ortaya koyduk. Tüm riskleri alarak bu parayı ödemeye hazırız” dedi. Erol Evgin’den müteahhitliğe itiraz var Sanatçı Erol Evgin, yaptığı açıklamada 24 Nisan 2010 tarihli Milliyet gazetesinin ‘emlak’ sayfasında yer alan ‘Erol Evgin müteahhitliğe başlıyor’ başlıklı habere itirazı olduğunu ifade ederek, şöyle konuştu: “Erol Evgin Prodüksiyon Sanat ve Mimarlık Şirketi’nin büyük hissedarıyım ancak şu an müteahhitlik yapmıyorum ve yeniden başlamayı düşünmüyorum. Ayrıca tüm meslek hayatım boyunca devletle ve belediyelerle hiç iş yapmadım ve bu ilkemi sürdürmekteyim. Son 5 yıldır ise yoğun müzik ve sanat faliyetleri içindeyim. Sanatçılar için istedi Geçtiğimiz günlerde İstanbul Belediye Başkanı meslektaşım ve okul arkadaşım Yüksek Mimar Kadir Topbaş, ‘Sanatçı Gözüyle İstanbul’ adlı yemekli bir toplantı düzenlemişti. Bu toplantı sonunda bazı sanatçı arkadaşlarımızın evsizlikten yakınmaları üzerine Sayın Topbaş, bir ‘Sanatçılar Sitesi’ yapma fikrini gündeme getirmiş ve benden bu organizasyonda görev almamı istemişti. Kiptaş Genel Müdürü Sayın İsmet Yıldırım ve İstanbul Belediyesi Turizm Sanat Komisyonu görevlisi Sayın Arzu Öztoprak’la çalışmalara başladık. 5 Mayıs’ta açıklayacaktık Sanatçıları temsil eden sivil toplum örgütlerine ve tüm sanatçı dostlara banka kredisi ve uygun ödeme koşullarıyla açık olan bu çalışma, Bahçeşehir’de 1000 konutluk bir proje ile İstanbul Belediyesi ve Kiptaş tarafından hayata geçirilecek. Projede ödeme imkanı olmayan sanatçı büyüklerimiz için bir de huzurevi yer alacak. Bu projeyle ilgili açıklama için İstanbul Belediye Başkanı Sayın Kadir Topbaş’ın 5 Mayıs’ta yapacağı ikinci ‘Sanatçı Buluşması’nı bekledik, bu nedenle kimseye söz etmedik.” TEBERNÜŞ KİREÇCİ / MİLLİYET