Yabancı yatırımcı Türkiye için ne düşünüyor?

4 / 6

---

VERGİ YÜKÜMLÜLÜKLERİNİN YÖNETİLMESİ KRİTİK ÖNEM TAŞIR

Deloitte Türkiye Vergi Hizmetleri Ortağı Güneş Söğütlüoğlu 

-Şirket alım satım süreçleri hangi tarafları ve disiplinleri bir araya getirmektedir?

Güneş Söğütlüoğlu: Durum tespit çalışmasında aynı amaca yönelmiş ancak birçok farklı bilgi ve yeteneğe sahip uzmanların katkısı gereklidir. Çoğu zaman bu uzmanlık danışmanlar vasıtasıyla sürece yansır. Bu danışmanlar; finansal, vergisel, hukuki, ticari durum tespit çalışması gibi farklı alanlarda hizmet sağlar. Bu süreçlerde şirket birleşme ve satın almaları konusunda uzman ekipler ile yatırım bankacıları da genel idare ve koordinasyon görevi üstlenirler.

-Şirket alım satım işlemlerinde vergisel açıdan nasıl bir süreç söz konusudur?

Güneş Söğütlüoğlu: Şirket alım satım süreçleri iyi tasarlanması gereken ve vergi, hukuk, muhasebe, finansman, ticari değerlendirme gibi çeşitli konular başta olmak üzere birçok disiplinin bir araya geldiği farklı ve çoğu zaman çatışan ancak işlemin olması için bir yerde uzlaşmak zorunda olan çıkarların barındığı detaylı süreçlerdir. Bu süreçlerdeki en önemli konulardan biri de işlemin vergisel ve hukuki yönden ne şekilde yapılacağı konusudur. Deloitte’un Türkiye’de birleşme ve satın almaların genel görünümünü ortaya koyan raporuna göre, son beş yılda 1195 adet alım satım işlemi gerçekleştirildi. Bu işlemlerin her birinde hem alıcı hem de satıcılar tarafından gözden geçirilmesi gereken çeşitli yapılandırma alternatifleri mevcuttur. Bu alternatifler risklerin ve vergi yükümlülüklerinin yönetilmesi açısından hem alıcı hem de satıcı için kritik önem taşır.

-Bu süreçte söz konusu olan bu yükümlülükleri, alıcı ve satıcı açısından yorumlar mısınız?  

Güneş Söğütlüoğlu: Alıcılar mümkün olduğunca satın alacakları işin geçmiş vergi yükümlülüklerinden korunmak için ve yapıyı kurarken satın almanın finansmanından, hissedarlık yapısından, faaliyet döneminden ve ileriki bir tarihte satış anına kadar yapılacak her türlü işlemin vergi yükümlülüklerini anlamak ve dolayısıyla en ideal yapıyı da kurmak isterler.

Satıcılar açısından da geçmişe yönelik risklerin kendilerine geri dönmesi önemli bir husus olmakla beraber daha da önemlisi satış neticesinde elde edilecek değer artış kazançlarının ve diğer dolaylı vergilerin etkilerini anlamak ve bunu yönetmektir. Bunu yönetebilmek için bir gün satıcı pozisyonunda olabilecekleri düşüncesiyle henüz alış sırasında da işlemin yapısını değerlendirmeleri gerekmektedir.