Garanti Yatırım'dan Gizem Öztok, bugün açıklanan 2012 yılı büyüme rakamlarıyla ilgili olarak, son çeyrekte stok birikiminin oldukça yüksek olduğunu ve bu nedenle 2013 ilk çeyrekte bu stok artışlarının ekonomi üzeninde bir miktar negatif etkisininin görüldüğünü ancak var olan global ortamda ve Türkiye’nin dinamiklerini de göz önünde bulundurulduğunda ikinci çeyrekte büyümede hızlanma beklediklerini söyledi.
Son çeyrekteki %1.4’lük düşük büyümede iç talepteki daralmanın 0.7 puan belirgin düşürücü etkisini görüldüğüne ve sokların da yine 0.9 puan düşürücü etkisinin bulunduğuna, dış talep katkısının ise 2.9 puan olduğuna değinen Öztok, "2012 yılında %2.2’lik büyümenin 4.1 puanı net dış talepten kaynaklandı. İç talep toplam büyümeyi 0.6 puan, stoklar ise 1.3 puan düşürdü. Büyüme 1Ç13’te halen zayıf – 2Ç’de ise toparlanma görüşümüz aynı. 2012’nin son çeyreğinde büyümenin yeterince güçlenemediğinden bahsediyorduk. Son çeyrekte stok birikimi de oldukça yüksek. Dolayısıyla 2013 ilk çeyrekte bu stok artışlarının ekonomi üzeninde bir miktar negatif etkisini görüyoruz. Firmalar stok eritmeye gittikleri için üretim verileri de zayıf seyrediyor. Ekonominin arz tarafı ile talep tarafı arasında geçici bir dengesizlik söz konusu. Tüketim görece toparlanıyor, fakat üretim verileri 1Ç’de hala zayıf. İçeriye olan sermaye akışı daha da yavaşlarsa büyüme için sıkıntı olur.
Fakat baz senaryomuz bu değil. Var olan global ortamda ve Türkiye’nin dinamiklerini de göz önünde bulundurduğumuzda 2Ç’de büyüme de hızlanma bekliyoruz. 2013’de de %4 büyümeye rahatlıkla ulaşılacağını düşünüyoruz. (2013 için, iç talepten 4.5 puanlık katkı, dış talepten ise 0.5 puanlık düşürücü etki hesaplıyoruz)" diye konuştu.
MB Politikası'nın faiz kararına da değinen Gizem Öztak, son dönemdeki ton değişikliğinin 3-4 ay devamının beklenebileceğini ifade ederek "Bu gelen veri şu anki MB politikasında bir değişikliğe sebep olmaz çünkü Banka hâlihazırda son bir aydır duruşunu değiştirmiş vaziyette. Sermaye girişinin yavaşladığını ve büyüme de arzu edilen hızlanmaya henüz geçilemediğini biliyoruz. MB da munzam artışı yerine, fonlamaya ve likidite yönetimine (daha günlük politikalara) geçmiş durumda" dedi.
Kredilerde artış eğiliminin sürdüğünü ve Merkez Bankası'nın şuan bir miktar sıkılaştırma eğiliminde olduğunu ifade eden Öztok, şunları söyledi:
"Özellikle APİ/bankacılık sistemi likidite ihtiyacı rasyosu son bir aydır 1’e doğru geriliyor. MB piyasanın ihtiyacına karşılık verdiği likiditeyi azaltıyor.
Ekonomide, girmiş olduğumuz 2. Çeyrekte belirgin bir toparlanma olmadan likiditede daha fazla sıkılaştırma beklenmemeli diye düşünüyoruz. Ana görüşümüz ise aynı, Türkiye’nin orta vadede sermaye çekmeye devam etmesini ve %4 büyümeye çok rahat ulaşmasını bekliyoruz. Bu çerçevede 2Ç’de ekonomide hızlanma beklentimizi koruyoruz. Bunun şiddetini ise sermaye girişinin seyri belirleyecek.
İlk aşamada bir miktar daha yüksek kredi artışına (%15 değil de %20 örneğin) izin verilen bir ortamla karşılaşmamız olası. Yine de büyüme toparlandıkça ve Krediler hızlandıkça yılın ikinci yarısında politikalar da değişim bekliyoruz."
Son çeyrekte iç talep daralmaya devam ederken, dış talebin katkısının da görece zayıfldığını da söyleyen Gizem Öztok, sözlerini şöyle tamamladı:
"İç talep yıllık bazda %0.6 daralıyor. Hane halkı tüketiminde daralma belirgin %0.8, kamu tüketimi ise %7.1 artıyor. Yatırım talebi ise yıllık %4’e yakın gerilemiş. Kamu yatırımları çok güçlü %21 artış var, özel sektör yatırım talebi ise yılın ön kötü çeyreğini geçirmiş %9.2 daralma var.
Dış talep katkısı yüksek. Dış talebin ise son çeyrekte katkısı 2.9 puan. Bu katkı içinde bulunduğumuz çeyrekte de pozitif olacaktır. Yılın geri kalanında ise dış talepten az da olsa negatif katkı hesaplıyoruz.
Üretim tarafına baktığımızda ise, son çeyrekte tarım sektörü yıllık %4.2, hizmetler ise %2.1 büyümüştür. Sanayi tarafı ise %0.3 daralmıştır.
2012 tamamında ise özel sektör’de daralma olurken, kamu tarafında büyüme belirgin. Özel sektörün toplam talebindeki daralma büyümeyi 1.5 puan düşürürken, kamu katkısı 1 puana yakın oldukça yüksek.
İç talep 2011 yılına kıyasla %0.5 daralıyor. Büyümenin kaynağı tamamen dış talebin 4 puana yakın katkısından ve kamu’dan sağlanmış durumda.
Özel sektör tüketimi %0.7, yatırım talebi ise %4.5 daralmış durumda. Kamu tarafında tüketim %6’ya yakın, yatırımlar ise %9 yükselmiş.
Stok artışının da yıl genelinde büyümeyi 1.3 puan düşürücü etkisi var.
Üretim tarafına baktığımızda ise 2012 yılında tarım sektörü %3.5, sanayi %2, hizmet sektörü ise %2.4 büyümüştür."
Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
---|
Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansgundem.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansgundem.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.