Ana SayfaBankacılıkÜnlü bankacılardan kritik açıklamalar!---

Ünlü bankacılardan kritik açıklamalar!

6 / 6
Ünlü bankacılardan kritik açıklamalar!
22 Ocak 2015 - 12:30 www.finansgundem.com

- "Merkez Bankası'nın bağımsızlığı tehdit altında değil"

Türk Ekonomi Bankası (TEB) Genel Müdürü Ümit Leblebici ise son dönemdeki faiz tartışmalarına ilişkin, olayın yapısal tarafına bakmak gerektiğini ifade etti.

Her şeyin Türkiye için ve ülkenin büyümesini sürdürebilmesi adına yapıldığını vurgulayan Leblebici, şunları söyledi:

"Bölgemiz şu anda sakin bir bölge değil. O nedenle bizim 2014'te büyümemiz nispeten kötü etkilendi. Bunları konuşmakta fayda var. Çünkü ülkenin bir dış talebi var, ihracat yaptığınız piyasalar. Bir de iç talep var. Bunlar arasındaki dengeyi daima göz önünde tutmak lazım. Tutarken neye bakmamız gerekiyor? Aldığımız kararlar enflasyona sebep oluyor mu?  enflasyona sebep olmak fiyatlama davranışlarını bozan şey. Bizim enflasyon girdisi çıktısı içinde ne var? Petrol var, petrol fiyatları aşağı iniyor, gıda fiyatları da aşağı iniyor. Önümüzdeki dönemde dış alemdeki talebin daralmasından ve bunların içeriye etkilerinden dolayı da bir büyüme sıkıntısı ile karşılaşabiliriz. Doğal olarak Merkez Bankası tüm bu denklemleri içine koyduğunda faizleri indirme eğiliminde hareket etmeye başladı. Bunun devamının da geleceğini düşünüyorum. Ama biraz kontrollü gitmek gerekiyor muydu? Bunu Merkez Bankası bilebilir. Trendi aşağı vermesi zaten piyasaların da ona göre fiyatlama yapmasını sağlıyor. Yılın ikinci yarısında herhalde bu daha hızlanarak devam eder."

"Merkez Bankası'nın bağımsızlığının tehdit altında olmasından bankacılar olarak rahatsız mısınız yoksa rahatsız değil misiniz?" sorusuna Leblebici, şöyle cevap verdi.

"Türkiye'de Merkez Bankası'nın bağımsızlığının tehdit altında olduğunu düşünmüyorum. Biz kendi konseptimiz içinden bakıyoruz ve kendi algılarımız açısından olayları yorumlamaya çalışıyoruz. Dünyanın her tarafında bir tek bankalarla ilgili konuşulur o da merkez bankaları. Bernanke hakkında ABD'de konuşulanlara bakarsanız çok daha fazlasını duyarsınız. Benzer baskılar orada da olur. ABD Merkez Bankası'nda, Avrupa Merkez Bankası'nda ve diğer ülkelerde olur. Sonuçta Merkez Bankası kendi yasal çerçevesi içerisinde kararını verir. Önemli olan Türkiye için ne olduğudur. BDDK yeni regülasyonlar getirdi. Biz dedik ki 'bu regülasyonların uzun vadede pozitif etkileri var'. Ekosistemin bir parçasıdır BDDK, Merkez Bankası ve bankalar... Biz ilerde büyük bir sorunla karşılaşacaksak BDDK'nın önlem alması doğrudur. Bu bütünsellikle bakılmalı. Şahsi olarak karar alırken Merkez Bankası bağımsızdır ya da bağımlıdır diye bakmıyorum."

- "Regülasyonlarda çok hızlı geri adım atılacağını zannetmiyorum"

"Bankaların sermaye karlılıkları regülasyonlar nedeniyle yüzde 12'nin altına geriledi. Hükümetten regülasyonlar konusunda bir yumuşama ya da bir değişiklik olacağını bekliyor musunuz?" şeklindeki soruya Ümit Leblebici, regülasyonlarda çok hızlı bir geri adımın atılacağını zannetmediğini söyledi.

Leblebici, bunun gerekçesini ise şöyle açıkladı:

"Çünkü regülasyonların temeline bakmak lazım. Regülasyonun temelinde ülke ekonomisinin esas problemi olan cari açıkla mücadele var. Regülasyonlar bunun çerçevesi etrafında alındı. O nedenle de etkilerine baktığımızda son iki senede bu etkiler pozitif bir şekilde yansımış durumda. Bu iş tamamen düzelene kadar regülasyon tarafında farklı bir değişim olacağını zannetmiyorum. Ama regülasyonlar bizim büyümemizi etkileyecek noktaya geldiğinde gerekli otoriteler bunlarla ilgili önlemleri alacaktır.  Özkaynak karlılığında düşüş var.

Bankacılık sektörü ve TBB olarak hep şunu söylediğimizi düşünüyorum: kısa vadeye ve uzun vadeye bakmak lazım. Kısa vadede doğal olarak özkaynaklarda düşüş olacaktır regülasyonlardan dolayı. Ama ülkede doğru işleri yapıyorsak ve birtakım dış etkilerden dolayı kırılganlık önümüzdeki dönemde artacaksa uzun vadede bankacılık sektöründe bunun negatif etkisi olurdu. Belki onu düzeltiyor. Kısa vadede birtakım şeyler kaybediyor olabiliriz ama zaman içinde bunlar yerine oturur diye bakmak lazım."

Ümit Leblebici, reel faizin tasarrufu teşvik edebilmek için verilmesi gerektiğini vurgulayarak, sözlerini şöyle tamamladı:

"Yabancıya verdiğiniz reel faiz var. Bir de yerellere verdiğiniz reel faiz var. Ya dış talebi içeriye çekeceksiniz ya da iç talebi artıracaksınız. TL reel faizi, tasarrufları artırmak için biraz daha fazla verebilirsiniz. Ama dışardakine yüksek reel faiz vermek Türkiye vatandaşı olarak benim tercih edeceğim bir şey değil. Yabancının enflasyonu teknik olarak TL enflasyon değildir. Doları kaçla borçlandığıdır. Örneğin yabancıların borçlanma maliyeti ve enflasyonu yüzde 0,25 ve Türkiye'de ortalama mevduata ödenen reel faiz yüzde 2 ise yabancıya yüzde 1,75 reel getiri veriyorsunuz demektir. Bu az mıdır çok mudur? Bu tartışılabilir. Türkiye bu reel faizi minimum verdiği sürece iyidir. Merkez Bankası bunu yapmaya çalışıyor."

ETİKETLER :
YORUMLAR (2)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
  • mirafir22 Ocak 2015 14:47

    evinizi satın ,borcunuzu ödeyin , bunca yıl zar zor bankaya ödediğiniz paralar da havaya uçup gitsin. bu mu yani çözümünüz, tebrikler.

  • misafir22 Ocak 2015 14:46

    Açıkcası bu değerlendirmeyi neye göre yaptılar çok merak ediyorum.Bankların kararı keyfi değerlendirdikleri gerçek. Benim evimin değeri ne bugün ne de yarın kalan borcumdan fazla değil.Bahsedildiği gibi kar da etmedim.%30 içinde hala mağdurlar var, başımızdakiler bize yardım etmezse bankalar hiç etmez. Sorun hala büyük , bakınızı chf kuru 2,73

BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri
BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster