Türkiye’de kaç şirket ‘iç’ten denetleniyor

8 / 8

---

“BEŞ TANE FARKLI SERTİFİKASYON PROGRAMIMIZ VAR”

-Türkiye İç Denetim Enstitüsü olarak 21 yılda alınan yol tatmin edici mi? Daha fazla olabilir miydi, eksikler varsa nedir? Enstitü olarak yürüttüğünüz faaliyetler hakkında bilgi verir misiniz?
-Bir kere üyelerin geniş bir tabandan geliyor olması lazım. Bizim üye profilimize bakarsanız çoğunluğu finans tarafından geliyor. Niye derseniz, özelikle 2000 krizinden sonra  BDDK’nın getirdiği düzenlemelerle, bankacılık ve finans sektörü uluslararası standartlara oturtuldu ve sağlam bir yapıya kavuşturuldu.  Onun için bizim üyelerimiz arasında finansçılar fazla. Bir de holdinglerden üyelerimiz var ki bunlar aile şirketlerini kuran holdingler ve ilk 50-100’e giren sanayi holding şirketleridir.

Bizim TİDE olarak gideceğimiz daha çok yolumuz var. Bir kere vatandaşı bilgilendirecek raporlar düzenlememiz ve bu raporların değer yaratması lazım. Ama şunu da söyleyeyim, 21 yılda özelikle denetçilerin çok kapalı olduğu bir ülkede bunu da yapmanız bir başarıdır.

Bunun dışında bir de beş tane farklı sertifikasyon programımız var. Bununda amacı, bu mesleği yapan ve bu sertifikasyonu almış kişilerin dünyanın her hangi bir yerinde bu işi yapabilme ehliyetidir.

Bir de şu an plan aşamasında olan ve yaklaşık 4 yıldır kafamda planladığım ama bir türlü hayata geçiremediğim bir proje var. Bizim bu işi Anadolu’ya indirmemiz lazım. Hep İstanbul’dan konuşuyoruz. Neden? Çünkü verginin en çok ödendiği yer burası, endüstri yoğunluğu burada…  Ama unutmayalım ki üreten yer de Anadolu. Benim kafamdaki proje, Anadolu’nun tüccarına ihtiyacı halinde denetim birimini nasıl kuracağını bir rafta ürün haline getirmek istiyoruz. Yani fikri destek, eğitim desteği gibi. Ve bunlar tamamen ücretsiz. Bakın, bizden böyle bir şey talep edildiğinde Ticaret ve Sanayi Odalarına gitmeyi ve oralarda denetimi ve şirketler için ne ifade ettiğini, özelikle uluslararası ticari ilişkileri olan firmalar için kurumsal yönetime olumlu anlamda ne olacağını ve bir yatırımcı geldiğinde hesap verebilir bir şirketlerinin olmasının onlara nasıl bir pozitif dönüş olacağını anlatmayı istiyoruz.

Son olarak şunu söylemek istiyorum. Mayıs ayı, iç denetim alanında bir farkındalık ayı. Tek Türkiye için değil tabi ki tüm dünya için böyle. Bizde TİDE olarak bu ayda etkinlik düzenliyoruz. Bu etkinlik kapsamında geçenlerde Boğaziçi Üniversitesi’nde uluslararası bir toplantımız vardı.

Yine bu kapsamda 2011 yılından bu yana iç denetim mesleğinin gelişimine katkıda bulunan kurumlar, akademisyenler ve iç denetçiler ile alanlarında toplumsal farkındalık yaratan kişileri ödüllendiriyoruz. Bu yılki ödül törenimiz 24 Mayıs’ta Swissotel The Bosphorus ‘ta olacaktır. Akademik farkındalık, toplumsal farkındalık, kurumsal farkındalık, bireysel farkındalık başlıkları adı altında ve TİDE’nin kurucusu Ali Kamil Uzun adına 30 dalda ödül vereceğiz.