Türkiye İşçi Partisi Genel Başkanı Erkan Baş: 20-25 yıldır evimde en fazla vakit geçirdiğim dönemdeyim
Türkiye’de vaka tespit edildiğinin resmen açıklanmasının ardından siyasi ve örgütsel çalışmalarımıza ilişkin zorunlu olarak bir dizi tedbiri hayata geçirmeye başladık.
İlk olarak özellikle sağlık emekçisi ve akademisyen arkadaşlarımızın değerlendirmeleri ışığında, parti üyelerimize konuyla ilgili bilgilendirici genelge ve yönergeler ilettik.
Belgelerimizde, öncelikle halkımızın, üye ve dostlarımızın sağlığını ön plana aldığımızı belirttik. Bu çerçevede yapılması ve yapılmaması gerekenleri ortaklaştırdık.
Konuya ilişkin parti içinde videolu seminerler düzenlendi, organlarımızın çalışmalarını ve toplantı düzenlerini mümkün olduğunca video konferans yöntemine geçirdik. Kalabalık toplantılarımızı şimdilik ertelemeye karar verdik.
Siyasi olarak ise önceliğimiz, risk grubundaki yurttaşlarımız ve sağlık emekçileri başta olmak üzere pandemi koşullarında çok sayıda kişinin bulunduğu ortamlarda çalışmak zorunda bırakılanların, işten çıkarılanların, ücretsiz izine çıkarılanların yaşam koşulları oldu.
İktidar kolay yoldan 'Evde kal' çağrısı yapıyor ancak biliyoruz ki milyonlarca insan evde kalma koşullarına sahip değil, çalışmak, işe gitmek zorunda.
Parti örgütümüz hızlıca dayanışma örgüt ve ağlarının kurulması, işletilmesi için seferber oldu. İşçi ve işsiz kalan yurttaşlarımızın haklarını savunmak üzere bir danışma hattı oluşturduk.
Bu süreçte Meclis çalışmalarımızı da esas olarak bu eksende yeniden yapılandırdık. Siyasi iktidarın ekonomik önlem paketinde neredeyse tamamen gözden çıkarılmış milyonlarca işçi ve emekçiyle dayanışmak, onların duyulmayan sesinin duyulmasını sağlamak, taleplerinin ve ihtiyaçlarının mümkün olan en güçlü biçimde dile getirilmesi partimizin önceliği oldu.
Temel yaklaşım olarak, 'Aramıza fiziki olarak mesafe koyabiliriz, ama hiçbir yurttaşımızı yalnız bırakmayacağız' dedik.
Daha önceleri, AKP’nin kendi ihtiyaç duyduğu yasaları çıkarmak için zorunlu olarak toplanması gereken zamanlar dışında Meclis’i çalıştırmama yaklaşımına ve AKP’lilerin genellikle TBMM çalışmalarına katılmamalarına ilişkin eleştirel bir yaklaşımımız olduğu hatırlanacaktır.
Bunun yanı sıra partimiz TBMM’de sadece 2 milletvekili ile temsil edildiği için bu süreçte de Meclis çalışmalarına elimden geldiğince katılmaya çalışıyorum. Üstelik iktidarın tüm toplumu tek bir yere bakan, tek bir sesin çıktığı bir biçimde yönlendirmeye çalıştığı bir dönemde, TBMM’nin de aynı biçimde kullanılmasına engel olmak, halkın gerçek sorunlarının ve emekçilerinin sesinin en geniş kesimlere taşınabileceği bir kürsü olarak değerlendirmek anlamlı bir seçenek olarak görülüyor.
Pek çok yönü halktan gizlenen, şeffaf olmayan ve emekçi yurttaşlarımızın neredeyse tamamen göz ardı edildiği bir süreçle karşı karşıyayız. Dahası, bu kaotik ortam fırsat bilinerek, halk düşmanı politika ve uygulamalara da hız verildi. Bunların engellenmesi, engellenemese bile halkın tüm ayrıntıları öğrenmesi için çaba harcıyoruz.
Örneğin salgının kaynağı olan ekolojik yıkımı derinleştiren uygulamalar artarak sürüyor. Kayyum uygulamaları devam ediyor. Önümüze, ihtiyacın tam aksi yönde bir yargı paketi çıkarılıyor. Salgın ile ilgili düzenleme adı altında milyonlarca insanın tek bir derdine bile çare üretmeyen, sadece patronları düşünen düzenlemeler yapılıyor. Halkımızın bunları bilmesinin önemli olduğunu düşünüyorum.
Ancak salgın elbette kişisel gündelik yaşamımı etkiledi. Öncelikle yurttaşlarımızın sağlığını gözeterek fiziki teması mümkün olduğunca azaltmak durumunda kaldık, çok acil olmayan tüm buluşmalarımızı erteledik, parti içi toplantıları mümkünse internet olanaklarını kullanarak yapıyoruz.
Öte yandan, salgının kaynakları, ilerleyişi, halkın bundan nasıl etkilendiği ve etkilenebileceğine ilişkin güncel, bilimsel çalışmaları da takip etmeye çalışıyorum. Kapitalizmin yarattığı bu sağlıksız ortamdan çıkış yolları, sosyalist bir düzenin nasıl bir alternatif üretebileceğine ilişkin, partili yoldaşlarımla birlikte çalışmalarımızı yoğunlaştırıyoruz.
Uzun süredir kapitalizmin belki de sadece biz sosyalistler tarafından vurgulanan kimi yönlerinin bu salgın sürecinde çok geniş kesimlerin doğrudan hayatını etkilediğini düşündüğümüzde sosyalist seçeceğin olması gerektiği kadar güçlü olmamasının acısını hep birlikte çektiğimizi söyleyebiliriz.
Bu eksiğin kapatılması için ülkemizin ve dünyanın içinden geçtiği sürece de uygun yeni bir siyasal dil, çağdaş bir örgütlenme anlayışı ve halkın en geniş kesimlerinin özne olabileceği mücadele biçimlerini geliştirmek uzun süredir üzerine tartıştığımız başlıklardı, şimdi ne kadar önemli ve yaşamsal olduğunun yaşayarak görüyoruz ve üzerine daha fazla çalışmamız gerektiği açık.
Öte yandan son 20-25 yıldır evimde en fazla vakit geçirdiğim dönemde olduğumu da ekleyebilirim. Bu vesileyle bir yandan yoğunluk nedeniyle okuyamadığım kitapların sayısını azaltma ve en önemlisi çocuklarımla epey vakit geçirme olacağı bulduğumu da söyleyebilirim.
Uzun süredir yayıncılık dünyamıza önemli katkılar yapan Yordam Kitap’a özel olarak teşekkür etmek gerekiyor. Tam evde kalmamız gereken günlerde 'Gençlerle Baş Başa' adıyla yeni bir dizinin ilk kitapları da çıktı. Metin Çulhaoğlu imzalı 'Sosyalizm', Fikret Başkaya imzalı 'İklim Krizi ve Ekolojik Yıkım' ve Jean Ziegler imzalı 'Kapitalizm' kitapları hem kolay okunan hem önemli çalışmalardı, sıcak sıcak okuma şansım oldu.
Marksist klasikleri yeniden çevirme girişimlerinin de 'tam zamanında' olduğunu eklemek gerekiyor, hem yaşadıklarımızı anlamak, hem değiştirmek için mutlaka faydalanmamız gereken bu eserleri de herkese öneriyorum.
Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
---|
Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.