Parayı yönetenlerden 2016 tahminleri

10 / 11

---

Pınar Uğurluoğlu/TEB Portföy

Türkiye'nin 2016 yılında makro-ekonomik kırılganlık olarak, 2015 kadar dalgalı bir yıl geçirmesini beklemiyoruz. Cari açıkta özellikle yılın ikinci yarısından itibaren görülen gözle görülür iyileşme ve petrol fiyatlarının 40 doların atanda seyretmesi bizi cari açık'ın 2016 performansı konusunda umutlandırıyor. 2016 yılına ilişkin enflasyon beklentilerinin şu anda kötümser olduğunu gözlemliyoruz; bu durumda tahvil piyasasında fiyatlamalar gerçekçi düşünülebilir ve gıda ya da enerji fiyatları nedeniyle enflasyonda beklentilerden aşağı yönlü sapma olursa bu piyasaları olumlu etkileyebilir. Bütçe açığı konusunda hükümetin yıllardır sürdürdüğü disiplini koruyacağını düşünmekle birlikte, seçim vaatlerinin gerçekleştirilmesi bütçe açığında bir miktar artışa neden olabilecek olsa da benzer gelişmekte olan ülke rakamlarıyla karşılaştırıldığında oldukça mütevazı kalacaktır. Sonuç olarak, 2016 yılı için piyasalar konusunda temkinli iyimser bir duruşumuz var; bankacılık endeksi getirişinde dolar bazında FED'in piyasaları ilk sarstığı Mayıs 2013'den bu tarafa en kötü performans gösteren piyasayız; durgunluk ve yaptırım altında olan Rusya'yı bile geride bıraktık. Nominal faiz getirişinde Brezilya'nın ardından ikinciyiz, dünyada 10% üzerinde faiz veren bir üçüncü ülke yok, ne yazık ki. TL'nin dolar karşısındaki değeri ise bu sene %21 geriledi; geçmiş devalüasyon episodlarıyla uyumlu bu gerilemenin 20l6'da en azından aynı büyüklükte tekrarlanmasını beklemiyoruz. Bütün bunlar bize risklerin kısmen de olsa Ayarlandığını ve gelişmekte olan ülkelere fon akışının 2015 yılındaki kadar kötü olmaması halinde ise piyasalarda bir toparlanma yaşanabileceğini gösteriyor.