Ana SayfaBankacılıkAdnan Bali ekonomi yönetiminden ne istedi?---

Adnan Bali ekonomi yönetiminden ne istedi?

8 / 8
Adnan Bali ekonomi yönetiminden ne istedi?
19 Aralık 2016 - 12:10 www.finansgundem.com

"Ülke olarak karamsarlığa kapılmaya da gerek yok, yol açmaya da gerek yok"

İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali, ABD'de Donald Trump'ın başkanlığa seçilmesinin ardından Fed'in izleyeceği para politikasına ilişkin belirsizliklerin arttığını, Avrupa ile Japonya’da ise gevşek para politikalarının kısa vadede sona ermesinin beklenmediğini ifade ederek, Fed'in hamlelerinin öngörülenden daha hızlı olması halinde bu durumun uluslararası finansal piyasalarda oynaklığın artmasına ve özellikle dış finansman ihtiyacı yüksek, gelişmekte olan ülkelerden sermaye çıkışına yol açabileceğine dikkati çekti.

Böyle bir ortamda, gelişmekte olan ülke ekonomilerinde büyümenin aşağı yönlü baskı altında kalmasının söz konusu olabileceğine işaret eden Bali, dünya genelinde para politikalarının etkinliğinin ve sınırlarının sorgulandığı bir süreçte kamu harcamalarının artış eğiliminde olacağı yönündeki beklentiler dikkate alındığında, 2017 yılında dünya ekonomisinde kısmi bir toparlanma yaşanmasının muhtemel görüldüğünü ifade etti.

ABD’nin yanı sıra AB’de meydana gelebilecek siyasi gelişmelerin, halihazırda toparlanmamış küresel ticaret hacmini baskılayabilecek ilave risk unsurları olarak karşılarına çıktığını, bu durumun, iş dünyası açısından öngörülebilirliğin ve yatırım iştahının azalmasına neden olduğunu belirten Bali, şunları kaydetti:

"Bununla birlikte Türkiye, hem büyüme açısından göreceli olarak bu ülkelerden çok farklı bir noktada hem de disiplinli mali politikalar sayesinde ekonomiye ivme kazandırabilecek hareket alanına sahip. Avantajlarımızın da farkında olmamız lazım. Ülke olarak bu bakımdan bir karamsarlığa kapılmaya da gerek yok, yol açmaya da gerek yok. Aslında belli başlı ekonomik göstergelerimize bakıldığında olumlu yönde ayrışma imkanımız var iken, maalesef önümüze çıkan öngörülür, öngörülmez badireler nedeniyle bu olumlu yöndeki ayrışmayı yaşayamıyoruz, yaşayamadık. Böyle bir yılda bile Türkiye’nin yüzde 3’e yakın büyüme gerçekleştireceği öngörülüyor. 2005 yılından bu yana bizim büyümemiz 7 milyon kişi ile birçok Avrupa ülkesinin nüfusundan fazla yeni iş kapasitesi yaratmıştır. Büyümenin iş gücü, iş hacmi ve istihdam yaratacak şekilde oluşması da aslında son dönemlerin kapsayıcı büyüme modelleri açısından da önemli ipuçları veriyor diye düşünüyorum. Mali disiplinden de ödün verilmeksizin gerçekleştirilmiş durumda bunlar...

Bankacılık sistemine baktığınızda sermaye yeterlilik oranlarının yüzde 15-16 gibi seviyelerde olduğunu görüyorsunuz. Sorunlu kredilerde de oran, bankacılık sektörü için yüzde 3’ün biraz üzerinde. En büyük kreditör özel banka olarak bizim bunun da bir puan kadar altında. Özetle, bugün tartışılan, karşı karşıya kaldığımız sorunların yanında avantajlarımızın, farklarımızın da bilincinde olmamız gerekiyor."

ETİKETLER :
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri
BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster