İş dünyasına önemli ‘risk’ uyarıları

4 / 8

---

BORSA İSTANBUL YENİ SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK ENDEKSİ AÇIKLADI

-Yaptığınız şey bilgisayar programı gibi bir şey mi?

Bikem Kanık: Değil, şirket ve sektöre göre o şirketin risklerinin envanterini çıkartıyorsunuz. Bire bir her şirket için özel yapılıyor, butik bir çalışma bu. Bir model ya da bir bilgisayar programı değil ama bir yöntemi, sistematiği var. O yöntem ile çalışma şeklinden dolayı her şirkette özel, farklı riskler çıkıyor.  Sonra bunları oturuyorsunuz, derecelendiriyorsunuz. Sonra olay ‘onları nasıl çözeriz’e geliyor. Ama önce tanımlamak çok önemli. Şimdi buradaki olayın diğer şapkasına gelirsek sürdürülebilirlik konusunda Türkiye ne durumda? Türkiye’de 50 yaşlı şirket bugüne kadar sürdürülebilirlik raporu çıkarttı. Şu anda mesela Türkiye’de Borsa İstanbul yeni ‘Sürdürülebilirlik Endeksi’ açıkladı.

-O kavramları da biraz açabilir miyiz? Sürdürülebilirlik derken ne kastediyoruz uzun ömürlü şirket anlamına mı geliyor?

Bikem Kanık: -Hayır, aslında öyle gelmiyor. Çeşitli alt yapıları var paydaşları açısından. Paydaşlar derken manavda tedarikçilerin mal sattığı müşterileri, çalışanların aileleri, üretim yaptığı çevredeki insanlar, çevreye verdiği katkı ya da zarar, iletişimde olduğu insanlar ile yaptığı sosyal sorumluluk projeleri, finansal sağlamlığı, hukuksal olarak, iş sağlığı güvenliği olarak, çalışanların sorumluluğu olarak, çevre olarak doğa olarak bir sürü sorumluluğu vardır şirketin. Bu şirket sürdürülebilirlik bir gelişim ile büyümeye devam edecek. Hem topluma hem çalışanlarına hem de kendine katkı sağlayacak. Şirket sırf kendine sorumlu değil çalışanlarına sorumlu değil patronuna sorumlu değil. Tüm paydaşlarına herkese topluma sorumlu bu bakış açısı ile.

-Dünyada sürdürülebilirlik ne zamandır var?

Bikem Kanık: Son 10 yıldır var. Bizde daha 2-3 senelik bir olay fakat 2010 yılında da sürdürülebilirlik çalışması yapan şirketler var. Sürdürülebilirlik çalışması sırf orada kalmıyor bir de raporlama kavramı var. Mesela Global Kompak denilen bir olay var,  dünyadaki şirketler, ‘Bu konulara biz uyum göstereceğiz” diye imzalıyorlar. Türkiye’de de çok fazla şirket bunu imzalamış durumda. Bunlar yılda birkaç kere bir araya geliyorlar, çevreye neler yapabiliriz, dünyaya neler yapabiliriz, düşünüyorlar…