GCM Yatırım Ekonomisti Enver Erkan tarafından hazırlanan analiz
"TCMB, normalleşme için enflasyonun önemli ölçüde iyileşmesini bekleyecektir…
TCMB, 6 Mart PPK toplantısında beklendiği gibi faiz oranlarını değiştirmemiş ve sıkı para politikası yönlendirmesine devam etmiştir.
Mevcut enflasyon görünümüne ve fiyat istikrarına ilişkin risklerin sürmesinden dolayı seçim öncesi dönemde Merkez Bankası'ndan herhangi bir faiz hamlesi beklememekteydik. Diğer taraftan, politika metnindeki ibareler, verebileceği sinyaller ve bu sinyallerin algılanış biçimi açısından önem arz etmekteydi.
Merkez Bankası'nın politika metninde öne çıkanlar:
Komite, enflasyon görünümünde kayda değer bir iyileşme görülene kadar para politikasındaki sıkı duruşun korunmasına karar vermiştir.
Enflasyon beklentileri, fiyatlama davranışı, son para politikası kararlarının gecikmeli etkisi, maliye politikasının yeniden dengelenme sürecine katkısı ve enflasyonu etkileyen diğer faktörler yakından izlenecek ve gerekirse parasal sıkılaştırma sağlanacaktır.
Dış talep göreceli gücünü korurken, ekonomik faaliyet kısmen sıkı finansal koşullardan dolayı yavaş bir hız sergiliyor.
Cari dengenin iyileşme eğilimini sürdürmesi bekleniyor.
İthalat fiyatlarındaki ve iç talep koşullarındaki gelişmeler enflasyon göstergelerinde bir miktar iyileşmeye yol açmıştır.
Fiyat istikrarı üzerindeki riskler devam etmektedir.
Özellikle sıkı duruşun korunmasına yönelik yönlendirmenin devam etmesi, enflasyonun yakından izleneceğine ve gerekirse ilave parasal sıkılaşma yapılabileceğine dair ibarenin korunması ve fiyat istikrarındaki risklerin devamına yönelik saptamaları oldukça önemli..
Bu toplantıda alınan kararlarla beraber, Merkez Bankası'nın politik normalleştirme aşamasına geçiş zamanlaması ile alakalı olarak "yılın ikinci yarısı" beklentimiz kuvvetlenmiştir. Enflasyon üzerindeki riskler devam etmektedir, her ne kadar Şubat ayında bir miktar iyileşme olsa da, bu iyileşmeler kalıcı düşüş beklentilerini kuvvetlendirecek iyileşmeler değil ve başta gıda olmak üzere fiyatlardaki oynaklık ve ÜFE'den kalma maliyet baskıları halen sürmektedir.
Özellikle ÜFE'de biriken maliyet etkisi, her ne kadar TÜFE ile aradaki makas %20 seviyelerinden %10'lara kadar düşse de, bir defa hala açıktır, artı olarak üretici maliyetleri ve tüketici fiyatları arasındaki bu denli bir fark üreticiye yüklenen maliyetlerin tam olarak tüketici fiyatlarına yansımadığını da göstermektedir. Yani yüksek ÜFE, sonraki aylarda daha yüksek TÜFE anlamına gelebilmektedir.
Bu yüzden, enflasyondaki görünüm tüm göstergeleriyle ikna edici bir düşüşe işaret henüz etmemektedir. Merkez Bankası'nın faizleri düşürmemekle beraber, aynı zamanda erken bir politika gevşemesi sinyali vermemesi de bu anlamda oldukça önemli…
Kurdaki istikrar bazı ithal maliyet baskıları etkisini sınırladı elbette ve bu bağlamda TRY tarafında kurların normalleştiği Ekim 2018 sürecinden sonra aşırı volatilite olmaması enflasyon görünümüne yardımcı oluyor, bunun etkilerini de çekirdek enflasyon tarafında görmekteyiz. Bunun yanında zayıf iç talep koşulları da talep kanalından enflasyonun yukarı yönlü bir baskı görmemesinde işe yarıyor. Ancak elbette iktisadi faaliyet oldukça zayıf ve bu faiz seviyeleri de ekonomik büyüme kanallarını tıkıyor. Bu yüzden Merkez
Bankası, iktisadi faaliyette normalleşme aşamasına yaklaşılacağı ve enflasyonda da bazın biraz daha lehimize çalışmasıyla hız kazanabilecek (mevcut koşullarda, olası fiyat baskılarını veya kur şoku ihtimalini dışlarsak) 2019 ikinci yarısında faizleri normalleştirmeye başlayabilecektir.
Yıl sonunda, %15 bandı civarlarına düşmesini beklediğimiz enflasyon ile nominal faiz seviyeleri arasında yüksek reel getirinin korunması kapsamında bir miktar marj kalması gerektiğini düşünüyoruz.
Bu marjın korunması, TRY'nin EM emsal piyasaları içerisinde rekabetçi avantajını koruyacak ve istikrarına yardımcı olacaktır. Kurda istikrar sağlanmasının önemini ve makro göstergelerdeki etkisini 2018 yazında acı bir reçeteyle görmüştük. Bu bakımdan, faiz indirimlerinin enflasyonla uyumlu bir şekilde aşamalı olarak gerçekleştirilmesini bekleriz. Yıl sonunda enflasyon %15 civarında olursa politika faizi de
%19 seviyesine doğru kademeli olarak indirilebilir. "
Faiz sabit tutma kararına rağmen dolar büyük ölçüde değer kazandı. Kaybeden Devletine milletine parasına güvenenlere oldu. Elinde döviz tutanlar Forex piyasalarında bayram ediyor.
Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
---|
Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.